Ömer Kılıç’la Siyer Dersleri
Özgür-Der Çorum Şubesi her on beş günde bir Ömer Kılıç’la siyer derslerine devam ediyor. Bu haftaki seminerde "Mekke’nin Fethi" anlatıldı.
Özgür-Der Çorum Şubesi her on beş günde bir Ömer Kılıç'la siyer derslerine devam ediyor. Bu haftaki seminerde "Mekke'nin Fethi" anlatıldı.
Yoğun bir katılımın olduğu seminerde Ömer Kılıç şu tespitlerde bulundu: " Hudeybiye anlaşması ile her şeyden evvel, İslâm'ın amansız düşmanı olan Kureyş müşrikleri ile sulh ortamı sağlanmış ve İslâm devletini resmen tanımış oluyorlardı. Ayrıca bu sulh, diğer fetihlere de bir başlangıç olmuş, fetih kapılarının açılması için bir anahtar teşkil etmiştir. Nitekim bu sulhu, daha doğrusu bu manevî fethi, kısa bir zaman sonra Hayber'in fethi ve ondan sonra da Mekke Fethinin takip ettiğini görüyoruz.
Dört ayrı koldan Mekke'ye giren Müslümanlara Hz.Muhammed (as) kesinlikle kan akıtılmaması talimatı vermiştir. İslâm ordusu Resulullahin emri gereğince hiç kimseye kılıç kaldırmadan edeb ve hürmet içinde Mekke'ye dalga dalga giriyordu. Ancak bu arada, Hâlid bin Velîd'in kumandanlık ettiği kola bir taarruz oldu. Taarruz İkrime bin Ebî Cehil, Safvan bin Ümeyye gibilerle, topladıkları halktan bazıları tarafından yapılmıştı. Müşrikler kaçmaya mecbur kaldılar. Çarpışmada iki müslüman şehid düştü, müşriklerden ise 13 kişi öldürüldü.
Bundan başka on bin kişilik muazzam İslâm ordusu Mekke'ye girerken hiç bir çarpışma olmadı ve Müslümanlar silahlarını kullanmadılar.
Allah Rasülu devesinin üstünde oldukça mütevazı bir şekilde Allah'a dua ederek Kabe'ye doğru ilerledi. Öyle bir ortamda gururunu tamamen yenmiş ve " Hayat Ancak Ahiret Hayatıdır " düşüncesi ile ve Allah'a hamd ederek ilerlemeye devam etmişti. Bir taraftan, Allah'ına kendisine bu günü gösterdiğinden dolayı hamdediyor, minnet ve şükrünü arzediyor, diğer taraftan da fethi iki sene evvelinden haber verip müjdeleyen "Fetih Sûresi"ni okuyordu. Bu kendileri için, Ashabı için en mesûd, en sevinçli anlardan biriydi.
Yaptıkları tüm kötülüklere karşı kesin bir katliam bekleyen Mekke'liler korku içerisinde olup biteni seyrettiler.
Resûlullah, Mekke'ye girer girmez halka emân verdiğini ilân etti:
"Kim Ebû Süfyan'ın evine sığınırsa, ona emân verilmiştir. Kim, elinden silahını bırakırsa ona emân verilmiştir. Kim, evine girer, kapısını kapatırsa ona da emân verilmiştir."
Ve Allah Rasulü Mekke'lileri bir araya topladıktan sonra " Benden Ne Yapmamı Bekliyorsunuz? " diye sordu. Mekke'liler bu soru karşısında şaşırdılar ve kendisinde bir kötülük görmedikleri belirterek bağışlanma istediler. Hz. Muhammed (as) birkaç kişi haricinde selbest bırakıldı.
Politik sebeplerle bağışlanan bazı insanlar daha sonra Hz. Osman zamanında ümmetin başına bela oldular. " diyerek sözlerini tamamladı.
Seminer dinleyicilerden gelen soruların cevaplanması ile sona erdi.