Danıştay bildiğiniz gibi!
Müslümanlar söz konusu olduğunda şaşmaz bir biçimde yasakçı kararlara imza atan Danıştay yine şaşırtmadı. Danıştay 8. Dairesi YÖK Başkanı Özcan’ın yazısı hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Konuyla ilgili Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada kararın tüm zorbaların çaresizliğini yansıttığı ve Danıştay'ın engizisyon ruhuyla paralellik arzettiği vurgulandı. Kimliğine ve iradesine sahip çıkanların dayatmaya boyun eğmeyeceklerinin belirtildiği açıklamada, "İnançlara, düşüncelere, insan onuru ve özgürlüğüne zincir vurmaya kalkanlar sonuçta tarihin çöplüğüne atılmaktan kurtulamayacaklardır." dendi.
Özgür-Der'in konuyla ilgili basın açıklamasının tamamı:
DANIŞTAY 'ENGİZİSYON'DAN FARKSIZ!
Müslümanlar söz konusu olduğunda şaşmaz bir biçimde yasakçı kararlara imza atan Danıştay yine şaşırtmadı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın kılık kıyafetlerinden dolayı kız öğrencilerin üniversitelere girişlerinin engellenmemesine ilişkin üniversite rektörlerine gönderdiği yazı hakkında oybirliğiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Her ne kadar doğrudan konunun özüne girilmeksizin alınmış ve "yetkisizlik" hususuna dair bir karar olmakla birlikte, söz konusu kararın yasakçı uygulamayı güçlendirme mantığını yansıttığı görülmektedir.
Bozuk bir saat bile günde en az iki defa doğru gösterir;
Danıştay'dan doğru bir karar çıkması ise neredeyse mümkün değil!
Daha geçtiğimiz hafta aldığı bir kararla okullarda zorunlu Din Dersi uygulamasının farklı inançlara mensup çocuklara bir dayatma olacağının altını çizen 8. Daire'nin bu kararının başörtüsü zulmünü sürdürmek isteyen zorbalarca yeni bir gerekçe olarak kullanılacağı açıktır. Bizzat kendi mensuplarının darbe çağrıları anlamına gelecek sözleri karşısında suskun, pasif kalan Danıştay'ın İslam ve Müslümanlarla ilgili olarak izlediği atak tutum ibretle izlenmeyi hak etmekte.
Danıştay'ın aldığı bu karar Türkiye'de temel haklar ve özgürlükler önünde ciddi bir bürokratik oligarşi barikatı bulunduğu gerçeğini bir kere daha göstermiştir. Halkın iradesini yok sayan; insanların haklarını, inançlarını, kimliklerini ve taleplerini görmezden gelen bir mantığın uzantısı olarak gördüğümüz bu karar aynı zamanda tüm zorbaların çaresizliğini de yansıtmaktadır. Bu kararı alanlar da yasakçı uygulamaları farklı karar, söz ve eylemleriyle destekleyenler de bilmelidirler ki; kimliğine ve iradesine sahip çıkanlar dayatmaya boyun eğmeyeceklerdir. İnançlara, düşüncelere, insan onuru ve özgürlüğüne zincir vurmaya kalkanlar sonuçta tarihin çöplüğüne atılmaktan kurtulamayacaklardır.
Hülya Şekerci
Özgür-Der Genel Başkanı