Başörtülü Çocuklarımıza Uygulanan Tecride Son Verin!
Özgür-Der: “İnsanların temel haklarıyla çelişen, baskı ve zorbalık içeren uygulamalar mevzuat bahanesi ileri sürülerek haklılaştırılamaz, savunulamaz.”
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, ilköğretim okullarında yaşanan başörtüsü zulmü hakkında bir açıklama yaparak İzmir'de ilköğretim öncesi Amine Şani'nin tecrit edilmesini kınadı. Yasağı açık bir zulüm ve dayatma olarak niteleyen Kaya, "Kimse bu uygulamayı kurallardan söz ederek, yönetmeliğin arkasına sığınarak mazur göstermeye kalkmasın!" dedi ve sorumluları harekete geçmeye çağırdı.
Özgür-Der Genel Merkezi'nde yapılan açıklama:
İlköğretim Okullarında Başörtülü Çocuklarımıza Uygulanan Tecrit İşkencesine Son Verilsin!
3 Ocak 2011
İlköğretime başörtüsüyle devam etmek isteyen kız öğrencilerin maruz kaldığı zorbalık uygulamalarının her gün yeni çeşitleriyle karşılaşıyoruz. En son olarak İzmir'de Amine Şani adlı kız öğrenciye yaşatılanlar bu konunun hak ve hukuk ihlali olmaktan öte doğrudan bir vicdansızlık boyutu kazandığını belgelemekte.
İzmir'in Konak İlçesindeki Yapıcıoğlu İlköğretim Okulunun öğrencisi Amine Şani'nin yaklaşık bir ay kütüphanede tecrit edilmesi ve ardından başka bir okula sürülmesi sadece hukuksuz bir uygulama olarak görülemez. 13 yaşında, sınıfının başarılı bir öğrencisi olan genç bir kızın inancına, kimliğine uygun hareket etme talebinden ötürü adeta cüzamlı muamelesiyle karşılaşması büyük bir ayıp olmuştur. Bu yapılan sadece söz konusu okul yöneticilerinin değil tüm eğitim sisteminin ve yöneticilerinin utancı sayılması gereken bir dayatmadır.
Kimse açık bir zulüm ve dayatma olduğu tartışmasız bu uygulamayı kurallardan söz ederek, yönetmeliğin arkasına sığınarak mazur göstermeye kalkmamalıdır. İnsanların temel haklarıyla çelişen, baskı ve zorbalık içeren uygulamalar mevzuat bahanesi ileri sürülerek haklılaştırılamaz, savunulamaz. Bu noktada bir çelişki, çatışma ya da uyumsuzluk var ise yapılması gereken şey insanları inançlarıyla eğitimleri arasında tercihe zorlamak değil, bilakis zaman kaybetmeksizin haksızlığa, zulme, mantıksızlığa yol açan kuralları değiştirmek olmalıdır.
Bu eğitim döneminin başından itibaren farklı şehirlerde çeşitli biçimlerde tezahür eden bu yasakçı-dayatmacı uygulamaların daha fazla acı ve sıkıntıya yol açmadan bir an önce sona erdirilmesi için Hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığını harekete geçmeye çağırıyoruz. Başta and ve başörtüsü yasağı olmak üzere eğitim alanında süregelen dayatmalar konusunda bir türlü adım atılmamasının geçerli hiçbir mazeretinin bulunmadığının altını çiziyor, bu tür dayatmaların özgürlük ve insan hakları açısından büyük ilerlemeler sağlandığı iddiasını boşa çıkartmaya yeteceğini hatırlatıyoruz.
ÖZGÜR-DER