Mısır Cuntasının İdam Kararları Diyarbakır’da Kınandı
Mısır cuntasının 529’dan 37 kişiyi infaz kararı ve 683 yeni idam kararları Diyarbakır’da düzenlenen kitlesel basın açıklamasıyla protesto edildi.
Mısır’da cunta yargısı art arda kendisine yakışan kararlar aldı. Daha önce idam kararları alınan 529 darbe karşıtından 37 kişi için idam kararı onanırken, 491 kişi ise müebbet hapse mahkum edildi. Bu kararın yankıları sürerken dünya halklarını ayağa kaldıran 683 kişiye daha idam kararı alındı.
Cuntanın alçakça kararlarına tepki yükselmeye başladı. Özgür-Der Diyarbakır şubesi kitlesel basın açıklamasıyla kararı protesto etti.
“Cuntaya Direnen Mısır Halkına Bin Selam!”
Ofis’te gerçekleştirilen eyleme Diyarbakır’daki birçok kurum da destek verdi.
“Dünyanın Sessizliğine Rağmen Susmayan, Cuntanın Katliamlarına Karşı Yılmayan Direnen Mısır Halkına Bin Selam!” ve Cuntanın İdam Kararları Müslüman Kardeşlerimizi Yıldıramaz” pankartlarının açıldığı eylemi, Özgür-Der Diyarbakır Şube Sekreteri Mehmet Deniz yönetti. Eylemin amacı hakkında kısa bir konuşma yapan Deniz, Mısır cuntasının aldırdığı bu kararlarla acziyetini ortaya koyduğuna işaret ederek, kararların Mısır’ın Müslüman halkını yıldıramayacağının anlaşıldığını kaydetti.
Zulümlerinizin Hesabını Vermeye Hazırlanın Ey Darbeciler!
Ardından Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Abdulhakim Beyazyüz sözü aldı. Küresel istikbar güçlerinin çıkarlarını korumak üzere konumlanan cuntacıların miadının dolduğunu, bunun diğer coğrafyalarda olduğu gibi Mısır’da da görüldüğünü belirten Beyazyüz, Mısır halkının Mursi’yi seçerek bunlara en iyi cevabı verdiğini, iradesi engellenmesine ve cuntanın katliamlarına rağmen sivil direniş sergileyerek ders verdiğini söyledi. Mısır’daki kardeşlerimizin Rabbimizin onları yeryüzünde iyiliğin, adaletin, merhametin temsilcileri kıldığını bildiklerini ifade eden Beyazyüz, “Mısırlı kardeşlerimiz hiçbir şiddet eylemine bulaşmamalarına rağmen katliamlara muhatap oldular. Keskin nişancılarla hedef gözetilerek çocukları katledildi. Binlerce müslümanı katlettiler, yüzlercesine idam kararı aldırıyorlar. Bu pervasız zulümlere rağmen kardeşlerimiz yılmadı. Çocukları kurşunlara hedef olan ve kendileri için idam kararı alınan bir davanın liderlerinin metanetli ve cesaretli duruşu halka güç verdi. Cuntanın öldürme ve idam kararlarına rağmen halk yılmıyor ve sokakları terk etmiyor, etmeyecek. Bizler onlara bu zulümleri reva görenlere seslenmek istoruz: Çıkar değil değer merkezli olaylara bakan bizler neden yılgınlık gösterecekmişiz ki, asıl değersiz ve Firavun’u aratmayan zulümlerinizle sizler korkun ve bunların hesabını vermeye hazırlanın…”
“Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacak”
“Darbeciler Yenilecek İslami Hareket Kazanacak” ve “Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacak” gibi dövizlerin de taşındığı eylemde Memur-Sen Diyarbakır Temsilcisi Yunus Memiş de kısa bir konuşma yapan Memiş, ne zaman ki Türkiye ve Mısır’ın İslam birliği için harekete geçse küresel istikbar güçlerinin harekete geçtiğini ve bunu engellemeye çalıştığını belirtti.
“Kürdistan’dan Mısır’a Direnişe Bin Selam”
Eylemde kitle adına basın açıklamasını Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç okudu. Konuşması sık sık “İhvan’a Selam Direniş’e Devam, Üzülme Gevşeme Allah Bizimle, Darbeciler Halka Hesap Verecek, Kürdistan’dan Mısır’a Direnişe Bin Selam” gibi sloganlarla kesilen Koç, “İhvanın onurlu direnişi ümmettin kurtuluş muştusu olacaktır!” dedi ve ekledi: zindanlar, işkenceler ve idamlar islami direnişi engelleyemez!
