Çocukların Özgürlük Talebi Yargılanamaz!
Antalya Başörtüsü Platformu'nun gerçekleştirdiği başörtüsü eylemine çocukların katılımını suç olarak gören Antalya 6. Sulh Ceza Mahkemesi 17 kişi hakkında "velayet hakkını kötüye kullanmak" suçundan dava açtı. Özgür-Der Diyarbakır Şubesinin açıklaması:
Basın açıklamasının tam metni aşağıdadır:
Çocukların Özgürlük Talebi Yargılanamaz!
03 Temmuz 09
3 Kasım 2007 tarihinde Antalya'da gerçekleştirilen başörtüsü eyleminde çocukların katılımını bahane eden polis, çocuklarıyla beraber 27 veliyi gözaltına almıştı. İki yıl sonra Antalya 6. Sulh Ceza Mahkemesi 17 kişi hakkında "velayet hakkını kötüye kullanmak" suçundan dava açtı.
İddianame her şeyden önce, toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne karşı hazırlanmıştır. Ortada hukuksuzca uygulanan bir başörtü yasağı vardır. Bu yasak hayatın farklı alanlarına yayılmaktadır. Mahkemelere, yolcu otobüslerine, okullara ve hatta hastanelere kaldırılan hastalara kadar yasak despotça uygulanmaktadır. İnsanların inanmalarına ve inandıkları şekilde yaşamalarına müsaade edilmemektedir. İnanç özgürlüğünün yıllardır açıkça ihlal edildiği bir ortamda bu özgürlüğü talep etmek de suç unsuru haline getirilmek istenmektedir.
Eylemde çocukların istismar edildiğini iddia eden yargı, en büyük istismarı kendisi yapmaktadır. Yıllardır hakları, hukukları despotça gasp edilen insanların, hak talepleri, çocuklar istismar edilerek engellenmek istenmektedir. Ortada çocukların kullanılması gibi bir durum varsa bunu en iyi iddianameyi hazırlayan bu mahkeme yapmıştır. Mahkeme, çocukları bahane ederek başörtü zulmüne karşı gerçekleştirilen eylemleri susturmak istemektedir.
İddianame hukuki çelişkilerle doludur. Çocukların taşıdıkları dövizlerin tek tek sıralanarak suç unsuru şeklinde sunulması iddianamenin keyfi hazırlandığını göstermektedir. Başörtüsü yasağının anlamsızlığının, hukuksuzluğunun dile getirilmesi hangi yasaya göre ve ne zamandan beri suçtur?
Çocukların ebeveynleri "velayet hakkını kötüye kullanmak"la suçlanıyor. Buradan bu iddianameyi hazırlayanlara sormak isteriz. Korumayı ve kollamayı her şeyin önüne geçirdiğiniz bu Kemalist devlette, binlerce çocuk sokaklarda yaşamaktadır. Binlercesi, sağlıksız ortamlarda çalıştırılmaktadır. "Taş attıkları" ve "örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla binlerce çocuk yargılanmakta ve çok ağır cezalara çarptırılmaktadır. Örneklerini çoğaltabileceğimiz bu çocukların hakkı kimden ve nasıl alınacaktır.
Eğer mahkemeler "çocukların beden ve ruh sağlığı"nı bu kadar düşünüyorlarsa, çocukları ve ailelerini yargılamak yerine Kemalist-laik tek tipçi eğitim sistemine bakmalıdırlar. Bu eğitim sisteminin çocukların "beden ve ruh sağlığını" nasıl bozduğu ortadadır. Mahiyetini bilmedikleri varlıklara armağan edilen çocukları, bu varlıların elinden kurtarmak en büyük iyiliklerdendir.
Bizler Özgür-Der Diyarbakır Şubesi olarak "velayet hakkını kötüye kullanmak" gerekçesiyle çocukların ebeveynlerine yönelik hazırlanan iddianameyi İslami Kimliğimize, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne yöneltilmiş bir girişim olarak değerlendiriyoruz. Buradan Antalya ili ve ilçelerinde faaliyet gösteren gönüllü kuruluşların temsilcilerinin oluşturduğu Antalya İnanç Özgürlüğü Platformu ile dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi
İlgili haber
Antalya Savcılığının Keyfi Hukuk Yorumu: Yasağı Çözemedik, Direnenleri Çözelim!