Ereğli’de Suriye İçin Yardım Kampanyası

Ereğli’de Suriye İçin Yardım Kampanyası

Ereğli’de bugün Suriyeli mazlumlar için yardım kampanyası başlatıldı.

Ümid Platformu bugün Merkez Ali Molla Camii önünde Suriye’deki muhtaç kardeşlerimiz yararına yeni bir ayni yardım kampanyası başlattı. Basına bilgi vermek üzere Kenan Ersoy yaptığı sunumda, 3 yıldır zalim Esed rejiminin sürdürdüğü vahşette açlığın, vahşi bir silah olarak kullanıldığına dikkat çekti. Tüm dünyanın gözleri önünde Yermuk mülteci kampında 100’den fazla insanın açlıktan öldüğünü belirtti. Müslümanların bu zalimliğe karşı asla sessiz kalmayacağını, Ereğli halkının da yardımlarını esirgemeyeceğinin ifade edildiği sunum konuşması sonrası, basın açıklaması Samet Çakır tarafından okundu. “Sana İhtiyacım Var” Sloganı ile başlatılan yardım kampanyasına Ereğli’den de destek verildiğinin ifade edildiği konuşmada, bir hafta boyunca Ali Molla Cami önünde kurulan büyük çadırda yardım malzemelerinin kabul edileceği açıklandı. Ay sonuna kadar tüm Ereğli ve civar beldelerden, acil ihtiyaç listesindeki (Kuru bakliyat, battaniye, mont, yeni doğan bebek kıyafetleri ve malzemeleri, konserve, kadın hijyen malzemesi, bebek bezi ve maması )  yardım malzemelerinin toplanarak Suriye’deki muhtaç kardeşlerimize ulaştırılacağı kampanya yoğun ilgi ile karşılandı.

eregli-20140207-01.jpg

eregli-20140207-02.jpg

eregli-20140207-03.jpg

eregli-20140207-04.jpg

eregli-20140207-05.jpg

Basın açıklamasının tam metni:

SURİYE’Lİ KARDEŞLERİMİZE YARDIM ETMEK, KULLUĞUMUZUN, İMANIMIZIN GEREĞİDİR

Rabbimiz Nisa süresi 75. Ayette şöyle buyurmaktadır.

 “Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına mücadele etmiyorsunuz?”

Bizler Ereğli’de ikamet eden, Allah’a kulluk vazifesini hayatın her alanında yaşamlaştırmaya çalışan insanlar olarak bir araya geldik ve EREĞLİ ÜMMET İÇİN DAYANIŞMA PLATFORMU’NU (ÜMİD) kurduk. İsmimizden de anlaşılacağı üzere ümmet coğrafyamızda meydana gelen her türlü olaya sağlıklı ve müslümana yakışır tepkiler vermek için bir birlikteliğin altına imza attık. 3 yıldır Suriye’de yaşanan zulüm ve vahşeti, sesimizin ulaştığı son noktaya kadar ifşa etmeye ve lanetlemeye çalıştık ve buna sonuna kadar da devam edeceğiz.

İnsanlık yüzyılın en büyük utançlarından birine şahitlik etmektedir. Öyle bir noktaya gelmiş bulunmaktayız ki yaşanılan acıları tarif etmek bile imkânsız hale gelmiş durumda. Vahşeti anlatacak sözler tükenmiş, kelimeler yetersiz kalmıştır.

Suriye'de Baas diktatoryasının sistematik kıyımlarının boyutları her geçen gün yeni belgelerle açığa çıkmakta ve ortaya çıkan bu tabloyu bütün dünya sessiz bir şekilde izlemektedir. Daha yakın zamanlarda ortaya çıkan fotoğraflarla da belgelendiği üzere Müslüman kardeşlerimiz ağır işkenceler altında can vermekte, masum bebelerimiz, çaresiz bacılarımız, dedelerimiz ve ninelerimiz, ya varil bombalarıyla, ya imkânsızlıklar içerisinde açlıktan, ya da ağır kış şartlarında donarak can vermekteler. Annelerinin kucağında açlıktan bir deri bir kemik haline gelmiş bebelerin göz göre göre ölüme terk edilmesi karşısında insanlığımızı, müslümanlığımızı yeniden sorgulama ihtiyacı içerisine giriyoruz. Ana haber bültenlerinde “Bugün Suriye’de şu kadar çocuk öldürüldü, şu kadar insan öldü” haberleri vicdanlarımızı harekete geçirmiyor.

Peki, bu mudur müslümanların kardeşliği?

Bu mudur ümmet dayanışması?

