Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi’nde okuyan kız öğrencilerin yer aldığı Özgür-Der Üniversite Gençliği Kız Öğrenci Çalışmaları yeni eğitim dönemini bir dizi etkinlikle başlattı.

Yetmişten fazla öğrencinin katıldığı program 7 Ekim Pazar günü saat 09.00'da Diyarbakır'ın tarihî zenginliğini en güzel şekilde yansıtan Hasan Paşa Hanı’nda yapılan kahvaltıyla başladı.

Semra Türkmen Yılmaz, Leyla Akelma ve Zeynep Narin'in öncülüğünde gerçekleşen programda eski ve yeni öğrencilerin tanışıp kaynaşması, öğrencilerle eğitim sorumluları arasındaki diyalogun arttırılması amaçlandı.

Tarihî Hasanpaşa Hanı’ndaki kahvaltının ardından, yine aynı handa yer alan Ensar Kitabevi ziyaret edildi. Diyarbakır'ın tarihî mekânlarını görmek amacıyla Suriçi gezisi yapıldı. Bu bağlamda Ulu Cami, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Diyarbakır Surları ve Keçi Burcu gibi yerler gezildi.

Keçi Burcu’nda çalışmanın koordinatörü Semra Türkmen Yılmaz tarafından yeni dönem çalışmalarına dair kısa bir konuşma yapıldı. Yeni dönem çalışmalarının hayırlı olması temennisiyle konuşmasına başlayan Yılmaz, Kur’an çalışmalarında yer alan öğrencilerin kampus içinde tebliğ çalışmalarına ağırlık vermesinin önemine vurgu yaptı. Malik bin Nebi’nin üniversitede açılan bir mescidin bin camiden daha hayırlı olabileceği tespitine atıfta bulunarak, toplumsal dönüşümde üniversitelerin önemli kaleler olduğunu belirtti. Bu bağlamda yapılan Kur’an çalışmalarına katılmada titizlik göstermenin önemine de değinerek, bu kalelerde Müslümanca var olmanın, Kur’an ahlakıyla ahlaklanarak ancak mümkün olabileceğinin altını çizdi. Bireyselleşmenin yıkıcılığına da değinen Yılmaz, Bireyselleşmenin modernitenin efsunlu bir masalı olduğunu ve adeta bir virüs gibi yaygınlaşarak Müslüman genci salih amel üreteceği alanlarda pasifize ettiğini ifade etti. Sağlıklı bir kimlik inşasının, sahada pratiğin içinde olmakla mümkün olacağını belirterek sözlerine son verdi.

Yapılan konuşmanın ardından saat 14.00'da buluşma sona erdi.

NURSENA YOKUŞ / ISLAH-HABER

FOTOĞRAF: FATİME MELİKOĞLU