Mazlum Kürt Çocukları Derhal Ailelerine Teslim Edilmelidir!
Özgür-Der, çocukları dağa kaçırıldığı için 6 gündür Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemini sürdüren annelere destek açıklaması yaptı:
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan basın açıklaması:
Son birkaç gündür çocukları dağa kaçırılan annelerin HDP Diyarbakır il binası önündeki eylemine şahit olmaktayız. Günlerdir çaresizce bekleyen ve seslerini kamuoyuna duyurmaya çalışan bu mazlum ailelerin haklı duruşu kuşkusuz desteklenmelidir ve bizler bu haklı eylemi sonuna kadar destekliyoruz.
Küçük çocukların ailelerinden kopartılarak dağa kaçırılması ve birer ölüm makinesi haline getirilmeleri asla kabul edilemez ve bu şekilde Kürtlerin hakları savunulamaz. Kürtlerin geleceğini çalarak Kürtlere iyilik yaptığını sananların kırk yıldır bu halkı kör bir şiddete kurban ettikleri gün gibi aşikârdır ve sonuçları ortadadır. Yaşanan bunca acı tecrübeye rağmen hala bu savaşta ısrar edenler için daha kaç anne ağlamalı ve daha kaç çocuk kurban edilmeli? Buradan soruyoruz; yetmedi mi, on binlerce gencin kurban edilişi ve yetmedi mi, mazlum Kürt annelerinin arşa çıkan feryadı?
Kuşkusuz Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia edenlerin ve şiddeti yegâne, vazgeçilmez yöntem olarak görenlerin önce dönüp bakmaları gereken yakın bir tarih ve yapmaları gereken bir vicdan muhasebesi vardır. Bunun sonucunda eğer vicdan körelmemişse ciddi pişmanlıklar olacaktır. Çünkü bizlerin bu süreçte şahit olduğu hâsıla maalesef ölümler, zulümler ve acımasız cürümler olmuştur.
Diğer taraftan herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; bizler yıllardır sürdürülen bu kirli savaşın asla bir parçası olmayacağız. Hiçbir politik hesabın mazlumlar üzerinden sürdürülmesine de asla rıza göstermeyeceğiz. Kürt sorunu ne PKK'nın terör eylemleriyle ne de devletin alışılagelmiş politikalarıyla bir çözüme kavuşamaz. Şiddetin tırmandığı bir vasatta sağlıklı çözüm bulmak mümkün olmadığı gibi yarım yamalak günü birlik konjonktürel politikalarla da bu meselenin çözülmesi mümkün değildir. Gerek devleti yönetenlerin ve gerekse de bu meseleyi sahiplenen kesimlerin insanlık namına, hak ve adalet namına doğru tutumlar sergilemesi büyük bir sorumluluktur ve hiç kimse bu sorumluluktan kaçamayacağını bilmelidir. Eğer alışılagelmiş politik hesaplarımızdan, kötü huylarımızdan, inadımızdan ve ihtirasımızdan vazgeçmezsek korkulur ki bizler daha birçok gencimizi bu savaşa kurban eder ve daha nice annelerin feryadına şahit oluruz.
Keza, annelerin bu haklı feryadı üzerinden gündelik siyasi hesaplar yapılması da bizce gayri ahlaki bir tutumdur. Özellikle birilerinin bu eyleme verilecek destek üzerinden sivil toplum kuruluşlarını baskı altına almaları ve kendince samimiyet testine tabi tutması da çok ucuz ve popülist bir yaklaşımdır. Bilinmelidir ki bizler dün olduğu gibi bugün de doğrunun, haklının ve mazlumun yanında olmaya devam edeceğiz. Ve kim olursa olsun zalime karşı da hakkı haykırmaya devam edeceğiz.
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı
Süleyman Nazlıcan