İnsani Yardımları Engellemek Siyaset midir?
Özgür-Der Çorum Şubesi, İYİ Parti İl Başkanı Bekir Özsaçmacı’nın Suriyeli muhacirlerin geri dönmesi için başlattığı ırkçı kampanyaya karşı basın açıklaması yayımladı.
Özgür-Der Çorum Şubesi, İYİ Parti Çorum İl Başkanı Bekir Özsaçmacı'nın Suriyeli muhacir kardeşlerimizin savaş, zulüm ve katliamların devam ettiği ülkelerine geri dönmeleri için başlattığı ırkçı kampanyaya karşı basın açıklaması yayımladı.
Açıklama öncesi ''Çorum Valisi Mustafa Çiftçi Bey'in destekleri ile sivil toplum ve meslek odaları gibi kuruluşların da katkısıyla İdlib için iyilik hareketinin bereketlenmesini umut ediyor, kendilerine hayırlı çaba ve faaliyetlere destekleri için teşekkür ediyoruz.
Ancak; bu iyilik ve vicdan hareketinden rahatsız olanların, ırkçı ve İslamofobik nefret söylemlerini yalanlar üzerinden toplumda yaygınlaştırmaya çalıştıklarına da tanık oluyoruz...'' sözlerine yer verildi.
Özgür-Der Çorum Şubesi Tarafından Yapılan Basın Açıklaması:
İnsani Yardımları Engellemeyi Vazife Edinmek, Siyaset Olarak Adlandırılabilir mi?
Suriye halkının hak ve özgürlük talepleri, eli kanlı Esed rejimi ve İran, Rusya gibi destekçileri sayesinde 9 yıldır süren bir trajediye dönüştü, geride ise enkaza dönen bir ülke, yurtlarını terk eden milyonlar ve sığınabilinecek İdlib kaldı.
Tüm dünyanın gözleri önünde her gün hastanelerin, pazar yerlerinin, okulların bombalanmasına, annelerin kucaklarında can çekişen bebeklerini hayata döndürme çabalarına, parçalanmış cesetlere, çaresizlikten sınırımıza doğru göç eden yüz binlerce insanın 'bizi kurtarın' feryatlarına tanıklık ediyoruz.
İdlib'te sağanak yağmur gibi yağan varil bombaları ve füzelerin ardından sisli bir sabaha uyandıysanız, o gün biraz daha şanslı hissedersiniz kendinizi çünkü bombardımanların yavaşladığı tek zaman, görüş açısının azaldığı anlar. Masada yapılan ateşkes imzalarının mürekkebi dahi kurumadan bombardımanların devam ettiği İdlib, adım adım ölüm şehrine dönüşmekte.
Suriye toplumuna el uzatan Türkiye, İdlib halkının tek sığınağı durumunda. Ak Parti döneminde iktidarıyla, sivil toplum kuruluşları ve Türkiye toplumunun ensar-muhacir duyarlılığı sayesinde Suriyeli muhacirlere de yardım eli uzatıldı, uzatılmaya devam edilmekte. Elbette sadece Suriye özelinde değil, Arakan'dan Doğu Türkistan'a, Filistin'den Afrika'ya, Bosna'ya dek yardımlar organize edildi ki bu durum, insanım Müslümanım diyenler açısından hem iftihar edilecek hem de desteklenmesi, çoğaltılması gereken bir güzelliktir.
Gelinen noktada ülkenin genelinde olduğu üzere yardıma muhtaç kardeşlerimize gönderilmek üzere Çorum'da da 'İdlib'e yardım seferberliği' altında çeşitli faaliyetler, çalışmalar sürdürülmekte. Devam etmekte olan yardım çalışmalarına Çorum Valisi Mustafa Çiftçi Bey'in destekleri ile sivil toplum ve meslek odaları gibi kuruluşların da katkısıyla İdlib için iyilik hareketinin bereketlenmesini umut ediyor, kendilerine hayırlı çaba ve faaliyetlere destekleri için teşekkür ediyoruz.
Ancak bu iyilik ve vicdan hareketinden rahatsız olanların, ırkçı ve İslamofobik nefret söylemlerini yalanlar üzerinden toplumda yaygınlaştırmaya çalıştıklarına da tanık oluyoruz. Suriyeli muhacirler üzerinden türlü yalan ve algıyı kendi politikalarına malzeme olarak kullanmaktan çekinmeyen, ülkede yaşanan her türlü olumsuzluğu Suriyelilere bağlayan yaklaşımın çirkefliği, mide bulandırıcılığı da gözden kaçmamakta. İyi Parti Çorum İl Bşk. Bekir Özsaçmacı ve CHP Çorum Belediyesi Meclis üyesi grup başkan vekili Tuncay Yılmaz'ın Çorum'da duyarlı vicdanların İdlib için yardım seferberliği doğrultusunda harekete geçmelerini hedef alan açıklamaları, ırkçı ve İslamofobik zihniyetin kirli örnekleri olarak kayda geçti. "Suriyeliler geri dönsün kampanyası", "Arap seviciliği", "caminin içi dururken dışarıda namaz kılınmaz" gibi çirkin ifadeleriyle, muhacir-ensar dayanışmasının kadim tecrübeleriyle yoğrulmuş Anadolu toplumundan da İslami öğretilerden de ne kadar kopuk olduklarını da bir kez daha gözler önüne serdiler.
Bombardımandan kaçan insanların trajedisini ırkçı, ulusalcı politikalarına malzeme etmek siyaset olamaz bilakis katillerine geri göndermek katliama, vahşete ortak olmak demektir. Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz misali kendi zihniyetiniz, meşrebiniz mucibince yardım yapmak istemiyor olabilirsiniz lakin yardım yapılmasını engellemeniz kabul edilemez. Yüce Rabbimizin Kalem Suresi'nde zikrettiği üzere hayra engel olmak, asla Müslümanların özelliği olamaz.
Muhacirler, muhtaçlar ve tüm mazlumlar Allah'ın bir emanetleridirler. Bizler, muhacir ve yetim bir peygamberin ümmetiyiz. Ensar-muhacir dayanışmasının nasıl olması gerektiğini batıcı, ulusalcı veya ırkçı gelenekten değil, Kur'an-ı Kerim'den ve Allah Rasul'ünün sünnetinden öğreniyoruz. Kendi ihtiyacı varken dahi kardeşini kendisine tercih eden mümin ahlakını kuşanmak, gücümüz yettiğince onlara sahip çıkmak hesap gününde mazeretimiz olur inşallah…
Özgür-Der Çorum Şubesi