ELHAK Platformu'ndan ülke gündemine ilişkin açıklamalar
ELHAK Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Zengin, dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ile ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Elazığ Hak Adalet ve Kardeşlik Platformu tarafından Ağustos ayı basın toplantısı düzenlendi. ELHAK Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Zengin, Dünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin yanı sıra ülke gündemine yönelik açıklamalarda da bulundu.
Zengin açıklamasında seçim yaklaştıkça, bazı kişiler tarafından sistematik bir şekilde toplumsal çatışmayı körükleyecek provokasyonların yapıldığına dikkat çekerek: “bu anlamda toplumu gerecek sosyal medya paylaşımlarının yanında Zafer Partisi Genel Başkanının ırkçı ve tahrikçi paylaşımları dikkat çekmektedir. Sosyal medya hesabından Bu şahıs, merhum Şeyh Said hakkında kullandığı ifadeyle kendisini tarif eden Ümit Özdağ’ın, toplumsal çatışmayı körükleyici provokasyon görevini kimlerin talimatıyla yürüttüğü ilgili merciler tarafından tespit edilerek gereği yapılmalıdır.Bu minvalde, gerek Halil Konakçı Hoca’ya karşı CHP milletvekilleri tarafından sergilenen tavır ve kullanılan dilde, gerek Üstün Dökmen isimli bir akademisyenin Müslüman kadının başörtüsünü hedef alan açıklamalarında, gerek konserinde lgbt sapkınlığının flamasını açacak kadar ahlaksızlıkta dibe vurmuş bir sanatçının Müslümanlara yönelik kullandığı hakaret dilinde, bu toplumun mayası ve birleştirici gücü olan yüce İslam’a karşı tahammülsüzlüğün boyutları görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Zengin, açıklamasında CHP grup sözcüsü Engin Özkoç’u ve iktidarı da eleştirerek: “CHP grup sözcüsü Engin Özkoç’un “CHP’ye karşı olanları not aldıklarına” dair tehditkâr ifadesi bu zihniyeti deşifre etmektedir. İslam’ı ve Müslümanları tahkir etmeyi, toplumu sindirmeyi hedefleyen bu kirli söylemi şiddetle kınıyoruz. Bunun yanında, “dindar bir gençlik” ideali iddiasını taşıyan Ak Parti hükümetinin kurumları eliyle yürütülen bir takım etkinlikler bu iddianın tam tersine hizmet edecek tablolar ortaya koymaktadır. Festivallerde toplumun önüne çıkarılan isimlerden, Konya’da “İslami Dayanışma Oyunları” adıyla gerçekleştirilen rezalete kadar birçok organizasyonda kaş yapayım derken göz çıkarılmakta, toplumsal ifsada hizmet edilmektedir. Unutulmamalıdır ki ahlaki yozlaşma toplumsal helake yol açan en büyük felakettir! Bütün bunların yanında Türkiye’de zorunlu bir şekilde ikamet eden Suriyeli mustazafların durumu tartışılmaya devam etmekte ve son günlerde Türkiye’nin zalim Esed yönetimi ile ilişki geliştirmesi konusu gündemde yerini almaktadır. Hükümet yetkilerinin Suriyeli mustazafların geri dönüşüne yönelik bir politika geliştireceği açıktır. Bu politikada, kardeşlerimizin rızası ve yerleştirilecekleri bölgenin güvenliği esas olmalıdır. Fakat bu geri dönüşün yol haritası zalim Esed yönetiminin inisiyatifine bırakılacak olursa, bu katillerin dökeceği her damla kan hükümetin eline de bulaşacaktır. Yıllarca ümmet coğrafyasının takdirini ve teveccühünü kazanan Suriyeli göçmen politikasının bütün kazanımları tek bir hamle ile yok edilecektir. Türkiye dış politikada izlediği ilkeli tavrından asla taviz vermemelidir” dedi.