Darbenin Yıldönümünde Sisi Cuntası Protesto Edildi
Özgür-Der, Mısır’da darbenin yıldönümünde Sisi cuntasını lanetledi ve R4BIA direnişini selamladı. Saraçhane Parkında yapılan eylemde Gazze, Suriye ve Iraklı kardeşlerimiz de unutulmadı.
Mısır’da Sisi’nin başını çektiği cuntanın 3 Temmuz 2013’te gerçekleştirdiği askerî darbenin birinci yıldönümünde Fatih Saraçhane Parkında bir protesto eylemi düzenlendi.
Özgür-Der’in çağrısıyla gerçekleştirilen eyleme Özgür-Der mensuplarının yanı sıra birçok yazar ve STK temsilcileri, mensupları da katıldı.
“3 Temmuz Darbesine ve Sisi Zulmüne Karşı Yaşasın Mısır İslami Direnişimiz!”, “We Support The Resistance of Our Muslim Brothers In Egypt!”, “Bedii: Bin Kere de Assanız Asla Yolumuzdan Dönmeyiz!” yazılı pankartların açıldığı eylemde “Son Sözü İşbirlikçi Zalimler Değil İzzetle Direnenler Söyleyecek!”, “İslami Direniş Sisi Cuntasına Boyun Eğmez!”, “İdam Sehpası Yıldıramaz İhvanı!” yazılı dövizler, tevhid ve R4BIA bayrakları taşındı.
Eylemde Gazze’de yaşananlar “İşgalci Yahudi Gençlerin Yasını Tutan Dünya, Masum Filistinli Gençlerin Katledilmesine Kör!” ve Irak’ta yaşananlar ise “Mezhepçi Maliki Despotizminin Karşısında, Irak Halkının Yanındayız!” yazılı dövizlerle gündemleştirildi.
Eylemde sunum yapan Mehmet Ali Aslan, Ramazan ayının hayırlı ve bereketli geçmesi için tüm ümmete dua ettikten sonra darbeye giden süreci ve darbe sonrasında Mısır’da yaşanan direnişi özetledi.
İlk konuşmayı Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya yaptı. “Mısır’daki darbe Mısır’la sınırlı değil. İslami hareketi bitirmeye yönelik küresel bir plandı.” diyen Kaya, bu çabanın emperyalistlerin desteğiyle her yerde; Suriye’de, Irak’ta ve Libya’da karşımıza çıktığını söyledi. Kaya, Batı’nın ve uluslararası kurumlarının çelişkilerini/ikiyüzlülüklerini bir bir ortaya koyduğu konuşmasında Müslümanlar olarak kendi irademize sahip çıkmanın, kardeşlerimizle dayanışmamızı artırmanın, gücümüzü azaltacak ayrılıklardan ve çekişmelerden kaçınmanın önemine dikkat çekti. Kaya’nın konuşmasının geniş özeti aşağıdadır.
Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci, darbeye ve tüm baskılara rağmen Müslüman Kardeşlerin direngen tavrına işaret ederek; İhvan’ın verdiği mücadelenin bir iftihar tablosu sunduğunu belirtti.
Araştırma Kültür Vakfından yazar Abdullah Yıldız ise Ramazan kavramının ve bu ayı hakkıyla idrak etmenin önemine dikkat çekerek sabır ve diriliş ayının aynı zamanda zulme ve zalimlere karşı da var olmayı ifade ettiğini açıkladı.
Son olarak konuşan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak ise Rabia ifadesinin ümmet için ne anlam ifade ettiği üzerinde durdu. Batı destekli darbeye karşı iman, cesaret ve adanmışlıkla mücadele etmenin büyük bir değer taşıdığını ifade eden Dilipak, Müslümanların üzerine düşen sorumluluklara dikkat çekerek Müslüman Kardeşleri yalnız bırakmamaya davet etti.
İstanbul’un yanı sıra Ankara, Diyarbakır, Çorum, Adana, Zonguldak, Amasya, Ereğli ve Sakarya gibi şehirlerde de Mısır darbesinin yıldönümü nedeniyle etkinlikler yapıldığının anımsatıldığı eylemde bu akşam 18.00’de yine Saraçhane’de başlayacak ve 4 gün boyunca gece 24.00’e kadar sürecek etkinliklerin takip edilmesi çağrısında bulunuldu.
FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ >>>
RIDVAN KAYA’NIN KONUŞMASI:
Mısır’daki darbe Mısır’la sınırlı değil. İslami Hareketi bitirmeye yönelik küresel bir plandı.
Bu çaba emperyalistlerin desteğiyle her yerde. Suriye’de, Irak’ta Libya’da karşımızda.
Halkların kendi iradesini ellerine alma çabaları zalimlerce bir cezalandırmaya, bedel ödetme kampanyasına dönüştürülüyor.
Mısır’da halka dönüp İslam’ı mı istediniz, alın size darbe dediler!
Suriye’de özgürlük isteyenlere varil bombaları yağdırıyorlar.
Libya’da kardeşlerine sahip çıkanları, darbeci generallerle tasfiye etmeye çalışıyorlar.
Ve Irak, mademki işgal projesine karşı direniyorsunuz, alın size ölüm ve yıkım diyorlar!
Ama zalimlerin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı var. Ve o hesap görücülerin en iyisidir.
Her yerde direniş var, ümmet direniyor.
Ne Mısır halkı sustu, ne Suriyeliler yıldı, ne Libya vazgeçti. Ve Irak’ta emperyalistleri sarsan bir direniş ortaya çıktı.
Mezhepçi Amerikan uşağı Maliki karşı çıkışları IŞİD terörü diye yaftalıyor. Oysa Irak’ta sorun IŞİD değil, Maliki zulmüdür. ABD den Rusya’ya tüm işgalciler birlikte, kol kola. İran ve Suriye Irak’ta katliamlara ortak oluyorlar. İsrail endişeli. Bu manzara öğretici değil mi kardeşler?
İradesine sahip çıkan Müslüman halkların karşı karşıya kaldığı zulmü özetlemiyor mu?
Bu dünyanın adaletsizliği, zalimliği açık. İşte 3 İsrailli için ayağa kalkan dünya Filistinli gencin katledilmesine nasıl da sessiz! Oysa İsrailliler işgalci idiler. Filistinli genç ise masum! BMGK İsraillilerin kaçırılmasını kınamış. Aynı BMGK kendi kararlarının tam 55 yıldır çiğnenmesi karşısında ne yapıyor? Bu topraklar işgal altında değil mi?
Mısır’da en son içlerinde bir Avusturalya ve bir Kanada vatandaşı da bulunan 3 gazeteci için verilen hapis cezalarını Batılı güçler kınadılar, korkunç olarak nitelediler. Bu ne ikiyüzlülük. İdam kararları karşısında bile bu tepkileri görmedik. Ve belirtelim ki, siz daha korkunçsunuz! Bu darbe suçunun ortaklarısınız! Katliamların sessiz destekçisisiniz!
Müslümanlar olarak kendi irademize sahip çıkmak, kardeşlerimizle dayanışmamızı artırmak, gücümüzü azaltacak ayrılıklardan, çekişmelerden kaçınmak zorundayız.
Mısırlı kardeşlerimize ve tüm ümmete Rabbimizin ilahi çağrısını tekrarlıyoruz.
“Ey inananlar, sabredin, direnin. Savaşa hazırlıklı, uyanık bulunun ve Allah'tan korkun ki, başarıya eresiniz.” (Âl-i İmran, 3/200)