Ümmetin Yeniden Dirilişi, İntifadalar ve Islah Çabaları
Ereğli'de “Küresel Vesayet Karşısında Müslümanlar” konulu panel, Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak ve Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen’in katılımı ile gerçekleşti.
Özgür-Der Ereğli Temsilciliği’nin organize ettiği “Küresel Vesayet Karşısında Müslümanlar” konulu panel, Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak ve Haksöz Dergisi yazarı Hamza Türkmen’in katılımı ile gerçekleşti.
Panelin sunuculuğunu yapan Davut Çevik, Müslümanların özellikle son dönemlerde karşılaştıkları zorlu imtihanları iyi okuması, fıkh etmesi ve sorumluluklarını yerine getirecek amelleri gerçekleştirmesi gerektiğine dikkatleri çekti. Egemen küresel güçlerin her türlü kirli ittifaklarla insanları köleleştirme çabalarının devam ettirdiği, Müslümanların Rabbimize olan kulluğunun gereği olarak zorbalığa karşı direnişlerini yükselttiği gerçeğini de müşahade etmekte olduğumuzu belirtti. Bugün Suriye’de yaşanan acılarımıza rağmen ümmetin direniş hattının, organizasyon çeşitliliğimizle kalınlaştığını, Ereğli’de bu amaçla kurulan Ümid Platformu’nun da Suriye’ye ulaştırılmak üzere düzenlediği kampanyaya herkesin katılmaya davet edildiği sunum konuşması sonrası Enfal Suresi 24-29. ayetler Abdulkadir Albayrak tarafından okunarak panele başlandı.
Hamza Türkmen’in konuşması ile başlayan panelde şu konulara değinildi;
Ümmetin genel tablosu son yüz elli yıldır dağılmış, gücünü kaybetmiş bir durum arz ediyor. Bu hale gelmemizin en önemli sebebi Kur’an nimetini, onu yaşama örnekliğimizi yitirmiş olmamızdır. Biz Müslümanlar Batı’nın korsanlaşmış, vahşi, tahakkümcü yapısı ile sömürgeleştirerek zenginleştiği, adına da medeniyet dedikleri yaşam tarzına karşı, son kale olan Osmanlı Devleti’nin de düşmesi ile beraber, batıcı Frenkleşmiş işbirlikçilerin vesayeti altına girdik. Vesayetçi kadroların yoğun bir şekilde baskısı altında kalan Müslüman kanaat önderleri, sürgünlerle katliamlarla yok edilmeye çalışıldı. İslami kadroların yaşadığı bu ağır baskılara, batılıların adına Türkiye dedikleri bu coğrafyada, Said Halim Paşa, Mehmet Akif Ersoy, Elmalı Hamdi Yazır, İskilipli Atıf Hoca, Said Nursi gibi ıslah ve ihya çizgisinin önemli takipçileri maruz bırakıldı. Yerli vesayetin bu formu aynı şekilde, adına Tunus, Fas, Cezayir, Libya, Mısır, Irak, Suriye dedikleri coğrafyalarda da yaşandı. Vesayeti aşabilmek için Müslümanların sürekli kendi şartları içinde farklı araçlar kullanıldığı görülmekte. Bugün Türkiye’de de İslami Kuruluşlar, Cemaatler gibi araçlarla olduğu gibi, İslamcı olmadığını belirten ama Müslümanların üzerindeki baskıları azaltarak, kendilerine yaşam alanı açmaya çalışan Ak Parti liderliğinin çaba ve kazanımlarının önemli olduğunu da görmeliyiz. Küresel vesayetin tahakküm alanını azaltmaya dönük çalışmaların istişare temelli birlikteliklerle desteklenmesi gerekmektedir. Rabbimizin Mümtehine suresinde belirttiği gibi bizlerle savaşmayanlara karşı düşmanlık yapmamamız gerekmekte. Adalet temelli hareket etmenin temel şiarımız olduğu unutulmamalıdır.
Hamza Türkmen’den sonra panel , Abdurrahman Dilipak’ın konuşması ile devam etti. Abdurrahman Dilipak konuşmasında Müslümanların yaşamını daha çok ahirete göre düzenlemeleri gerektiğine inandığını belirterek şu şekilde konuştu; “ Sanıyorum biz çok fazla sekülerleştik. Laiklikten kaçalım derken sekülerizmin batağına düştük. O manevi şahsiyetli halimizi kaybettiğimizi düşünüyorum. Bizim iktidar gücümüz ve paramız arttığı ölçüde imanımız artmadı. Esnafımız biraz daha parası artarsa Çeçenistan’a daha fazla yardım edeceğini zannediyordu. Parası artınca yazlık almayı, jeep almayı seçti. Biz küresel emperyalizmi biraz politik güçler olarak görmeye başladık. İnsanlar daha çok maddi pırıltılar peşinde koşmaya başladı. Bizim yeniden Müslüman olmaktan başka çaremiz yok. Atalarımızın dininden Allah’ın dinine dönmemiz gerekiyor.”
“Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah’ın mağdur kullarına yardım ederseniz Allah sizden daha cevvaldir. Yaptığınız yardımın karşılığını size on katı yüz katı hatta yedi yüz katı ile geri verir.”
Müslümanların sadece iman ettik demekle sınanmadan bırakılmayacaklar, bizden öncekilerin başına gelenlerin bizlerin de başına gelmeden cennete giremeyeceğiz. Biz Müslümanlar, İslam’ın sorumluluklarını hakkıyla yerine getirerek kardeşlik bilincini yaygınlaştırmalıyız. Oturduğumuz yerden ettiğimiz dualarla, şahidlik yapmadan gözle görülür bir değişime ve gereken sorumluluk bilincine ulaşılamayacağız. Kurtuluşumuz, sorumluluk bilinci ile hareket ederek, her birimizin şühedalar olarak hareket eden fiili dualarımız ile gerçekleşecek.”
Soru ve cevaplarla güncel konuların detaylandırıldığı panel sonrası, açılan kitap standı ziyaret edildi. Hamza Türkmen’in yeni çıkan kitabı “İslami Mücadelenin Yeni Dili” ve Abdurrahman Dilipak’ın yeni baskısı yapılan “Coğrafi Keşiflerin İçyüzü” kitapları tanıtıldı. Ayrıca Suriye yararına İHH’dan temin edilen materyallerin de satışı yapılarak program sonlandırıldı.