Çorum'da "12 Eylül ve Sonuçları" Semineri
12 Eylül darbesini hazırlayan süreç, nedenler ve sonuçlar Çorum'da Özgür-Der'in seminerinde tartışıldı.
Özgür-Der Çorum Şubesi müzakereli alternatif eğitim seminerlerine yakın tarih genel başlığı ile devam ediyor. Bu haftaki semineri “12 Eylül 1980 Darbesi ve Sonuçları” konu başlığı ile Selim Özkabakçı sundu, Murat İslam ise müzakere etti.
Tüm darbelerin birçok iç ve dış sebebinin olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan Selim Özkabakçı, öncelikle dış etkenlerden bahsetti. Sovyetler Birliği ve İran’daki gelişmeler hakkında bilgiler veren konuşmacı, “Türkiye’nin bu durumlardan etkilenmemesi için sistemin düzenlenmesi gerekiyordu. Eğer 12 Eylül darbesi yapılmasaydı ve Türkiye sıkı bir yönetim altında bulunmasaydı belki de İran etkisi savuşturulamayacaktı. Onun için 12 Eylül darbesinin sadece askeri bir darbe olduğu düşünülmemelidir. 12 Eylül iktidar ve asker işbirliği ile yapılmış bir darbedir. Hatta buna darbe bile denemez çünkü bu şikeli ve danışıklı bir dövüştür” dedi.
12 Eylül darbesinin iç sebepleri ve süreci hakkında da bilgiler veren Özkabakçı, darbenin en önemli sebebinin iktidarların beceriksizlikleri ve sol hareketler olduğunu söyledi: “İran devrimi karşısında Türkiye Cumhuriyeti rejimi tehlikeye girebileceğini gören Avrupa, Amerika ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucu unsuru durumundaki Asker-Sivil elitler buna razı olamazlardı. Bir yandan da yetmişlerden kalan sol bir tehlike vardı ortalıkta ki bu da onlar için hiç hoş değildi. İşte bu minval üzere bütün darbe güçleri harekete geçti ve Türkiye’de bir kaç yıl içinde müthiş bir darbe ortamı oluşturuldu.”
Devlet güçlerinin geri çekilip, solcuların üzerine ülkücüler yönlendirildiğine değinen Özkabakçı, “Asker ve sivil iktidar bu iki grubu ayırt edemiyormuş havası ile besledi. Ortam kıvama getirildi ve netekim darbe gerçekleşti. 12 Eylül’le birlikte askerler devlet nimetlerine kondular. Zamanın hava kuvvetleri konsey üyesi darbeci Org. Tahsin Şahinkaya darbeden sonra dünyanın sayılı zenginleri arasına girmiştir. Bu girişimi şöyle özetleyebiliriz: Dünyadaki değişimler Ortadoğu’daki sistemlerin de korunmasını gerektirmiştir. Irak’ta Saddam, Türkiye’de Kenan Evren öne çıkartılmıştır. Bu darbelerle batının mevzileri korunmuştur, takviye edilmiştir.” dedi.
12 Eylül darbesi ve sonuçları hakkında da bilgiler veren ve Anayasa ve Kurumlar ile TC sistemine yeniden çekidüzen verildiğini söyleyen Özkabakçı, “Devlet Güvenlik Mahkemeleri, YÖK, kapitalist sistemin gereği olan orta direk yeniden inşa edildi. 12 Eylül öncesinden kaybolmaya yüz tutmuş burjuva sınıfı darbe sayesinde Özal gibi bir kapitalist uzman tarafından tamir edildi. Çünkü seksen öncesi Türkiye’de burjuva yani orta direk kaybolmak üzereydi. Türkiyeli, Avrupalı, Amerikalı kapitalistler bu durumdan çok endişe ediyorlardı. Bu endişeleri Turgut Özal ve darbe sayesinde giderilmiş oldu. Türkiye cumhuriyeti kapitalist sistemi rayına girdi ve kapitalist sistem bugünlere ulaştı.” diyerek sözlerini tamamladı.
