“Postmodernizmin Hayatımıza Etkileri”
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin eğitim dizisinde bu hafta “Postmodernizmin Zihin ve Hayat Algısının Üstündeki Etkileri ve Sonuçları” konuşuldu.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin "Alternatif Eğitim Dersleri" kapsamında on beş günde bir düzenlediği programların dokuzuncusu dün akşam dernek binasında yapıldı. Programda Mehmet Deniz, "Postmodernizmin Zihin ve Hayat Algısının Üstündeki Etkileri ve Sonuçları"nı irdeledi.
Seminerde, modernizmin tanımı, tarihi serüveni, zihin algımıza ve genel anlamda hayatımıza etkileri üzerinde duruldu.
Postmodernizm, Modernizmin Devamıdır
Postmodernizmin tanımı ve gelişimi üzerinde durarak konuşmasına başlayan Mehmet Deniz, bu bağlamda karşısında konumlanmasına rağmen kavramı besleyen modernizmi kısaca irdeledi.
Modernizmi, Tanrı dahil dine ait değerlerin tepkiyle dışlanması ve insanın (aklı) hayatın merkezine alması olarak özetleyen Deniz, bu anlayışın insanda inandırıcılığını yitirmeye başladığını ve insanda yeni arayışların başladığını söyledi. Postmodernizmin, bu anarşik ortama uygun olarak üretilen fikirlerden oluştuğuna dikkat çekti.
Herkesin Aynı Anda Haklı Olduğu Görüş
Modernizmin ardından postmodernizme geçen Deniz, kavramın ortaya çıkışı ve tanımı üzerinde durarak şunları kaydetti: "Postmodernizmin, doğrudan tanımını yapmak olanaksızdır. I. Dünya Savaşı'yla sona eren modern dönemin, yerine 1930'lardan itibaren postmodern teriminin kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Özetle; postmodernizm ile herkes aynı anda haklıdır denebilir."
Aklın Saltanatının Devamı
Bu noktada postmodernizmin açmazları üzerinde duran Deniz; "Akıl mutlak doğruyu üretemez, o halde mutlak doğru yoktur" önermesine dayanan postmodernizmi, "aklın saltanatının devamı" olarak özetledi.
Kendini Zorla Dayatıyor, Tektipçidir
Modernizmi kendisini halklara zorla dayattığı için tektipçi olarak nitelendiren Deniz; "Modernizm, insanlık için nihai kurtuluş reçetesi olduğunu iddia ettiği ve bunu da halklara gerekirse zorla kabul ettirmek gibi bir yolu seçtiği için tam anlamıyla tek tipçi bir bilinç düzeyi ve yaşam biçimidir. Özellikle modernizmin insanlık için kurtuluş olduğunu reddeden ve buradan yola çıkarak bütün kurtuluş iddialarını reddeden postmodernizm de, tek tipçidir. En azından şahit olduğumuz kadarıyla postmodern kriterleri kabul etmiş insanın da tek tip olduğunu görebiliyoruz. Çok etkili travmalara maruz kalan insan, bir yandan hayatın anlamı, varlık nedeni, ahiret gibi konularda nihilist bir tarzda lakayt kalırken, diğer yandan fiziki güzellik, zayıflama, genç kalma, eğlence gibi konularda oluşturulan panik havasıyla çılgınca bir tüketim görülmektedir. Bu şekildeki dönüştürücü gücüyle insanı tektipleştirmektedir."
Vahiy Merkeze Alınarak İncelenmeli
Postmodernizmin, merkeze alınması ve modernizme nispetle eleştirilmesi hususunda uyarılarda bulunan Deniz, "postmodernizmi kendi referanslarımızı yani vahyi merkeze alarak incelemek zorundayız. Yoksa modernizmin merkeze alındığı ve modernizme nispetle yapılan postmodernizm eleştirileri bizleri yanlış bir sonuca götürür. Modernizm karşıtlığını merkeze alarak postmodernizmi değerlendirme hatasına düşmeden; herkes haklı denilen bir ortamda sen de haklısın denmesinin anlamı var mı? sorusunun cevabı üstünde düşünmeye" çağırdı.
Postmodernizmin, 'gerçek yoksa her şey oyundur' mantığının İslam'daki "dünya hayatı bir oyun ve eğlencedir" mantığıyla uyuşuyor diyenler var olduğuna dikkat çeken Deniz, İslam'a göre dünya hayatının bir oyun oluşunun ahirete nispetle söylendiğini sözlerine ekledi.
Her değerin sınırsız bir şekilde postmodernizmin oluşturduğu bir loş ışık ortamında tanımlanmaya çalışıldığına işaret eden Deniz, eksik ışıkta da yanlış, çeşitli ve zıt tanımlamalar yapıldığını ve postmodernizme göre bütün bunların aynı anda doğru olduğunu söyledi.
Deniz, postmodernizmin hayatımız üzerindeki olumsuz etkileri ile ilgili olarak da şöyle konuştu: "Postmodernizm, her şey gider mantığıyla her şeyi bir tüketim aracı kılmıştır. Liberalizme eleştiri getirdiği için Müslümanları liberalleştirmiştir. İslam, postmodernizmin etkisiyle doğal dine benzetilmeye çalışılıyor. Yani modernizmin yapmakta zorlandığını postmodernizm yapıyor."
Katılımcılardan gelen katkı ve sordukları soruların cevaplanmasıyla seminer sona erdi.
Emin Altun / Haksöz-Haber