72 Kurum: “İçimizdeki Charlie Hebdo’lara Lanet Olsun”
Diyarbakır'da DBP'li belediye tarafından asılan Hz. Peygamber’e hakaret içerikli billboardlar, Ulu Camii çıkışında protesto edildi.
HAKSÖZ-HABER
Diyarbakır'da DBP'li belediye tarafından asılan Hz. Peygamber'e hakaret içerikli billboardlara tepkiler devam ediyor. Ulu Cami'de cuma namazı çıkışı bir araya gelen Diyarbakır'daki 72 sivil toplum kuruluşu, taşıdıkları pankart, döviz ve attıkları sloganlarla Peygamber Efendimize (S) yönelik hakaretleri lanetlediler.
Özgür-Der, Memur-Sen, Peygamber Sevdalıları Platformu ve İhvan-Der'in de aralarında bulunduğu 72 İslami sivil toplum kuruluşu billboardlarda astıkları çirkin karikatürlerle Hz. Muhammed'e (s) hakaret edenleri, Diyarbakır'ın Diyar-ı Muhammed, Diyar-ı İslam olduğu belirtilerek bu çirkin eylemin sorumluları kamuoyu önünde hesap vermeye çağırdı.
Cuma namazının ardından tarihi Ulu Camii önünde toplanan halk "Resule uzanan eller kırılsın, Hz. Muhammed onurumuzdur, Kürt halkı uyuma onuruna sahip çık, Canımız, kanımız feda olsun Resule, Amed uyuma Peygambere sahip çık" gibi sloganlar attı.
"İçimizdeki Charlie Hebdo'lara lanet olsun" pankartının açıldığı eylemde, "Anam babam sana feda olsun ya Resulullah, Allah'ın laneti Doğunun ve Batının Charlie Hebdoların üzerine olsun, Resule uzanan eller kırılsın" dövizleri taşındı.
Ömer Aslan'ın yönettiği eylem, Aslan'ın kısa selamlama konuşmasıyla başladı. Eylemin amacı hakkında bilgi veren Aslan, İslam Peygamberi'ne düşünce özgürlüğü maskesi arkasında hakaret eden Charlie Hebdo'ların yerli versiyonuyla karşı karşıya olduklarının altını çizerek, Peygamberin (S) kırmızı çizgimiz olduğunu, Peygamberin (S) bizlere canlarımızdan ve mallarımızdan daha evla olduğunu hatırlattı.
Ardından 72 İslami sivil toplum kuruluşu adına Cemil Cahit Ünsal aşağıdaki basın açıklamasını okudu:
BASINA VE KAMUOYUNA
Euzu billahi mineşşeytanirracim
Bismillahirrahmanirrahim
"Doğrusu seni şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar! Siz de; Allah'a ve Peygamberine inananasınız, ona yardım edesiniz, O'na saygı gösteresiniz ve O'nu (Allah'ı) sabah-akşam tesbih edesiniz." (Fetih:8/9)
"Andolsun ki, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah Resulünde güzel bir örnek vardır." (Ahzab:21)
İslam ümmeti; tüm çağların en acı, en kanlı ve fitnenin doruğa çıktığı en karanlık günleri yaşıyor. Bombaların üzerinden eksik olmadığı, çocukların parçalandığı, kadınların feryatlarının arş-ı alayı titrettiği günlerden geçiyor.
Küfür cephesinin Allah'a, Resulüne, aziz dini İslam'a ve onun müntesibi Müslümanlara yönelik büyük taarruza geçtiğine şahitlik ediyoruz. Evet, her gün bedenlerimiz parçalanıyorken, topraklarımız kabristana dönmüşken, zulmün merhametsiz kırbaçları altında kardeşlerimiz inliyorken, yetmezmiş gibi bir de; kutsallarımıza, şiarlarımıza, namusumuza, izzetimize en galiz şekilde, fütursuzca hakaretler edilmeye başlandı.