Ne zaman bir vücudun azaları olduğumuzu hatırlayacağız?

Beş milyondan fazla müslüman kardeşimiz Suriye içerisinde muhacir durumuna düşmüş durumda. 2 milyondan fazla kardeşimiz, evlerini barklarını, bağlarını bahçelerini terk ederek Suriye dışında, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeye göç etmiş durumda. Resmi rakamlara göre 150 binden fazla kardeşimiz katledildi. BM Suriye’de ölümleri saymaktan aciz kaldığını itiraf etti. Sağ kalan ve çok ağır şartlarda yaşam mücadelesi veren kardeşlerimiz, İslam âlimlerinin vermek zorunda kaldığı fetvalara uyarak kedi-köpek eti yemeye başladılar. Yedikleri bu etlerden zehirlenen insanların haberleri geliyor. Zalim Baas rejimi terk ettiği bölgelerdeki un fabrikalarını ve fırınları bombalıyor. Türkiye’nin birçok ilinden bizlere daha yakın olan, yanı başımıza çizilmiş sahte bir sınırın hemen ötesinde bu hadiseler yaşanırken bizler gözlerimizi rahatça kapatıp uyuyabiliyorsak kalplerimiz katılaşmış demektir. Bu kadar büyük bir trajedinin yaşandığı bir döneme üstelik de komşuları olarak şahitlik edipte kılımızı kıpırdatmıyorsak aslında ölen o kardeşlerimiz değil bizlerin vicdanlarıdır. Açlıktan, donarak ya da bombalar altında can veren o küçücük masum bebelere mi ağlamamız gerekir yoksa kendi halimize mi ağlamalıyız buna karar vermemiz gerekir.

Bizler yaşadığımız coğrafyalarda, yaşanan zulmü tel’in etme erdemliliğinin yanında, kardeşlerimiz için neler yapabileceğimizi, onların yaralarını sarmak için ne gibi organizasyonlar içerisine girebileceğimizi sürekli gündemimizde tutmalı, İbrahim (a.s)’ın ateşine su taşıyan karınca misali tarafımızı netleştirip, kardeşlerimizin derdi ile dertlenmeliyiz. Yaşanılan ağır imtihanın sadece onları ilgilendiren bir imtihan olmadığını, kardeşlerimize sahip çıkıp çıkmama zaviyesinden bizi de yakından ilgilendiren bir imtihan olduğunu unutmamalıyız. Kardeşlerimizin yaşadığı bu büyük sıkıntıları STK’lar ya da platformlar ile sıfırlayamayacağımızın farkındayız ancak hafifletilmesi noktasında büyük katkılar sunabileceğimizin bilincinde olmalıyız. Çabalarımızı küçük görmemeli, sürekli büyütmenin yollarını aramalıyız. Şunu bilmeliyiz ki kardeşlerimizin dramının daha da ağırlaşmamasını engelleyen şey, bizlerin çabaları olacaktır. Mazlum ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım ulaştırmak gibi onurlu bir görevi bizlere nasip ettiği için Rabbimize binlerce kez hamdetmeliyiz.

Bu vesileyle EREĞLİ ÜMMET İÇİN DAYANIŞMA PLATFORMU (ÜMİD) olarak yeni bir kampanya başlattığımızı, siz değerli basın mensupları aracılığıyla Ereğlimizin duyarlı insanlarına duyurmak istiyoruz. Bir ay boyunca sürdürülecek olan kampanyamızın bir haftası bugünden itibaren Ali Molla Camisi’nin avlusunda açmış olduğumuz ihtiyaç çadırında başlamış olmaktadır. Acil ihtiyaç listemizde belirtilen ürünlerin, kardeşlerimizle buluşabilmesi için Ereğli halkının yardımlarını talep ediyoruz. ÜMİD platformu bileşenlerinden herhangi birisiyle kurulacak irtibat, yardım akışının sağlıklı yürümesini sağlayacaktır. İnşallah Allah-u Teala, başta okuduğumuz ayet-i kerime de de ifade edildiği gibi, mazlum insanlara, çocuklara, kadınlara sahip çıkma çabalarımızı, kurtuluşumuz için bir vesile sayar. Göstermiş olduğunuz ilgi sebebiyle değerli basın mensubu kardeşlerimize ve Ereğli halkına teşekkür ediyor, saygılar sunuyoruz.

ÜMİD PLATFORMU

(ÖZGÜR-DER, FEDA-DER,  MEMUR-SEN, ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ, ÇINAR-DER, AS-DER, ERİMDER, ORDİNDER )

Önceki ve Sonraki Haberler