Diyarbakır’daki İslami kuruluşlar tarafından cuma günü Ulu Camii önünden Dağkapı Meydanı’na yapacakları yürüyüşün çağrısının yapılması ardından eylem sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
28.04.2014
İhvanın onurlu direnişi ümmettin kurtuluş muştusu olacaktır!
Firavunların zulmüne boyun eğmeyen şehadet âşıklarına bin selam olsun!
İslami hareket zalimlerin korkusu olmaya devam edecektir!
Geçen yıl yapılan darbenin ardından Mısır’ın umudu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve cesur arkadaşlarına yönelik baskı, zulüm ve kıyımlar sınır tanımıyor. Bütün dünyanın bildiği gibi diktatör Sisi ve işbirlikçilerinin kurduğu karanlık rejimin mahkemeleri geçtiğimiz günlerde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluğa imza atarak 529 kardeşimize idam cezası vermişti. Bugün de 529 sanığın idam cezasına çarptırıldığı davada dosyayı karara bağlayan mahkeme, 37 kişi hakkında verilen idamı onayladı, 491 kişinin cezasını ise müebbet hapse çevirdi.
Öte yandan aralarında Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii'nin de bulunduğu 683 kardeşimiz hakkında da yeni idam kararları verildi.
Biz bugün burada, yapılan bu zulme seyirci kalmadığımızı haykırarak Müslüman kardeşlerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için toplandık. Bütün dünyanın gözü önünde yapılan bu haksız yargılamaların hiçbir meşru tarafı yoktur. Seçimle işbaşına gelen meşru yönetimin darbeyle devrilmesinin uluslararası hukukla bağdaşmadığını herkes bilmektedir. Buna rağmen başta BM sessiz kalarak ikiyüzlülüğünü ilan etmiş ve yapılan bu hukuksuzluğun destekçisi konumuna düşmüştür. Aynı şekilde ABD ve AB gibi sözüm ona sözde demokrasi havarisi olan devletler de yapılan bu zulme destek olmuşlardır.
Müslümanların söz konusu olduğu bütün coğrafyalarda ABD ve diğer işbirlikçileri sağır pozisyonuna düşmekte ve bizatihi Müslümanlara yönelik yapılan zulmün destekçisi olmaktadırlar. Bunu hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.
İman edenlerin dostunun sadece Allah olduğunu bilerek siyasi duruşumuzu Rabbimizin istediği şekilde sürdürmeye devam edeceğimizi bütün dünyaya haykırarak, bugün olduğu gibi yarın da mazlumların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu rabbimizin bize yüklediği şahitlik vazifesidir. Müslüman hiçbir zaman zulme sessiz kalamaz.
İnşallah buradan yükselen sesler zalimlerin yüreklerine korku salmaya devam edecektir. Ve biz inanıyoruz ki geçici dünya hayatında izzetlice direnmek ve şehadete ulaşmak iman edenler için en büyük şereftir. Tabi ki kafirler bunu anlamayacak kadar zavallı oldukları için geçici makamları ve dünyevi imkanları tercih etmişlerdir. Biz, Rabbimizin “üzülmeyin gevşemeyin eğer inanıyorsanız, üstün olan sizlersiniz” buyruğuna teslim olarak onurlu bir yaşamın mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Bu vesileyle İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işlediği katliamlarda şehid düşen kardeşlerimizin şehadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini yüceler yücesi Rabbimizden bir kez daha diliyoruz. Duruşma salonlarında bembeyaz kefenleriyle darbe karanlığına başkaldıran, şehadeti esarete tercih eden ve asla zillete boyun eğmeyeceklerini haykıran kardeşlerimizi selamlıyoruz. Kardeşlerimizin bu onurlu direnişi sayesinde zalimlerin insaf sahibi herkesin vicdanında ve dünyanın huzurunda yargılanacağına inanıyoruz. Mısırlı Müslüman kardeşlerimizin mücadelesi ile dayanışma içinde olduğumuzu, zalimlere karşı bugüne kadar ortaya koydukları direnişle iftihar ettiğimizi duyuruyor, Rabbimizden kardeşlerimize sabır ve güç vermesini, ayaklarını sabit kılmasını diliyoruz.
Yaşasın İhvan-ı Müslimin’in Onurlu Direnişi! Kahrolsun Cunta ve İşbirlikçileri!