Kendi topraklarımızda, öz vatanımızda beşinci harem-i şerifin bulunduğu bereketli şehrin sokaklarında yaratılmışların en şereflisi, en kıymetlisine; önderimiz, rehberimiz, peygamberimiz olan, insanlığa Sirâc-ı Münîr olarak gönderilen Hz. Muhammed'e yapılan hakaretlerle sınanmaya çalışıldığımızı görüyoruz.
Alçaklıkta zirve yapmış kâfirlerin Danimarka'da, Amerika'da, Fransa'da; ana-babamızın, evla-u iyalimizin feda olduğu Hz. Muhammed'e dil uzattıklarında İslam coğrafyasının her bir karışında ve özellikle de Kürdistan'ın payitahtı olan Diyarbakır'da, Amed'de nasıl bir refleks gösterildiğini unutanlar, bugün aynı alçaklığı yeniden sergileme gafletine düşmüşlerdir.
DBP'li Yenişehir Belediyesi geçtiğimiz günlerde belki de telafisi olmayacak çok büyük bir provokasyona imza atmıştır. Hatırlanacağı üzere 2006 yılında Danimarka'da bir gazete tarafından Hz. Muhammed'e yönelik hakaret içerikli karikatür yayınlanmış, bu İslam ümmetinde büyük bir infiale sebep olmuş ve bu alçaklığa en büyük tepki de Müslüman Kürt halkı tarafından Diyarbakır'da gösterilmişti.
Daha sonra Fransa'da Charlie Hebdo adlı aşağılık dergi Efendimiz (sav)'e hakaret içerikli karikatürler yayınlayınca büyük tepki görmüş ve çıkan olaylarda yüzlerce müslüman şehid olmuştu. Bu tepkilerin en büyüğü de Fransa'nın göbeğinde bu derginin merkezi basılarak gerçekleşmiş ve Charlie Hebdo dergisinin bazı çalışanları bu saldırı sonucu ölmüşlerdi.
Maalesef son yaşanan olayda ise Peygambere hakaret içerikli bu edepsiz karikatürleri DBP'li Yenişehir Belediyesi Diyarbakır'daki billboardlara asma densizliğini göstermiştir. Küfür her yerde aynı aynı millettir. İslam düşmanlarının adı, rengi, dili, milleti farklı olsa da islam'a ve mukaddesatlarına olan tutumu değişmemektedir. Onun için Doğunun da batının da; Fransız'ın da, Türk'ün de, Kürt'ün de Charlie Hepdo'larına lanet olsun, diyoruz. İçimizdeki Charlie Hebdo'lara milyon kez lanet olsun, diyoruz. İçimizdeki Charlie Hebdo'lar kahrolsun, diyoruz.
Her ne kadar Yenişehir Belediyesince yapılan açıklamada "Billboardlarda asılan karikatürün Charlie Hebdo'da çıkan karikatür olduğunu bilmiyorduk" bahanesi ileri sürüldü ise de çocuk gelinler konusu işlenirken sakallı, sarıklı islami görünümlü bir figürün, küçük yaştaki bir kıza tecavüz eden biri olarak kullanılmış olmasının kendisi bile tek başına İslami değerleri ve Müslümanları hedef haline getiren bir algının oluşturulmasına yol açtığı için ayrıca büyük bir alçaklıktır.
Akıldan, iz'andan, vicdandan, merhametten yoksun olan bu zihniyet; nasıl bir tehlikeyi kapısına davet ettiğinin farkında değildir. Meczupların, sarhoşların, berduşların bile hayâ edeceği, imtina göstereceği bir eylemin hangi gerekçeyle, hangi hedef gözetilerek gerçekleştirildiğini kamuoyu anlamakta zorlanıyor.
Evet, bizler söz konusu zihniyetin İslam düşmanlığını icra etme konusunda ne kadar mahir olduklarını biliyoruz. Bu necis zihniyetin İslam'ın şiarlarına nasıl saldırdığını, karikatürize ederek nasıl hicvettiğini başta Cizre'de olmak üzere tesettürlü, çarşaflı kadınların ellerini-ayaklarını zincirleyerek aşağılamaya çalıştıklarını gördük. Bu zihniyetin tornasından çıkmış zavallıların Kur'an-ı Kerim yakarak, videosunu da sosyal medya üzerinden yayınladığına tanıklık ettik.
