Gazze'de devam eden Siyonist katliamı tel'in etmek ve Gazze direnişiyle dayanışmak üzere İstanbul Beyazıt Meydanı'nda toplanan Müslümanlar, Türkiye Devleti'nden, Meclis ve Hükümet'ten, İsrail ile tüm ilişkileri kesmesini, yapılan tüm anlaşmaların iptalini, Siyonist elçiyi defetmesini ve Konya'da eğitim uçuşu yapan katil İsrail uçaklarını ülkeye sokmamasını istediler. Sloganları ve pankartlarıyla İsrail ile işbirliği yapmanın da katliam suçuna ortak olmak olduğunu belirten konuşmacılar, politik mesajların ötesine geçilerek somut adımlar atılmasını talep ettiler.

"Kahrolsun İsrail!" ve "Hamas'a Selam Direnişe Devam!" sloganlarıyla Beyazıt'ı inleten Müslümanlar çok sayıda Tevhid bayrağının yanı sıra Hamas ve İslami Cihad flamaları taşıdılar. "Siyonist Çete ile İlişkiler Kesilsin; İsrail ile İşbirliği Suçtur!", "Siyonist Elçilik Kapatılsın!", "Gazze Haykırıyor: Refah Kapısı Açılsın!", "İstanbul'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam!", "Siyonist Diplomatlar Türkiye'den Defolsun!", "Filistin Halkı Yalnız Değildir!" yazılı pankart ve dövizler açan topluluk sürekli tekbirler getirdi ve sloganlar attı. Çok sayıda ABD ve İsrail bayrağı ateşe verildi.

Eylemde topluluğa hitap eden Prof. Ahmet Ağırakça, Prof. İhsan Süreyya Sırma ve Ekrem Kızıltaş Gazze'nin asla teslim alınamayacağını belirttiler. Siyonist İsrail'in devasa gücüne rağmen destansı bir direniş sergileyen Gazze halkının, özgürlüğünü asla zalimlere teslim etmeyeceğini belirten konuşmacılar, Türkiye Hükümeti'nden somut adımlar atmasını istediler. İsrail'e gösterilen tepkilerin önemine değinen konuşmacılar, Gazzeli kardeşlerimiz için daha fazla sorumluluk almamız gerektiğini belirttiler. Başta Mısır olmak üzere Siyonist İsrail ile işbirliği içinde olan ülkelerin bunun hesabını Rabbimize ve Müslüman halklara veremeyeceklerini ifade ettiler. Protestolarımızın meydanlarla sınırlı kalmaması gerektiğini; meydanları daha da büyüterek ama aynı zamanda malımızla, duamızla, bilgilendirmelerimizle de sürekli bir şekilde katliamı gündemde tutmamız gerektiğini belirttiler. Konuşmacılar Gazze'nin, Filistin halkının ortak mücadelesiyle kurtulacağının altını çizerek Gazze'yi ne BM'nin ne de başka bir ordunun özgürleştiremeyeceğini ifade ettiler. Nitekim Hamas'ın da dışarıdan gelen her türlü güce işgalci gözüyle bakacağını ilan ettiğini belirten konuşmacılar, "barış" gücünün, Gazze'yi değil, olsa olsa İsrail'i korumaya yarayacağını söylediler. Eylemi sunan Ali Cihangir de Filistin Dostları adına talepleri içeren bir basın bildirisi okudu.

Eylemde "Özgürlük Türküsü"nü okuyan Grup Yürüyüş'e binlerce kişi hep bir ağızdan yumruklar havada eşlik etti. Son günlerde gündeme gelen "Mehmetçik Gazze'ye" söylemlerine ilişkin "Mehmetçik Afganistan ve Lübnan'da direnişin elini kolunu bağlıyor! Darbeci, başörtüsü yasakçısı bir kurum mu Gazze'yi özgürleştirecek?! Elbette ki hayır! Gazze'yi ve bütün bir Filistin'i uzun yıllardır Siyonistlerle savaşan İslami direniş hareketleri kurtaracak!" sözlerini vurgulayan Grup Yürüyüş sözcüsü, Gazze'de asıl öznenin Hamas ve İslami Cihad gibi İslami direniş hareketleri olduğunu hatırlattı.

Ardından Ömer Karaoğlu, Gazze şehitlerimiz adına "Şehit Türküsü"nü okudu. Karaoğlu'na eşlik eden topluluk, Karaoğlu'nun ezgi içine kattığı teşrik tekbirlerine de canlı bir şekilde katıldı.

Son olarak Hasan Ünal'ın yaptığı duaya ellerini açan binlerce Müslüman hep bir ağızdan duaya iştirak etti. Rabbimiz Gazzeli kardeşlerimizi korusun; Siyonist katillere ve işbirlikçileri lanet etsin!

HAKSÖZ-HABER

Fotoğraflar: Sabiha Çimen

Eylemde okunan basın bildirisinin tam metni:

SİYONİST ÇETEYLE İLİŞKİLER KESİLSİN!

