“Gelecek Tasavvurumuz ve Güncel İlmihal Sorumluluğumuz”
“Gelecek Tasavvurumuz ve Güncel İlmihal Sorumluluğumuz” başlıklı panel Özgür-Der tarafından Ali Emiri Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Haber-Fotoğraf: Fatih Demir / Haksöz Haber
Özgür-Der'in düzenlemiş olduğu "Müzakereli Usulu'd-Din" programlarının dördüncüsü olan "Gelecek Tasavvurumuz ve Güncel İlmihal Sorumluluğumuz" başlıklı panel, 14 Nisan 2018 tarihinde Ali Emiri Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Bahadır Kurbanoğlu'nun sunucu olduğu panelde konuşmacılar Mustafa Aydın ile Nurcan Büyük, müzakereciler ise Bahattin Urlu ile Esra Çiftçi Dindar idi.
Mustafa Aydın, dinleyicileri selamladıktan sonra konuşmasına Hz. Musa'nın "Allah'ım göğsümü aç, işimi kolaylaştır, dilimin bağını çöz, sözümü anlaşılır kıl." duasını okuyarak başladı. Ardından güncel ilmihal oluşturma konusunu sabitelerimiz ve değişkenlerimiz üzerinden konuşmamız gerektiğini, sabitelerimizin dokunulmaz olduğunu belirtti. Sabiteleri güncel yorumlar üzerinden açıklayan Aydın, örneklerle mukayese ederek konuya açıklık getirdi. Genel sorunun güncel değişkenlerin de sabite olarak görülmesi olduğunu da belirterek bu ayrımın nasıl olması gerektiğine dair bazı mülahazalarda bulunmayı da ihmal etmedi. Fikri bilgiselliğin ardından gelmesi lazım olan cehdin gerekliliğini irdeledi. Vahyin önceliğinin bilgilendirme olduğuna ardından ise ahlak ile doğrudan bağının olduğuna da değinen Aydın, konuşmasını fıkhetme eyleminin genel manada bireylerin tamamında mevcut olduğunu ancak her bireyin içtihad ediyor diye eylemini kendi içtihadı üzerine koymaması gerektiğini, bu durumun ahlaki sorunlara yol açabileceğini de belirterek sonlandırdı.
Nurcan Büyük, konuşmasına, gelecek tasavvurumuzun özellikle irdelenmesi gerektiğine değinerek başladı. Müslümanların vahyin zamansal okumalarını yaptığını, bu okumalarda vahiyde Allah'ın belirttiği şekilde fıtrat üzere bir yönelimin olacağını dile getirdi. İnsan eylemlerinin imtihanlar vesilesi üzerine hayatın ikinci yönü olan dünyadan sonrasının sonuçlarını etkileyeceğini, aynı zamanda insanın fıtratın ayartıcı güçler karşısındaki eylemlerinin de bu sonucu etkileyeceğini belirtti. İnsanın belirli bir süreç sonunda doğa ile giriştiği mücadelenin sonucunda gelinen noktanın Müslümanların hayat tasavvuruna nasıl etkilerde bulunduğuna değindi. Müslümanların vasat ümmet olma durumunu değerlendiren Büyük, iyiliğe çağırma kötülükten uzaklaştırma durumunun ümmet-cemaat durumuyla oluşturulabileceğine inandığını dile getirdi. Aynı zamanda Müslümanların zafiyet noktalarının en büyüğünün birlikte hareket edememe kaynaklı olduğunu; moral bozan, kaotik bir ortam oluşturan bireysel fıkıhların etkileriyle de tehlikeli bir hal alan gelecek kaygılarının sorunlarına değindi. Büyük, konuşmasına, yaşadığımız çağın fıkhının üretilmesi gerektiğini, hikmet eksenli bir yaklaşımla geçmişin irdelenmesi ve tarihi örnekliklerin daha dikkatli incelenmesi, yorumlanması ve tasavvurumuzun sağlıklı oluşturulması için, gerekli koşulların sağlanması noktasındaki eksikliklerimizin giderilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu belirterek sonlandırdı.
Bahattin Urlu ile Esra Çiftçi Dindar'ın kısa ve çarpıcı noktalara değinerek yaptıkları müzakerelerin ardından sorulan soruların cevaplandırılması ile beraber program sona erdi.