Her Pazar öğleden itibaren Gaziosmanpaşa Özgür-Der dernek binasında toplanan çocuklar Mustafa Anlayış hocalarıyla keyifli ve öğretici vakitler geçiriyorlar.

"Açmak mıydı Fatiha.."

"Maide 'mi kaybettim, bulamıyorum hocam!"

"Şaşkınca tapılan inek diyecektin öyle değil.." bu günlerde baki sedalar, kerim sözler yükseliyor Özgür-Der Gaziosmanpaşa temsilciliğinden.. Seslerin sahipleri arasında ilkokul üç terk (sadece hafta sonları terk ediyor) Yakup da var bütün kardeşlerini çekip çeviren Zeynep de..

Bol vızıltılı, çok şırıltılı bu özgür yürekcikler öğle namazında camide buluşuyor, ardından temsilcilik salonuna geçiyorlar. Önce "ümmet pilavı"nı kaşıklıyorlar neşeyle, sonra ortalık derse hazır hale getiriliyor ve yudumlanmaya başlanıyor Rahmanın tüm nefislerin her nefesini kuşatan mesajları..

Başlığına "Kur'an surelerinin künyeleri" denilebilir derslerinin,

Başlangıçta her surenin içeriği sırasıyla genel olarak okunuyor devamında ise sure  bir görselle tanımlanıyor..

Son olarak sırası gözetilerek anlatılan sureler hafıza teknikleriyle somutlaştırılıyor böylece uzaklarda ulaşılmaz değil hemen yanında tanıdığı oluveriyor  kitabımız..

Böylece asırların "mehcur"u  kerim "kitap" bu küçük gönülleri  iki kapağının arasına hasretle sarmalarken rabbimizin taze ayetleri bu küçük yürekler ise "kitab"ı  yüreklerinin yanına konduruyorlar hürmetle.. besmeleyle..

Hasılı yeni küçük katarlar katılıyor fi'zilale..

En önde rasullerin salihlerin olduğu bu büyük kervanın,  bu kesintisiz kervanın yeni müdavimleri..  yeis kaynayan kazanların harlandığı bu köhne çağda,  güne teslim olmayan aynı çağın akışına yön vermeye azmetmiş fidanlar derleniyor furkan'ın  bağından..