Gaziosmanpaşa Özgür-Der'de “İslami Mücadelede Sanat” Konuşuldu
Gaziosmanpaşa Özgür-Der 2018/19 yılı faaliyet dönemi programlarından “İslami Mücadelede Sanat” konusu Mehmet Ali Aslan’ın anlatımı ile gerçekleştirildi.
Haksöz Dergisi editörü, sanatçı Mehmet Ali Aslan sunumunda özetle şu konulara değindi:
Sanatla ilgili Antik Yunanda "Sanat eğlendirici mi, eğitici mi?", yakın çağ avrupasında "Sanat sanat için mi yoksa toplum için mi?", modern dönemde ise "Sanatın salt birey merkezli bir ürün mü olduğu yoksa toplumsal, ideolojik esintileri mi barındırabileceği" yönünde tartışmaların yaşandığını biliyoruz. Bu noktada, müslümanlar olarak sanatla olan ilişkimiz nedir, hangi boyutta olmalıdır, Kur'an' da bu konuya dair ipuçları, işaretler var mı, varsa bu işaretleri nasıl anlamak gerekiyor gibi sorulara cevaplar aramalıyız.
Sanat sözlük anlamı itibariyle yapmak, düzenlemek, üretmek anlamlarına geliyor. Istılahi manada kavramı açmak gerekirse, sanat denildiğinde akla iki boyut gelmeli, öz ve biçim... Bir de bu iki boyutu estetikle de desteklemek gerekir ki dolayısıyla öz ve biçim barındıran, estetik bir ifade ve duygu da içeren şeylere sanat diyoruz.
Sanatın "güzel" ile sıkı bir ilişkisi var, nitekim Kuran bu kavramla ilgili çeşitli vurgular yapmıştır. Bu vurgulardan bir tanesi " güzel" kavramının bir nimet olmasıdır. Bu kavramın insan için bir nimet olmasının yanı sıra aynı zaman da bir imtihan alanıdır, o bakımdan bu kavramla olan ilişkimiz sınırlı olmalıdır. Bu gerçeklik Kehf suresinde şöyle belirtiliyor: "Yeryüzündekileri süs olarak yarattık ki onların hangisinin daha güzel iş yaptığını deneyelim". Kavramın mahiyeti, bizim anlam dünyamızla çelişmiyor, ilkelerimize ters düşmüyorsa bu nokta da kavrama nimet olarak bakmalı şeklinde bir bakış açısıyla genel bir kaide oluşturabiliriz.
Rabbimiz, bir çok ayetinde kullandığı etkileyici üslubuyla Kuran ı Kerim deki sanatsal değere de dikkat çeker, ayrıca "haydi bir benzerini getirsinler" diyerek edebi sanatlarda bir noktaya gelmiş bir topluma meydan okur. Allah Kuran'ı Kerim de edebi sanatların kullanılması noktasında inanılmaz cömert davranmıştır. Uzun yıllardır sanat ve sanatın alt başlıklarına dair Islam tarihin de ve günümüzde bir takım fıkhi tartışmalar yaşanıyor..Vel Hasıl Allah'ın ilkeleriyle ters düşmediği sürece sanatı ve sanat eserlerini bir nimet olarak algılamakta sorun olmadığı kanaatindeyim.
Müslüman sanatla uğraşırken, Şuara suresinde ki ayetleri kendisine düstur edinmelidir. Ayette Allah şöyle buyurmaktadır ; "Şairlere gelince, onlara da yoldan sapmışlar uyar, onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını, yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmez misin. Ancak iman edip salih amel işleyenler, Allah'ı çokça ananlar ve zulme karşı direnenler başkadır." Müslüman sanat yaparken, ütopik şeylerden, gerçeklerden uzaklaşmaktan, abartmaktan, hakka hakikatte çağırmama eksikliğinden kaçınmalıdır. Sanatı mutlak anlamda ifsad edici olarak algılayanlar olduğu gibi, sanatı her şeyiyle kabul eden bir anlayışında olduğunu görüyor ve biz müslümanlar bu nokta da daha vasat bir yerde durmamız gerektiğini düşünüyorum.
Seminer soru-cevap, katkılar ile son buldu.