9 Ocak 2009

Filistin toprakları tam 60 yıldır Siyonist çetenin işgali altında. Emperyalist güçlerin desteğiyle Ortadoğu'nun kalbine saplanmış zehirli bir hançer misali İsrail hiçbir insani değer, uluslararası kural ve hukuk tanımaksızın on yıllardır açık bir terör uyguluyor. Toprağını savunduğu için; onurunu, namusunu, İslami kimliğini savunduğu için; ilk kıblemiz aziz Kudüs'ü savunduğu için Filistin halkı dünyanın egemen güçlerinin onayı ve işbirlikçilerin de katkısıyla Siyonistlerce vahşice cezalandırılıyor! Hiçbir ayrım gözetilmeksizin genci yaşlısı, kadını erkeğiyle Filistinli kardeşlerimiz Siyonist işgalcilerin zulümlerine, işkence ve katliamlarına maruz kalmaktalar.

60 yıldır devam eden insanlık suçları yetmemiş olacak ki, Siyonist terör tüm çirkinliğiyle, hukuksuzluğuyla, iğrençliğiyle şimdi daha da yoğun bir biçimde Gazze'yi hedef almış durumda. Son iki yıldır vahşi bir kuşatma altında açlıkla, ilaçsızlıkla, yakıtsızlıkla güçsüz düşürülen, teslimiyete zorlanan Gazze, şimdi de canavarca bombalanıyor. Genciyle, yaşlısıyla, camisiyle, okuluyla tüm Gazze Amerikan yapımı füzelerin hedefinde! Siyonist İsrail, İslami Direniş'i tasfiye etmek amacıyla Gazze halkına yönelik açık bir soykırım uyguluyor.

Bu vahşete sessiz kalmanın bağışlanamaz bir insanlık ayıbı ve büyük bir vebal olduğuna kuşku yoktur. Nitekim Siyonist saldırganlığa karşı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de toplumun farklı kesimleri tam 12 gündür Siyonist katilleri lanetlemek ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışmak amacıyla meydanları, sokakları doldurmaktadır.

Havadan, denizden ve karadan bombalanarak korkunç bir vahşet altında ezilmek istenen kardeşlerimiz için Türkiye'deki Filistin Dostları olarak bizler Meclis'ten ve Hükümet'ten halkın taleplerini dikkate almalarını ve acilen gerekli adımları atmalarını bekliyoruz. Açıklamayla, sözle karşı çıkılan Siyonist caniliğe karşı vakit geçirilmeksizin somut yaptırımlara geçilmesini istiyoruz! Bu çerçeveden olmak üzere acilen gerçekleştirilmesini beklediğimiz taleplerimiz şunlardır:

→ İsrail ile diplomatik ilişkilere son verilsin! Ankara ve İstanbul'daki Siyonist diplomatlar derhal sınır dışı edilmelidir.

→ İsrail ile sürdürülen tüm askeri anlaşmalar ve silah alım sözleşmeleri iptal edilsin! Düzenli aralıklarla icra edilen askeri tatbikatlar ve bu çerçevede halkımız adına açık bir utanç tablosuna dönüşen Akdeniz'de İsrail deniz kuvvetleri ile Türk deniz kuvvetlerinin ortak tatbikat ve Konya hava sahasının İsrail uçaklarınca idman sahası olarak kullanılması rezaletine son verilmelidir!

→ Hükümet, Gazze'de gerçekleştirilen katliamları bir "soykırım" olarak tanısın!

Hükümet ve Meclis İsrail saldırganlığına karşı tepkisinde samimi olduğunu ispatlamalıdır. Büyük bir infiale sebep olan vahşet karşısında amaç, politik mesajlar vermek ve Gazze'ye yönelik Siyonist teröre karşı Türkiye'de halkın yükselen öfkesini lafla, sözle yatıştırmak olmamalıdır. Başbakan Erdoğan ve Hükümet, Filistin'de insanlık suçu işleyen Siyonist İsrail'e karşı somut bir şeyler yapmakta samimi ise, tüm bu cinayetlerin faili vahşi çete ile ilişkileri keserek sözlerinin arkasında durduklarını ispat etmelidirler.

Adalet ve tutarlı davranış ırkçı İsrail rejimine yönelik fiili yaptırımları gerekli kılmaktadır. Hükümet, iktidar olmanın gereğini yerine getirmelidir. TBMM ve Hükümet'ten beklenen adalet ve kardeşlik söyleminde tutarlı ve samimi olmaktır. Arabuluculuk ya da uzlaşmacılık adına İsrail ile işbirliği görüntüsü veren politikaları kamuoyu önünde ifşa edeceğimizi ve nefretle kınayacağımızı ilan ediyoruz. Bizler Filistin Dostları olarak Meclis ve Hükümet'i katil İsrail ile ilişkileri acilen kesmeye çağırıyoruz.

Filistin Dostları