Daha geçen yıl 6-7 Ekim'de sergiledikleri, ilan ve icra ettikleri İslam düşmanlıklarını unutmadık. Çocuklarımızı, gençlerimizi katlettiklerini, sırf sakallı oldukları için insanları katlettiğini, Kur'an kurslarını ateşe verdiklerini ve camileri talan ettiklerini unutmadık. Biz bu zihniyetin Allah'a ve Resulüne karşı düşmanlıkta nasıl bir potansiyele sahip olduklarını çok iyi biliyoruz. Lakin Peygambere hakaret içeren, edepten yoksun aşağılık karikatürleri Müslüman Kürt halkının gözlerinin önünde afişe edeceklerini, kalplerindeki kini ve öfkeyi böyle aşikâr edeceklerini, bu cüreti göstereceklerini beklemiyorduk. En sapkın insan müsveddesi gruplarla iş tutanların, şehrin sokakları gibi zihinleri çöp yığınıyla dolanların, bu tür saldırılarla kendi kazdıkları hendeklerde çırpındıklarına şahit olmaktayız.
Sözüm ona "çocuk istismarına" dikkat çekmek için İslam'ın kutsallarına saldıran malum zihniyet, özellikle son aylarda sebep oldukları çocuk katliamlarını unutarak veya görmezden gelerek böyle zelil bir fiili gerçekleştirmesi kelimenin tam anlamıyla aymazlık ve şirretliktir.
"Wema erselnake illa rahmetenlil âlemin" "biz seni alemlere bir rahmet olarak gönderdik" hitabına muhatap olmuş, yaratılmışların en şereflisi olan Hz. Muhammed'e yönelik yapılan saldırıları kabullenmeyeceğimizi ve neye mal olursa olsun bunun karşısında duracağımızı buradan ilan ediyoruz.
Gerçekleşen alçak saldırının müsebbiplerini, sorumlularını kamuoyu önünde derhal hesap vermeye davet ediyoruz. Verilen görevi icra eden üç-beş personelin görevine son vermek değil, karikatürlerin yayınlamasını onaylayan yetki sahiplerini istifaya ve söz konusu partiyle belediye yetkililerini kamuoyu önünde özür beyan etmeye çağırıyoruz. Malum zihniyetin muadil siyasi partileri, türevi STK'ları ve bunların temsilcileri, en ufak hadiselerde bile vaveyla koparırken, yaşanan bu fecaat karşısında hiçbir tepki göstermemeleri ve özeleştiri yapmamaları, üç maymunlar figürüne büründüklerinin göstergesidir.
Kutsallarımıza yönelik gerçekleşen bu hakareti çok büyük bir provakasyon olarak değerlendiriyoruz. Sorumlularla ilgili ciddi adımların ivedilikle atılmasını bekliyoruz. İslam'ın değerlerinin hakir görülmesi, hicvedilmesi, hele hele onun Peygamberine hakarete yeltenilmesini sıradan, alelade bir saldırı olarak görmediğimizi özellikle belirtiyoruz. İslam gençliğinin sabrının test edilmemesi gerektiğine, sabır taşlarına dokunulmaması hususunda uyarıda bulunuyoruz.
Bir kez daha hatırlatırız ki; bu topraklar, bu şehir Diyar-ı Muhammed'dir, Diyar-ı İslam'dır. Bu kenti yönetenleri; Müslüman Kürt halkının değerlerine, hassasiyetlerine saygı duymaya, asla ama asla hakaret etmemeye, bam teline dokunmaktan sakınmaya davet ediyoruz.
Davamızın sonu Allah'a hamd etmektir.
D.BAKIR'DAKİ 72 İSLAMİ STK