Danıştay Kararı Bir Hukuk Cinayetidir!
Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurması üzerine Özgür-Der Diyarbakır Şubesi bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasının tam metni:
DANIŞTAY KARARI BİR HUKUK CİNAYETİDİR!
KARAR HAK VE HUKUKU AYAKLAR ALTINA ALMIŞTIR!
Yıllardır katsayı eşitsizliği ile mağdur edilen Meslek Lisesi ve İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin bu mağduriyetini gidermek amacıyla YÖK'ün aldığı, üniversitelere girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesi Danıştay 8. Dairesi tarafından durduruldu. Bilindiği gibi İstanbul Barosu, darbecilerin akıl hocası Sabih Kanadoğlu'nun yol göstermesiyle, Danıştay'a iptal ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açmıştı.
Oysa Danıştay'ın aynı dairesi, katsayı eşitsizliğinin kaldırılması için başvuran bir mağdurun davasını görüşmüş, bu yılın Ağustos ayında verdiği kararda, mağdurun talebini redderek "yeni bir katsayı belirleme, sınav sistemini değiştirme yetkisinin ancak YÖK'te olduğu" şeklinde bir karar vermişti. Buna göre YÖK'ün yetki alanında olan bu hususa yargının müdahil olamayacağının altı çiziliyordu. Ancak dava konusu aynı olan ve dolayısıyla aynı kararın verilmesi gereken bir başka başvuruda, davacı değişince kendi verdiği kararı dahi görmezden gelerek kararını değiştirebiliyor. Bu durum oligarkların hizmetindeki yüksek yargının ne kadar tutarsız, ilkesiz ve bağnaz olabileceğini göstermesi bakımından da ibret vericidir.
Yüksek yargı bürokrasisi bu kararla, hakkın ve hukukun yanında yer alması gereken yargının egemenlerin yanında saf tutarak, Ergenekon yargı sürecinde dillerinden düşürmedikleri yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ne kadar samimi olduğunu da göstermiş oluyor. 28 Şubat döneminde paşaların brifinglerine katılmaktan utanmayan "bağımsız" ve "tarafsız" yüksek yargı bürokrasisinden hakkaniyetli davranması değil belki tutarlı davranması beklenebilirdi. Ancak kime karşı bağımsız ve tarafsız oldukları bu kararla bir kez daha ortaya çıkan yargıdan tutarlılık beklemenin de saflık olacağı ortaya çıkmış oldu.
Bu kararın alınmasında biliyoruz ki bu yılın başlamasıyla İmam Hatip Liselerine artan teveccühün payı var. Halkın kendi parası ve kendi elleriyle yaptırdığı İmam Hatip Liseleri 28 Şubat kararlarıyla öğrencisizlikten bir çok okulun kapanma noktasına gelmiş, diğer liselere tahsis edilmişti. İmam Hatipleri bitirme noktasına gelen katsayı zulmünün ortadan kalkmasıyla bu okullar yeniden dolup taşmaya başladı. Danıştay'ın da gerekçesinde bu gerçeği ima ederek öğrenci yönlendirme ile ilgili mevzuata atıf yapması kararın hukuki değil siyasi olduğunun bir diğer göstergesi.
Bayram öncesi on binlerce öğrenciyi mağdur eden bu karar ile Danıştay, hak ve halk düşmanlığını, İslam'a ve Müslümanlara olan kinini, açıkça ortaya koymaktadır. Aldığı kararda tutarlılık ve kanunilik aramamakta ve hukuki kılıflar hazırlama ihtiyacı bile duymamaktadır. Çünkü yüksek yargı bürokrasisi aldığı bu tarz yüzlerce karar nedeniyle, bugün korumak için çaba göstermeğe değer bir itibar bırakmamıştır.
On binlerce öğrencinin geleceğini karartacak denli bir düşmanlık ancak insani duyguların yitirilmesine neden olabilecek bir ideolojik bağnazlıktan ve yobazlıktan kaynaklanabilir. Elbette gün gelecek ve bu zalimler de halka ve Hakk'a hesap verecekler. Şimdi ellerinde kalan son kozları oynuyorlar. Ancak biliyoruz ki zulüm ilelebet devam etmez, etmeyecektir. Ve çok güvendikleri darbeciler de onları koruyamayacak, çünkü onlar da kendi dertlerine düşmüş durumdalar.
Hukuk yüksek yargı bürokrasisi tarafından yıllardır katlediliyor bu karar da bunun yeni bir örneğidir. Ortada açık bir hukuk cinayeti vardır. Yargı kendini hem yasamanın hem icranın yerine koymakta ve açıkça yetki gaspı yaşanmaktadır. Bunun birinci muhatabı ise yetkileri gasp edilen kurumlardır. Bu durumda YÖK'ten beklentimiz kararında diretmesidir. Öğrencilerin bu yıl da mağdur edilmeleri engellenmelidir. Hükümet ise yeni bir anayasa ile bu gidişata dur demelidir.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi
Av. Serdar Bülent Yılmaz