Çarşaf Yırtan Halk Düşmanları! "KİNİNİZLE GEBERİN!"
Özgür-Der: Halkın İslami değerlerine karşı savaş açan ve dayandığı “silahlı güçler”in gerçekleştirdiği darbelerle bu değerleri “kamusal alan”dan silen ve darbe planlarıyla da sokaktan silmeyi hesaplayan CHP zihniyeti yaşadıkça, tek-tipçi ideoloji dayatması elbette son bulmayacak.
CHP Mersin İl Kadın Kolları'nın halifeliğin kaldırılışının 86. yıldönümünü çarşaf yırtarak kutlaması hakkında bir açıklama yapan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci, CHP'nin kuruluşundan bugüne genlerine işlemiş pragmatizm hastalığının tedavisinin mümkün olmadığını söyledi. Halkın İslami değerlerine düşmanlık olarak baş gösteren ve M. Kemal'den bu yana sergilenen ikiyüzlü tavrın, Türkiye siyasi tarihinde böyle çirkin görüntüleri her zaman meydana getirmeye namzet olduğunu belirten Şekerci, yapılan eylemin hesabının da sorulmasını istedi. Görüntülerin Âl-i İmran Suresi'ndeki "Kininizle geberin!" ayetini hatırlattığını ifade eden Şekerci, CHP'nin seçkinci ve halk düşmanı yapısını lanetlemeye çağırdı.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:
CHP Mersin Teşkilatı'nın Halk Düşmanlığının Hesabı Sorulmalıdır!
4 Mart 2010
İslami değerlere ve İslam'ı çağrıştıran her şeye düşmanlığını ortaya seren CHP'nin Mersin İl Kadın Kolları'nın ekranlara yansıyan çarşaf parçalama görüntüleri bu zihniyeti taşıyanların ne kadar da acınacak durumda olduklarını bir kez daha gösteriyor. Halifeliğin kaldırılışının 86. yıldönümünü, Müslüman kadınların önemli bir kesiminin tesettür giysisi olarak kullandıkları kıyafetlere kırmızı görmüş boğa gibi saldırarak kutlayan CHP'liler, böylelikle ne kadar laik, çağdaş, cumhuriyetçi, ilerici ve Kemalist devrimlerin izinde olduklarını ortaya koyuyorlar. Türkiye'de bayanların bir bölümünün tesettür giysisi olarak tercih ettikleri çarşafa yönelik bu saldırı, aynı zamanda halkın bir bölümüne yönelik açıkça kin, nefret ve düşmanlığa sevk edecek bir eylemdir. Ceza kanununda halkı kin, nefret ve düşmanlığa teşvik suçu olan bu eylem ile ilgili olarak savcılar harekete geçmek zorundadır.
Daha geçtiğimiz son yerel seçimlerde gündeme gelen ve bizzat Baykal tarafından çarşaflı kadınlara CHP rozeti takılmasıyla sembolleşen "çarşaf açılımı" herkesin hatırındadır. Bu ikiyüzlülük CHP'nin kuruluşundan bugüne genlerine işlemiş pragmatizm hastalığının tedavisinin mümkün olamayacağının da göstergesi. Resmi tarihin "Milli Mücadele" olarak adlandırdığı süreçte halkı Halife adına "hilafeti korumak için" mücadeleye çağıran M. Kemal, nasıl ki iktidarı eline aldığında baskıcı yöntemle halkın sahiplendiği değerleri ezdiyse bugün de CHP'nin yaptığı farklı bir şey değil. Oy kaygısıyla iktidara gelene dek düşman olduğu değerlere kucak açmaktan imtina etmeyen bu ikiyüzlü tavır, Türkiye siyasi tarihinde böyle çirkin görüntüleri her zaman meydana getirmeye namzettir.
Öte yandan halkın bir kısmının benimsediği ve değer verdiği bir giysi türünü alenen aşağılamanın halkı kin, nefret ve düşmanlık suçu kapsamına girmesinden dolayı savcıların konuyla ne kadar ilgilenecekleri merak konusu. Ancak suç olan bu görüntülerle ilgili olarak fazla bir sorun çıkmayacağını tahmin etmek zor olmasa gerek! Ne de olsa resmi ideolojiden güç alan, dokunulmaz ve sarsılmaz Kemalizm kalkanına sahip bir zihniyetin mensuplarıdır söz konusu olan. Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdit edenlere karşı birlik olmaya, devrimlerine sıkı sıkı sahip çıkmaya çağrıda bulunan bu güruh, elbette taş atan çocuklarla bir tutulamaz! Çünkü "ülkeyi kurtaran", "ulusu yaratan" devrimlerin takipçileri ve yılmaz bağlılarıdır onlar.
Halkın İslami değerlerine karşı savaş açan ve dayandığı "silahlı güçler"in gerçekleştirdiği darbelerle bu değerleri "kamusal alan"dan silen ve darbe planlarıyla da sokaktan silmeyi hesaplayan CHP zihniyeti yaşadıkça, tek-tipçi ideoloji dayatması elbette son bulmayacak. Rabbimizin "Kininizle geberin!" ayetini hatırlatan böyle çirkin görüntüler de. O halde resmi ideolojinin halk düşmanı politikalarının sözcüsü Cumhuriyet "Halk" Partisi'nin seçkinci yapısı lanetlenmelidir.
ÖZGÜR-DER
İLGİLİ HABER: