Bu haftaki söyleşinin konuğu Kalp ve Damar Cerrahı Yrd. Doç. Dr. Adnan Yalçınkaya'ydı.

İlkokul, Lise yılları anılarına ve hedeflerine atıfta bulunarak sözlerine başlayan Adnan Yalçınkaya, bilgisayar mühendisliği ve mimarlığa olan ilgisinde bahsetti. Selçuklu ve Osmanlı Mimarisine duyduğu hayranlığı, modern mimari ile birleştirmeyi hayal ettiğini fakat nasibinde doktorluk olduğunu ve gelinen nokta itibarı ile gayet isabetli bir seçim yaptığını söyledi.

Tıp Fakültesi öğrencilik yıllarından bahsederek sözlerine devam eden Yalçınkaya, "Hiçbir meslek kolay değildir, her mesleğin hakkıyla yapılması gerekir. Bu anlamda hayatımızı nasıl bir anlam ve amaca yönelik sürdürüyorsak, mesleğimizde aynı hasiyete sahip olmak zorundayız." Karşılaşılan zorluğun ancak mücadele edilerek aşıldığını hatırlatan konuşmacı; Maide Suresi 32. Ayete vurgu yaptı. " Kim bir kişinin hayatını kurtarırsa tüm insanlığın hayatını kurtarmış gibidir."  emrinin tüm zorlukları aşmada kendisine güç verdiğini belirterek, hayata da bu gaye ile bakılması ve insanlığın hizmetinde olmak ve hiçbir şekilde geri durmamak gerektiğini söyledi.

Gençlere tavsiyeler de bulunarak söyleşiye devam eden Yalçınkaya, meslek seçimlerin de bulunurken kariyer, maddiyata endeksli değil insana ve insanlığa yardımcı olma düşüncesi ile seçim yapmak gerektiğini söyledi. Başından geçen bazı olaylara atıf da bulunan konuşmacı, yüzlerce ameliyat yaptıklarını, sağlığına kavuşan hastalardan aldıkları hayır duanın tüm yorgunlukları unutturduğunu, bu duyguyu hiçbir maddi gücün hissettiremeyeceğinin altını çizdi.

"Edeple gelen, lütufla gider"  sözünün kendisini çok etkilediğini belirten Yalçınkaya, edebiyle yapılan işin, hem maddi, hem de manevi akıbetinin daha hayırlı olduğunu ve insanı mutlu ettiğini belirterek sözlerini tamamladı.

Söyleşi gençlerin soru, cevap ve katkılarıyla sona erdi…