"İslami Camiada Eleştiri Kültürünün Yeri"
“Riskler ve Zaaflar Karşısında Vahye Şahitlik Sorumluluğumuz” ana başlığı altında yapılan Özgür-Der’in aylık panellerinin altıncısında “İslami Camiada Eleştiri Kültürü” konusu tartışıldı.
Haksöz Haber
Konuşmacılarının Nurcan Büyük ve Yılmaz Çakır; yöneticisinin Mehmet Alagöz olduğu Özgür-Der aylık panellerinin altıncısı "İslami Camiada Eleştiri Kültürü?" konusuyla Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Mehmet Alagöz, modern çağda eleştiriye tahammülsüzlüğün olduğunu, eleştirenin ise usulünün yanlışlığına dikkat çektikten sonra ilk konuşmasını yapması için söz hakkını Nurcan Büyük'e verdi.
Nurcan Büyük, konuşmasına ilk olarak eleştirinin Arapça'daki karşılığının tenkid olduğunu ve 'nkd' kökünden gelen tenkidin iyiyi kötüden ayırmak manasına geldiğini belirtti. Kelime anlamından farklı olarak toplumda eleştirinin genel anlamda olumsuz eleştiri olarak algılandığını, fakat gerçeğin öyle olmadığına dikkat çekti.
Kur'an'da birçok ayette Müslümanların eleştirildiğini bu eleştirilere örnek olarak ise; imkânı olduğu halde cihada katılmayanların, gösteriş için namaz kılanların, ölçüde ve tartıda hile yapanların tenkid edildiğini belirtti. Bu eleştiriler içinde en önemli eleştirinin ise 'Ey iman edenler, iman edin.' ayetinin olduğunu vurguladı. Devamında eleştirmenin eleştirisini yaparken hüsn-ü zan beslemesi, art niyetli olmaması, ölçüyü ve usulü bilmesi gerektiğini ifade etti.
Son olarak Nurcan Büyük, Ortadoğu intifadalarını eleştirenlerin tarafgir olduğunu, muhalif bir karaktere büründüğünü ve bu nedenle hakikati dile getirmediğine dikkat çektikten sonra sözü Yılmaz Çakır'a bıraktı.
Özeleştirinin önemine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Yılmaz Çakır, eleştirinin kullanımının daha çok olumsuz olduğunu ancak gerçekte nötr bir kavram olduğuna dikkat çekti. Günümüz toplumunun eleştiride yaygınlığının olmadığını ancak özeleştirinin İslami camiada daha yaygın olduğunu bunun altyapısının ise gelenek ile ilişkili olduğunu söyledi. Alay etmeyi ve aşağılamayı bir tenkid olarak gördüğünü dile getiren kesimlerin var olduğunu söyleyen Çakır, Kur'an'da alay edilenlerin genellikle kafirlerin ağzıyla Müslümanlar olduğuna dikkat çekti.
Eleştiri kültürünün edilgenliği ve pasifliği yaygınlaştırdığını bunun da terbiye ile kamufle edildiğini ifade eden Çakır, bu nedenle eleştiri kültürünün olmadığı bir ortamın oluştuğunu söyledi. Bir diğer hususta da eleştirinin moda olduğu bir ortamın oluştuğunu bunun nedeninin ise liberalizm olduğunu vurguladı. Aslında eleştirmenin eleştireceği konuyla alakalı vukufiyetinin olması gerektiğini dile getiren Çakır, son olarak tenkitte hikmeti ve adaleti gözardı etmemek, eleştiri dozajını tutturabilmek olduğuna vurgu yaptıktan sonra son bölümde soru-cevap faslının ardından program sona erdi.