Korucu, çocuk eğitiminin insanın eğitilmesi demek olduğunu ifade ederek başladığı seminerinde şunları söyleyerek devam etti."İnsan aynı fıtrat üzere yaratıldığı için çocuklarımızın özellikleri arasında fıtrattan kaynaklanan olumlu ve olumsuz özellikler ya da zaaflar mutlaka olacaktır. Ebeveynler olarak bu gerçekliğin kendi çocuklarımız için istisnasının olmayacağının farkına vararak, çocuklarımıza objektif olarak yaklaşabilmeyi, Rabbimizin istediği adaleti söz konusu kendi çocuklarımız olduğunda da ikame etmeye gayret göstermeliyiz. Çocuk eğitiminde okula başlayana kadar en etkili kurum ailedir. Ailenin çocuk için model oluşturduğu bu dönemde, gereken titizlik gösterilerek iyi örneklikler oluşturmaya çalışmalıyız ki; Doğru ve güzel olan ancak doğru ve güzel davranarak öğretilebilir. Çocuklarımızın okula başlamasıyla beraber çocuklarımız için iyi ve kötü örnekliklerin olduğu yeni bir çevre çocuklarımızı etkilemeye başlayacaktır. Çocuklarımıza gereken ahlaki eğitimleri ve bilgileri zamanında vermez isek bizim boş bıraktıklarımız hem okul öncesi hem de ilköğretimde hızla doldurulacaktır. Geldiğimiz noktada hem televizyon hem de bilgisayarlar aracılığıyla çocuklarımız kuşatılmaktadır. Aynı evin içinde yaşayan yabancılar olmamak için çocuklarımızla aramıza örülmeye çalışılan duvarları fark edelim. Ki bu engeller her zaman çocuklarımızdan kaynaklanmamaktadır. Bizler de öncelediğimiz meşgalelerle çocuklarımızın bizlere ulaşmasını engelleyebiliyoruz. Bize ulaşamayan çocuklarımız daha kolay olan televizyona, bilgisayara ya da sokak kültürüne ulaşacaktır.

Çocuk eğitimi, çocuklarımızı Kur'an ahlakını benimsetebilmemizi ve onları örnek bir neslin inşası doğrultusunda yönlendirmemiz gereken uzun ve istikrarlı bir süreci ifade eder. Günümüzde sadece girdikleri sınavların sonuçlarına göre iyi ya da iyi olmayan ayrımına tutulan çocuklarımıza, bu haksızlığı yapmamaya dikkat edelim. Bizim için asıl başarı Allah'ın razı olacağı eğitimi ve bilgiyi edinmiş olan bir neslin, Kur'an neslinin inşasıdır. Çocuklarımız için tasavvur ettiğimiz gelecek bu neslin yapı taşlarından olması arzusu ve duası olmalıdır. Elbette onların dünya hayatı için de olumlu taleplerimiz ve çabalarımız mutlaka olacaktır. Ancak bu ikisi arasında mutlaka Allah'ın razı olacağı bir dengeyi kurmalıyız."

Seminer soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi.