“Davet ve Davetçinin Nitelikleri”
Özgür-Der Gaziosmanpaşa Temsilciliğinde “Hz. Muhammed’in örnekliğinde davet ve davetçinin nitelikleri” konusunu Rıdvan Kaya anlattı.
Özgür-Der Gaziosmanpaşa Temsilciliğinin 2015-2016 yılında düzenlemiş olduğu aylık seminerlerinde bu ayki konuğu Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya "Hz. Muhammed'in örnekliğinde davet ve davetçinin nitelikleri" konusunu anlattı, özetle şu konulara değindi;
Davet her müminin üzerinde taşıması gereken bir sorumluluktur. Hangi şartlar altında olunursa olunsun ertelenemez, geri bırakılamaz, modern toplumların kuşatıcılığında olan müslümanlar davetçi vasıflarından ödün veremezler. Zaman, mekan, biçim değişse de asli sorumluluğumuz değişmez.
Rabbimizin "içinizden iyiliği emreden kötülükten nehyeden bir topluluk bulunsun" ayetinde buyurduğu gibi, bireysellikten birlikteliğe doğru bir davet metodu çabası içerisinde olmalıyız. Ayetteki vurgu; marufu emr ve münkerden nehy bağlamında temel sorumluluğumuz tebliğ ve davettir. Ancak bu görevi yerine getirenler kurtulacaktır.
Cumartesi yasağına rağmen yasağı delmek adına çeşitli hileler yapan israiloğullarına karşı içlerinden iki grup muhalefet etmekteydi. Araf suresi 164 ve 165. ayetlerde anlatılan durum ile tavır takınanlardan birinci grup yanlışı yapanlara katılmıyor ancak onlara sözlü ya da fiili müdahalede de bulunmuyordu. İkinci gruptakiler ise sözleri faydasız olsa dahi yanlışı yapanları uyarıyorlardı. 165. ayette yasağa uymayanlar azapla uyaranlar mükafatla müjdelenirken, tarafsız kalan grup hakkında hiçbir ibare geçmemektedir.
Tebliğ faaliyetlerinin her türlüsü olabileceği gibi daha programlı, disiplinli, planlı ve birlikte ortak eylemlilik içerenlerin artırılması gerekmektedir.
Tebliğde öncelenmesi gerekenler muhafazakarlaşmamış, algısı açık ve talepkar olanlara yönelik olmalı, davetçi tevhid için davet etmelidir. Tebliğde netlik için tevhide çağrı hangi konu olursa olsun mihenk taşı olarak belirlenmelidir.
Tebliğcinin dikkat etmesi gereken hususlar ise öncelikle uslup, hikmet ve güzel öğüt olmalı. Söylemlerin eylemlere yansıtılması atlanmamalı. "Yapamayacağınız işi ne diye söyleyip duruyorsunuz" uyarısına muhatap kalınmamalıdır. Tebliğci muhatabı bilgi kirliliğine boğmamalı, adanmışlık ve fedakarlıkla bütüncül olarak islamı anlatmalıdır.
Süreç sonunda başarı kriterimiz sadece Allah'ın rızasını kazanmak, imtihanı kazanarak mükafatı Rabbimizden beklemek olmalıdır.
Seminer katılımcıların sorduğu sorulara verilen cevap ve yapılan açılımlarla son buldu.