Halep’teki Katliamlar İstiklâl Caddesi’nde Lanetlendi
Halep’te gerçekleştirilen katliamları lanetlemek için Üniversiteli Müslümanlar’ın çağrısıyla Galatasaray Lisesi’nin önünde toplanan binlerce kişi, Rusya Konsolosluğu’na doğru yürüdü.
Haksöz Haber
Üniversiteli Müslümanlar'ın çağrısıyla Suriye'nin Halep kentinde Rusya, İran ve Beşşar Esed güçlerince gerçekleştirilen katliamları protesto etmek için İstanbul'un İstiklâl Caddesi'ndeki Galatasaray Lisesi'nin önünde toplanan binlerce kişi, sloganlar ve tekbirler eşliğinde Rusya Konsolosluğu'na doğru yürüdü.
Sunuculuğunu Ümit Kudbay'ın yaptığı eylemde, Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da bir konuşma yaptı.
Kaya, konuşmasında özetle şunları söyledi:
"Bizler burada kardeşlerimize yapılan zulümler karşısında dilsiz şeytanlardan olmadığımızı göstermek için toplandık. Görüyoruz ki Halep'te ve tüm Suriye'de 6 yıldır devam eden bu vahşete, bu katliama karşı neredeyse bütün dünya sessiz kalarak şeytanlaşmışlardır.
Halep'te bugün yaşanan vahşeti ve Suriye'nin tamamında 6 yıldır yaşanan bu tür zulümleri lanetliyoruz. Rabbimizden kardeşlerimize sebat vermesini ve yardım etmesini diliyoruz. Kardeşlerimiz en zor şartlarda bütün dünyanın zalimlerine direndiler ve bütün zorluklara rağmen hâlen direniyorlar.
Allahın izniyle ve yardımıyla mücahidler direndiler ve direnmeye devam edecekler."
Eylemde Anadolu Öğrenci Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Abdulvahit Yücel de bir konuşma yaptı. Yücel, konuşmasında Halep'te yaşanan katliamlara dikkat çekti.
Basın açıklaması ise Ahmet Yasin Kocamaz tarafından okundu.
Üniversiteli Müslümanlar adına okunan basın açıklamasında şu vurgular öne çıktı:
"Bugün Halep'te, tarihin görebileceği en acımasız ve vahşi katliamlardan biri yaşanıyor. Zalim Baas Rejimi, Emperyalist Rusya ve İran hiçbir hukuk gözetilmeden işlenen bu cürümlerin failleridir. BM, AB ve ABD ise yaşananlar karşısında kamuoyu önünde üç maymunu oynayan arka planda ise çıkarları için müslüman kıyımından içten içe hoşnutluk duyan Haçlı artıkları olarak katliamın ortaklarıdır. Kukla PYD/PKK ise emperyal güçlerin kiralık katilleridir. Bu şer ittifakı, ancak Halep'i insansızlaştırarak zafer elde edebileceklerinin farkına varmışçasına bir soykırım gerçekleştiriyor.
Ne yazık ki İslam alemi de bu sessizliğin bir parçası olmuş durumda. Bir vücudun azaları gibi olması emredilen müminlerin, kardeşleri ateş altındayken sessiz kalmasını ise idrak etmekte zorlanıyoruz. Dört koldan kuşatılmış, nefessizliğe mahkûm edilmiş Halep'te, öz be öz kardeşlerimiz katlediliyor. Zulüm karşısında susmanın suça iştirak olduğunu haykıran bir Peygamberin ümmeti olarak kardeşlerimizin katledilmesine sessiz kalmayı vicdanımız ve inancımız nasıl kabul edebilir? Ahlak ve inanç bütün siyasi dengelerden önce gelir. Halep'teki soykırım karşısında siyasi dengeler bahanesi kabul edilemez bir vicdani çürümedir. Dengeler, Halep yok olduktan sonra ne ifade edecektir, merak ediyoruz? Pervasızca Halep üzerine bomba yağdıran, ölüm kusan güçler İslam dünyasının ve insanlığın sessizliğinden güç alarak arsızca barbarlıklarını "terörizmle mücadele" diye pazarlıyorlar. Zalim, olanca gücüyle katliamını sürdürürken, hatta arttırırken, mazlumun yanında durmak haysiyetimizin gereğidir.
Halep için en iyi insani yardım ise kendilerini ölüm makinelerinden koruyacak teçhizat ve donanımların verilmesi ve açlıkla cebelleşen halk için insani yardım koridorunun açılmasıdır."
"Esed, İran, Rusya Şer İttifakına Karşı Direnen Halep'in Yanındayız!", "Emperyalist Rusya, Suriye'den Defol!", "Sessizliğin Halep'i Boğmasın! Halep'e Ses Ver!" pankartlarının ve "Bombalanan Halep Değil, İnsanlığımızdır!", "Katledilen Halep Değil, Onurumuzdur!"dövizlerinin taşındığı eylemde "Katil Esed, Suriye'den Defol!", "Katil İran, Suriye'den Defol!", "Katil Esed, İşbirlikçi CNN!", "Katil Rusya, Suriye'den Defol!", "Katil ABD, Orta Doğu'dan Defol!", "Katil Putin, Katil Hamaney!", "Suriye Halkına Silah Verilsin!", "Halep Halkı Yalnız Değildir!", "Katil Esed, Katil PKK!" sloganları atıldı.