Diyarbakır Özgür-Der’den Newroz Açıklaması
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Van ve Yüksekova’da Newroz kutlamalarına yönelik silahlı ve sivil bürokrasinin tutumunu eleştiren bir açıklama yayınladı.
Olaylar Bölgenin Faşizmle Yönetildiğini Bir Kez Daha Ortaya Koymuştur!
23 Mart 2008
Van ve Yüksekova, Newroz kutlamalarının anlaşılmaz nedenlerle yasaklanması ve anlamsız güvenlik politikaları nedeniyle son iki gündür gerginliğe, çatışmalara ve ölümlere sahne oluyor. Çıkan olaylarda İkbal Yaşar (20) Yüksekova'da, Zeki Erinç (35) Van'da polisin silahlı müdahalesi sonucu hayatını kaybederken, 30'u kurşunla olmak üzere kırktan fazla kişi yaralanarak hastanelere başvurmuştur. Hastanelere gitmeyen hafif yaralı yüzlerce kişiden bahsedilmektedir. Şu anda ağır yaralı üç kişi ölümle pençeleşmektedir. Bunlardan ikisi başından, biri de göğsünden ateşli silahla yaralanmıştır. Yine yaralılar arasında olayla hiç ilgisi yokken balkon, okul gibi yerlerde yaralanan ve yaşları 12-16 arasında değişen dört çocuk da vardır.
Olayların esas nedeni tertip komitelerinin Newroz'u 21 Mart Cuma günü yerine hafta sonu kutlamak istemelerine idarenin izin vermemesi ve yasaklaması. Oysa Manisa, Bingöl, Batman valilikleri Cumartesi günü için izin verirken, İstanbul ve Adana valilikleri Pazar gününe izin verdiler. Başkaca il ve ilçelerde de kutlamalar hafta sonu yapıldı. Ancak nedense Van, Hakkâri, Siirt valilikleri ile Yüksekova kaymakamlığı olayların çıkacağını bile bile yasaklamayı tercih ettiler. Bu idarenin gayri hukuki ve keyfi uygulamalarının en bariz örneğidir.
Aldığımız bilgilere göre kalabalığa hedef gözetilerek plastik ve sahici mermilerle ateş açılmış, gözaltına alınarak etkisiz hale getirilenler dahi öfkeyle ağır biçimde darp edilmiş, müdahaleler uyarı yapılmadan başlamış, göstericilere karşı aşırı ve orantısız güç kullanılmış, gösteriyi dağıtmaktan öte topluluğu cezalandırma amacı güdülmüş, özellikle Yüksekova ve Van'da sivil bürokratlar inisiyatifi tümden silahlı bürokratlara bırakmıştır. Olayların diyalog yoluyla çözülmesi için devreye uzun süre girilmemiş, aracı olmak isteyen sivil toplum örgütü temsilcileri uzun süre muhatap bulamamışlardır. Ki bu örgütlerin diyalog yolunu zorlamaları ile olayların yatıştığını da belirtmek gerekir.
Olaylara zemin hazırlayan bu tavır, sorumsuzluğun ve basiretsizliğin ötesinde ancak kötü niyetle açıklanabilir. Nitekim izin verilseydi ne bu olaylar yaşanacak ne de bu ölümler ve yaralanmalar gerçekleşecekti. Bunun birinci derecede sorumluları vali ve kaymakam ile kolluktur. Tahrik sadece bununla kalmamış, ırkçı marşlar eşliğinde yürüyüşler tertip edilmiş ve toplanan kalabalığın üzerinden uçaklar alçak uçuş yapmışlardır. Yüksekova'da yaşamını yitiren kişinin cenazesinin gece yarısı gizlice gömülmesi de halkı ayrıca tahrik etmiştir. Özellikle Siirt Emniyet Müdürü'nün DTP'li milletvekilinin elini sıkmaması, benzer tavırların Van Valisi tarafından da sergilenmesi tam bir faşizm örneğidir ve bölgenin nasıl bir zihniyetle yönetildiğini ortaya koymaktadır. Kanaatimizce bu davranışlar Başbakan Tayyip Erdoğan'ın DTP'ye yönelik tavrından ilham almıştır.
İnsanların üzerlerine panzerlerin sürülmesi, hedef gözetilerek göstericilere ateş edilmesi, hastanelerin basılması ve öfke ve hınçla kalabalığa saldırılması sistemin inkarcı, şiddet yanlısı ve tahammülsüz karakterini gözler önüne sermektedir. Çıkan olaylarda sorumlu aranıyorsa öncelikle bu zihniyet ve bu zihniyetin taşıyıcısı olan bürokratlar sorumludur.
Kolluk kuvvetlerinin Newroz kutlamalarına ayrım gözetmeksizin -kadın, çocuk, yaşlı- bütün halka yönelik orantısız güç kullanması tasvip edilemez. İnsanların geleneklerini önemli gün ve gecelerini kutlamalarının izne tabi olması ve keyfi bir şekilde yasaklanması kabul edilemez.
Yaşamını yitirenlerin yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Sorumsuz bürokratların neden olduğu olaylarda gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. İki insanın ölümüne, onlarcasının yaralanmasına ve yüzlercesinin gözaltına alınmasına neden olan sivil ve silahlı bürokratlar görevden alınmalıdır. Sorumlular bir an önce gerekli adli ve idari soruşturmalar yapılarak cezalandırılmalıdır.
Av. Serdar Bülent Yılmaz
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı