Yaşar Nuri Öztürk ve Necip Fazıl Kısakürek gibi isimlerle olan diyaloglarının etkilerinden bahseden Serdar Efe, Özkan'ın tevhid mücadelesinden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinin bir örneği olarak, hakkında açılan bir dava dolayısıyla Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde söylediği sözleri aktardı. Ercüment Özkan mahkemede verdiği ifadede "101 yıl ömrüm olsa, sizde 100 yıl ceza verseniz kalan 1 yılda yine de İslam Devletini kurmak İçin çalışacağım." demişti. Serdar Efe, konuşmasında onun bu mücadelesinin düşünsel altyapısını oluşturan görüşlerini 17 maddede özetledi: "İslam'ı sadece ahlaka ve öte dünyaya ait ele almayıp, hayatın her boyutunu kuşatan bir dünya görüşü (yaşam tarzı) olarak değerlendirdi. Mezhep kavramının sonradan oluştuğunu, bunların din olmaktan çıkartılıp, müslüman kimliğin ön plana çıkartılmasını vurguladı. İtikatta zanna yer olmadığını, bu nedenle yalnız Kuran'ın esas alınması gerektiğini söyledi. Kuran'a dönüş vurgusu yaptı ve bunda aklı kullanmanın önemini vurguladı. Kuran kavramlarını yeniden ele aldı. Kuran'ın anlaşılırlığının savundu. İslam dışı tüm unsurları ısrarla reddetti. Vahyi Gayri Metluv ve neshin olmadığını belirtti. Peygamberin insan oluşunu vurguladı. Tasavvufu İslam dışı ayrı bir din, şirk olarak niteleyip, kesin olarak reddetti. İslami olana ancak İslami yollarla ulaşılabileceğini yani meşru gayelere ancak meşru yollarla varılabileceğini vurguladı. Sünnet kavramını Kuran ile bütünleştirdi..." Serdar Efe, Ercüment Özkan'a yönelik eleştiriler hakkındaki görüşlerini açıkladıktan sonra, dinleyicilerden gelen soruları cevaplayarak konuşmasını tamamladı.

Program sonrası TOKAD mensupları ile seminere Çorum'dan gelen Özgür-Der mensupları bir dayanışma ve kardeşlik pikniği gerçekleştirdiler. Bir süredir devam eden Tokat-Çorum dayanışmasının pekiştiği piknik; çeşitli konuların konuşulup tartışıldığı güzel bir atmosferde geçti.

Beytullah Emrah / HAKSÖZ-HABER