1980 öncesi emeğe, haksızlığa ve emperyalizme karşı çıkan mücadele tekniği sorgulansa da bir kitlenin varlığından bahseden Murat İslam, bu süreçte Türkiye’de gençlerin hiç olmadığı kadar siyasallaştığını ve sisteme muhalefet ettiğini, ancak radikal sol ve cılız İslami muhalefetin de insanları kuşatamadığını söyledi.
Radikal solun kuşatamadığı politize olmuş bu geçliğin 1979 İran İslam Devriminin etkileyebileceği düşüncesinin darbenin en önemli sebeplerden birisi olduğunu belirten İslam, diğer en önemli sebebin ise 24 Ocak kararları olarak tarihteki yerini alan ekonomik sebeplerdi. Turgut Özal tarafından hazırlanan bu kararlar ile Türkiye serbest piyasa ekonomisine geçmişti. İzmir İktisat Kongresi TC kuruluş sürecinde ne kadar etkiliyse, 24 Ocak kararları da 12 Eylül darbesini o kadar etkilediğini belirten Murat İslam, bu kararlar ile olan ekonomik sorunları daha da artmış, dolar 47,00 TL iken 70,00 TL’ye çıkmış, enflasyon % 70’e çıkmış, bazı ürünlere % 200’ü bulan zamlar yapılmıştı.
12 Eylül Darbesi sonunda İmam Hatip Liselerinin açılması, zorunlu din derslerinin müfredata girmesi kimileri tarafından darbenin İslamcılara yaradığı görüşünü hatırlatan İslam, oysa darbeciler bu icraatları ile Müslümanların önünü açmak yerine, sistemin ve halkın İran İslam Devriminden etkilenmemeleri için önünün kapatıldığını ve bu dönemden en az hasarla çıkmanın hesabını yaptıklarını belirtti.
12 Eylül darbesinin en önemli sonuçlarından birisinin askerin sistemde var olan gücünü yeniden sivil otoriteye ve halka hatırlatmış olması olduğuna değinen İslam, zulme ve haksızlığa karşı çıkmış olan insanları gözaltılarla, işkencelerle, idamlarla sindirmiş ve halkı bireysel, işbirlikçi insanlar haline soktuğunu söyledi.
Karşılıklı görüş alış-verişlerle devam eden seminer süresince “12 Eylül kimlere karşı yapıldı?” sorusu soruldu. Tevhidi anlamda tam olarak netleşmemiş, daha çok sloganik bir söyleme sahip İslamcı bir muhalefetin bulunduğu, bu anlamda darbenin İslamcılara karşı yapıldığını söylemenin doğru olmayacağı görüşü dillendirildi.
Radikal solcuların darbe öncesi sürece daha çok müdahil olsalar da dünya ekseninde sol hareketlerin zayıfladığı, SSCB dağılma sürecine girdiği ve komünizm tehlikesinin sorgulandığı bir sürecin varlığından bahsedildi ve darbenin sadece solculara karşı yapıldığını söylemenin de doğru olmayacağı belirtildi.
Tüm bu etkenlerin darbe için önemli bir sebep olabileceği belirtilse de en önemli sebebin 24 Ocak kararları ile gelişen ekonomik etkenler olduğu görüşü dillendirildi.
12 Eylül Darbesinin en önemli sonucunun ordunun artık anayasa ve kurduğu anayasal kurumları (DGM, YÖK vd) ile vesayetini güçlendirdiği görüşüydü.
Ve diğer en önemli sonucu ise Kürt sorunu olduğu görüşü paylaşıldı. Mamak ve Diyarbakır cezaevlerinde yaşanan işkence ve hukuksuzluk örnekleri katılımcılar tarafından paylaşılarak insan haysiyetini ve şerefini ayaklar altına alan bu işkencelerden bahsedildi. Şu anki PKK’nın güçlenmesinin ve Kürt sorununun derinleşmesinin en önemli müsebbibin 12 Eylül darbesi olduğu ortak görüşü dile getirilerek program sona erdi.
HAKSÖZ-HABER