Çorum’da Gazze’ye selam, Siyonist İsrail’e lanet yürüyüşü
Çorum’da sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler destek verdiği, Çorum Filistin Platformu tarafından “Büyük Filistin Yürüyüşü” düzenlendi.
Çorum valiliği önünden başlayan yürüyüşe katılan binlerce kişi İsrail’i lanetlerken Filistin’e destek verdi. Yürüyüş Hürriyet meydanında Kur’an-ı Kerim tilaveti ardından platform adına Hüseyin Kır’ın basın açıklamasını yaptı, ardından yapılan duanın ardından program sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
"Artık nefes alamıyoruz, artık gözyaşı da dökemiyoruz. Dünya tüm genişliğine rağmen dar geliyor, yaşamak anlamını yitirdi. İnsanlığımız dumura uğradı. İnandığımız tüm değerler, insanlığın bugüne kadar biriktirip taşıdığı bütün güzel hasletler akan mazlum kanı karşısında anlamsızlaştı.
Katil İsrail önceki gün alçakça ve insanlık dışı saldırısıyla artık Filistin’de sadece işgalci olmadığını açıkça göstermiştir. Tüm dünyaya ve bütün insanlığa meydan okumaktadır. Biz de tüm insanlık olarak ona ve yandaşlarına hak ettiği cevabı vermeliyiz.
Hırsız ve terörist İsrail’e destek veren, silah satan, Birleşmiş Milletlerde ve diğer tüm uluslararası arenalarda onu koruyup kollayan, ülkesini savunan Filistinlileri terörist diye damgalayan tüm ülkeler işlenen insanlık suçunun ortağıdır.
Siyonistler, kendilerine Tanrı tarafından vaad edildiğini iddia ettikleri ve içinde Türkiye’nin bir kısmının da yer aldığı Arz-ı Mev’ud dedikleri topraklara haksızca ve zalimce el koymak için tüm dünyayı ateşe vermekten de çekinmiyor.
Bu haliyle, Siyonist İsrail yalnızca mazlum Filistinlileri değil tüm insanlığı tehdit eden habis bir ur gibidir. İnsanlığın vicdanı olan kutsal beldelere saplanmış zehirli bir hançerdir.
* * *
Sorunlar bir işgal ile başladı, işgal güçlerinin yasadışı yerleşimcileri davet edip, Filistin’in yerli halklarını evlerinden etmesi ile devam ediyor.
Sorun; Filistin adeta bir açık hava hapishanesine çevrildiği için devam ediyor.
Sorun; her gün okula gitmek için evinden çıkan küçük çocukların bazıları bir daha hiç evlerine dönemediği için devam ediyor.
Sorun; İşgalci İsrail hiçbir uluslararası hukuk kuralına ve yapılan hiçbir anlaşmaya uymadığı için devam ediyor.
Sorun; emperyalist Amerikan ve İngiliz yönetimlerinin hiç kesilmeyen desteğini alan ve soykırım gerçekleştiren İsrail’den dolayı devam ediyor.
* * *
Filistinliler, neden ANAHTARI bir sembol olarak kullanırlar? Çünkü göçe zorlanan, evinden zorla çıkarılan her Filistinli bir umut ile yaşıyor. Tekrar evlerine dönme umudu. İşte o anahtarlar geri dönülecek evlerin anahtarlarını temsil ediyor.
Bu, sadece bir sembol değil, sadece Filistinli sanatçıların bir figür olarak sanat eserlerine işlenmiyor. Sadece Filistinli annelerin çocuklarına anlattığı bir hikâye de değil…
* * *
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, G-7 , G-20 ülkeleri, İslam İşbirliği, hiçbir istisna kaydı düşmeksizin, amasız fakatsız, masum ve mazlum kanının akmaması ve Siyonist İsrail terörünün önlenmesi için somut adımlar atmadıkları sürece, bizler tarafından meşru kurumlar olarak kabul edilmeyecektir.
Biz tüm insanlık için barış ve adalet istiyoruz. Ancak bilinmelidir ki yeryüzüne huzur getirecek bu barış ve adalet, hırsız Siyonist İsrail durdurulmadığı müddetçe gerçekleşmeyecektir.
Hiçbir şey, hangi uluslararası ya da hukuki kılıfa sokulursa sokulsun, mazlum sivillerin öldürülmesini meşru kılmaz, meşru kılamaz.
***
Anlaşıldığı üzere Filistin için her gün bir felaket günü olmaya devam etmektedir… Biz, “Filistinli çocukları neden öldürüyorlar” diye babalarımıza sorarak büyüdük; çocuklarımız aynı soruyu şimdi bize sorar oldular, torunlarımızın bu soruları bizlere/çocuklarımıza sormamaları için Filistin özgür olmalı.
Nelson Mandela’nın dediği gibi “Filistin özgür olmadıkça kimse özgür olamayacağı için” Filistin özgür olmalıdır.
* * *
Filistin’in özgür olması için, bizim de, dünyayı Filistinli kardeşlerimize dar eden zorbalara, emperyalistlere, sözde medeni devletlere söyleyecek bir sözümüz, atacak bir taşımız olmalı.
İsrail’i kim dolaylı da olsa destekliyorsa sizler, bizler onlardan desteklerimizi çekelim. Onların ürünlerini almayalım, onlara rağbet etmeyelim. Kardeşlerimizin kanı üzerine sinmiş ürünleri nasıl tüketebiliriz, o ürünleri çocuklarımıza nasıl yedirebiliriz? İçmeyelim kolalarını, yemeyelim hamburgerlerini… İnsanlık ve İslam düşmanı İsrail’i ve yandaşlarını kendi ellerimizle desteklemeyelim, beslemeyelim.
Çocuklarımızı, gençlerimizi vahşi Batı’nın gerçek yüzünü, emperyalist geçmişini bilecek şekilde yetiştirmeliyiz. Unutulan her kötülük yeniden tekrar edecektir. Bosna’da olduğu gibi, Karabağ’da olduğu gibi, Myanmar’da olduğu gibi, Filistin’de olduğu gibi. Merhum Akif’in deyişiyle tek dişi kalmış canavarı çocuklarımız bilmeli ve bu gerçeklerle geleceklerini ona göre inşa etmeli…
* * *
Bu etkinliğe sahip çıkan ve desteklerini esirgemeyen tüm bileşenlerimize; değerli hemşehrilerimize, sivil toplum örgütlerine, Çorum Valiliğine, Çorum Belediyesine, Hitit Üniversitesine, siyasi parti temsilcilerine, sendikalara, odalara, basın mensuplarına özellikle gençlerimize, çocuklarımıza Çorum Filistin Platformu olarak şükranlarımızı arz ediyoruz.
Direnerek insanlığın onurunu ve haysiyetini kurtaran Filistinli kardeşlerimize, sessiz kalmayan vicdan sahibi insanlara selam olsun."