Eğitim-Bir-Sen, Çorum İHH, İlke-Der veÖzgür-Der’in organize ettiği Gazze ve Suriye Dayanışma Platformu’nun yürüyüş ve basın açıklamasına Çorum Akıncılar da destek verdiler.

“Katil İsrail Filistin’den Defol”, “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol”, “Katil İran Suriye’den Defol”, “Katil Rusya Suriye’den Defol”, “Yaşasın Ümmet Dayanışması”, “Katil Esed Hesap Verecek”, “Çorum’dan Hamas’a Direnişe Bin Selam”, “Üzülme Gevşeme Allah Bizimle”, “Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Gazze” sloganları eşliğinde Hürriyet meydanına gelen grup adına eylemin sözcülüğünü Bülent Gökgöz yaptı.

Her yıl Ramazan ayına girdiğimizde İslam coğrafyasında acı, kan ve gözyaşının daha da bir arttığını söyledi. Geçtiğimiz yıl gözlerimiz iftar ve sahurda katledilen Mısırlı ve Suriyeli kardeşlerimize çevrilmişken bu yıl da yine Suriye ve Gazze’ye bakışlarımızı çevirdiğimizi belirten Gökgöz şunları da ekledi:

“Önceki eylemlerimizde vurguladığımız gibi Doğu Türkistan’dan Arakan’a, Afrika’dan Irak’a, Mısır’dan Suriye’ye, Libya’dan Gazze’ye her yere acı düşmekte. Artık acılardan acı seçmekteyiz. Elbette bunları karamsarlığa ya da yes’e kapılmak için değil, farkında olmamız gerektiği için vurguluyoruz. Elhamdulillah bu coğrafyalarda artık direnişler de var. İslam düşmanları ve işbirlikçileri işte bu yüzden can hıraş Müslümanlara ve haklarını talep eden halklara saldırıyorlar. Mazlumlardan yana olan bu direnişler kendi geleceğimizdir. Bu talepler bastırılmaya, boğulmaya çalışılmaktadır. Bizler de bugün Gazze ve Suriye gündemi ile buraya toplandık.

Ancak Ramazan dolayısı ile de bir özeleştiri, muhasebe yapmak durumundayız. Gazze’de kardeşlerimiz zulme maruz kaldığında, her ne kadar yetersiz bulsak da toplanan kalabalık ve gösterilen duyarlılık konu Suriye olunca ciddi oranda düşmekte maalesef. Oysa Suriye direnişi de Gazze direnişi de aynı damardan beslenmektedir. İsrail’in katliamlarından daha beterini Esed Suriye’de yapmaktadır. Gazze’De iki haftada 800 kardeşimiz katledilirken, Suriye’de bu sayı ikibinlere ulaşıyor. İsrail fosfor bombası, çivili bombalar ve kimyasal bombalar kullanıyor, Esed de aynı şekilde varil bombaları, kimyasal bombalar ve Scud füzeleri ile vuruyor.

İsrail de Esed de çoluk çocuk, kadın erkek, ambulans gazeteci, okul hastane demeden katletmeye devam ediyorlar.

Diğer taraftan İran ve HizbulEsed’in ellerine Suriye’de Müslümanların ve masum insanların kanları bulaşmıştır. Filistin davasına yönelik hamasi söylemleri, Gazze’ye ilişkin söylemleri onların üzerlerine bulaşan kirleri paklamaz! Dün Suriye’de direnişe destek verdiği için Hamas’ın burnu sürtsün diyenler, bugün Hamas’ın Gazze’de sergilediği izzetli ve destansı direnişten paye almaya çalışıyorlar!

Bizler için Işid, Suud ya da İran gibi devlet veya oluşumların isimlerinde İslam, bayraklarında tevhid lafzının bulunması onların İslami oldukları anlamına gelmez. İran İslam inkılâbı ilkelerinden ve ümmet maslahatından uzaklaşıp ulusal çıkarlarına esir düşüp zalimleri Suriye’de ve Irak’ta desteklemektedir. Aynı şekilde 2006’da İsrail’ karşı mücadelesinden dolayı gurur duyduğumuz Hizbullah, Suriye’deki katliamlarından dolayı bizler için artık HizbulEsed’dir!”

Daha sonra sözü alan Hüseyin Kır, direniş ortaya koyan kardeşlerimiz selamlayarak konuşmasına başladı. Kır konuşmasının devamında İslam ümmetinin gaflet uykusundan uyanıp kendisine gelmesi gerektiğinin altını çizen Kır konuşmasına şunları ekleyerek devam etti:

“İslam dünyasının en kısa zamanda askeri, ekonomik ve siyasi işbirliğini sağlayacak örgütlere kavuşması gerekiyor. Artık Müslümanların kendilerine acındırmadan vazgeçmeleri pasif direnişi bırakıp, kalıcı çözümler bulmaları gerekir.

Baskıyla, tehditle, uçaklarla, bombalarla bizleri susturmaya çalışıyorlar. Zulmün her türlüsüne karşı susmayacağız, hakikati haykırmaya devam edeceğiz. Onlar sanıyorlarki bizler sussak mesele kalmayacak! Halbuki biz sussak tarih susmayacak.

Tarih sussa hakikat susmayacak!”

Daha sonra Ramazan duası yapmak üzere Yasir Bayram sözü aldı. Sorumluluklarımızın hatırlatıldığı duaya amin iştirakleri eylem sona erdi.