Cezaevindeki Cinayetin Sorumluları Yargılansın!
Özgür-Der, yaptıkları eylem sonrasında Yürüyüş dergisi dağıtırken gözaltına alınan ve tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konulan Engin Ceber’in işkenceyle öldürülmesiyle ilgili tüm sorumluların yargılanması çağrısında bulundu.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamada, cinayetin insanlık adına büyük bir utanç, Türkiye'nin kirli insan hakları sicilinde yeni bir kara sayfa olduğu vurgulandı. Türkiye'de cezaevlerinin ezaevi olduğu gerçeği bu olayla birlikte bir kere daha ispatlandığının ifade edildiği açıklamada, kamuoyunun dikkatleri cezaevi gerçeğine çekildi. Sistematik ve yaygın bir devlet şiddeti iddiasının "soruşturma sürüyor" klişesiyle geçiştirilemeyeceğinin belirtildiği açıklamada Adalet Bakanlığı, Hüümet ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın hesap vermesi gerektiğinin altı çizildi.
Açıklamanın tam metni:
ENGİN CEBER CİNAYETİNİN SORUMLULARI YARGILANSIN!
11 Ekim 2008
Metris Cezaevi'nde işkenceye maruz kaldığı iddia edilen tutuklulardan Engin Ceber koma vaziyetinde götürüldüğü Şişli Etfal Hastanesi'nde dün hayatını kaybetti. Engin Ceber'in beraber tutuklandığı arkadaşlarıyla birlikte Metris Cezaevi'nde jandarmalar ve gardiyanlar tarafından tahta coplarla defalarca dövüldüklerine ilişkin açıklamalar insanlık adına büyük bir utanç, Türkiye'nin kirli insan hakları sicilinde yeni bir kara sayfa olmuştur.
İşkence adı verilen insanlık suçu Türkiye'de devletin genlerine işlemiş halde. Karakollarda, cezaevlerinde yaşanan muhtelif vakalar insan hakları ve özgürlükler alanında büyük ilerlemeler sağlandığı ve hukuk devleti olma yönünde önemli adımlar atıldığı iddialarını adeta parçalayıp devletin yüzüne fırlatmakta. Tüm makyajlama çabalarına karşın militarist resmi ideolojinin oluşturduğu egemen kültür ve şiddet geleneği egemen otoritenin tutumunu belirlemekte. Devlet adına hareket eden "görevliler" muhalif kimlikli insanlara karşı rahatlıkla birer canavara dönüşmekte.
Bir protesto eyleminde gözaltına alınan genç ve sağlıklı bir insanın cezaevinden bir hafta sonra bitkisel hayata sokulmuş bir durumda hastaneye yollanması bu zihniyetin söze mahal bırakmayacak ölçüde açık bir tezahürüdür. Türkiye'de cezaevlerinin ezaevi olduğu gerçeği bu olayla birlikte bir kere daha ispatlanmıştır. Kamuoyu vicdanı harekete geçmeli ve cezaevleri gerçeğini gündemine almalıdır. Aynı şekilde belki de cezaevi sürecinde yaşananlardan da önce Engin Ceber'in tutuklanması konusunu tartışmak gereklidir. Bu nasıl bir yargı ve adalet anlayışıdır ki, düşünce özgürlüğü çerçevesinde ele alınması gereken bir eylemden ötürü insanlar tutuklanıp, cezaevine gönderilmektedirler?
Engin Ceber'in maruz kaldığı vahşilik sonucu hayatını kaybetmesinin sorumluları açığa çıkartılmalıdır. Anlaşılan o ki Metris Cezaevi'nde ölüm göz göre göre gelmiştir. Ortada genç bir insanın ölümüne yol açan sistematik ve yaygın bir devlet şiddeti iddiası mevcuttur. Tüm bu vahim iddialar "soruşturma sürüyor" klişesiyle geçiştirilemez, örtülemez. Metris Cezaevi personelinden başlayarak Adalet Bakanlığı, Hükümet ve Jandarma Komutanlığı'na kadar sorumluluk silsilesi içinde tüm yetkililer hesap vermeli, Engin Ceber cinayetinin doğrudan ve dolaylı failleri yargılanmalıdır.
Özgür-Der Genel Başkanı
Hülya Şekerci