Suriye'de yaşanan katliamları protesto etmek ve Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmak için Özgür-Der Çorum Şb, İlke-Der, Memur-Sen, İhsan-Der, Ensar Vakfı, Çorum İHH ve Akıncılar Derneği Çorum Şb. katıldığı bir basın açıklaması yapıldı.

Özgür-Der Amasya Şubesinin de katıldığı basın açıklamasında ilk sözü İlke-Der Bşk. Cemal Ak aldı. Şu anda Suriye’de kadın, çocuk ve yaşlılara uygulanan zulüm, haksızlık ve katliamlara karşı sessiz kalamayacağımızı, bu zulmü lanetlediğimizi açıkça ilan ettiğimizi söyleyen Ak, “Mezhepler, kavimler ve devletler üstü bir hassasiyetle ele almamız gerekliliğine inandığımız bu tür insanlık suçlarını lanetlemeyi bir sorumluluk olarak biliyoruz.” dedi.

Ardından sözü Özgür-Der Çorum Şb.üyesi Eğitimci-Avukat Ömer Kılıç aldı. AB ve Batının sergilediği tavrı eleştiren Kılıç, Bosna’da yaşanan dramı hatırlatarak aynı durumun Suriye’de yaşanmaması için daha fazla gayret edilmesi gerektiğini söyledi.

Grup adına basın açıklamasını Özgür-Der Ynt Krl.Üyesi Murat İslam yaptı. Bizlere dayanışma ve paylaşma bilincinin gelişmesine vesile olan Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize hamd ederek başladığı konuşmasında şöyle devam etti.” Bizler Baas zulmü karşısında direnen Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız. Ve bu anlam da Suriye'deki Müslüman kardeşlerimizle ilgili diğer dernek ve vakıflarla istişareler ederek dayanışma eylemlerine, kermeslere ve programlara katılmalı ve desteklemeliyiz. IHH ve diğer insani yardım kuruluşları eliyle imkânlarımızı paylaşabilir ve bu yıl ki kurbanlarımızı Suriye halkına bağışlayabiliriz. Suriye konusunda bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı üreten Baas-Esad lobilerine karşı, sağlıklı haber kanallarından bilgi edinip manipülasyonlara izin vermemeliyiz. Hükümetin Suriyeli kardeşlerimizi sahiplenme ve İslam düşmanı Bass-Esed çetesine karşı daha fazla baskı yapmasını ve onlara acil yardım ve ilaç başta olmak üzere ihtiyaç duydukları malzemeleri ulaştırmalarını talep ediyoruz. Aynı zamanda mustazaflığı bir zillet, bir teslimiyet bahanesi olarak görmeyen ve dişiyle, tırnağıyla direnen kahraman Suriye halkının mücadelesini selamlıyoruz. ”diyerek sözlerini tamamladı.

BASIN AÇIKLAMASI METNİ…

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Bizlere tüm dünyadaki kardeşlerimizle aynı sevinci yaşatan, dayanışma ve paylaşma bilincinin gelişmesine vesile olan Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize hamd olsun!

Ramazan ayını en güzel biçimde değerlendirmek hepimizin şiarı olmalı.

Şüphesiz hayatı, zamanı bölen, ayrıştıran; Allah'a teslimiyeti belli zaman ve mekânlara hapseden bir anlayışı reddediyoruz. Bu itibarla Ramazan'a has bir "dindarlık" tasvip edeceğimiz bir şey değil elbette.

Bununla birlikte Rabbimize teslimiyetimizi pekiştirmek, güçlendirmek, bilincimizi ve duygularımızı takva ile donatmak için güzel bir vesiledir Ramazan. Ve iman edip salih eylemlerde bulunan, hakka ve sabra şahitlik edenler haricindeki herkesin ziyanda olduğu, hüsranda olduğu gerçeğinden hareketle ziyan edenlerden olmamak için Rabbimizin lütfettiği imkânları en iyi biçimde değerlendirmek durumundayız.

Tunus’ta ateşlenen intifada kıvılcımı, kısa sürede tüm Orta Doğu’ya yayıldı ve on yıllardır zulümle, kanla, işkenceyle ayakta durmaya çalışan Tunus, Mısır ve Libya’da diktatörlükleri birer birer yıkıldı.

Ve Ortadoğu’da yükselen adalet ve özgürlük talepleri Suriye’de de yankı buldu. Beşşar Esed ve zalim Baas çeteleri ilk günden itibaren Suriye’nin her tarafında kalleşçe saldırılarla, tanklarla ve bombalarla kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden katlediyor.

Hama’da, Humus’da, İdlib’de, Baba Amr’da, Deyr Ez Zor’da, Şam’da, Deraa’da, Halep’te ve daha birçok şehirde katledilen insanlara her gün onlarcası belki yüzlercesi ekleniyor.

En son Hama’nın Tireymse semtine giren Baas çetesi ve onun vahşi Şebbihaları 305 insanı hunharca katletti.

Suriye’deki Müslüman kardeşlerimizin Allah’ın kendilerine vermiş olduğu fıtri hakları talep etmesi ve yıllardır maruz kaldıkları zulme bir son verilmesi adına ortaya koydukları izzetli direniş karşısında Beşar Esad’ın yaptıkları, zalim babasının zulmünü gölgede bırakmış durumda.

Müslüman Suriye halkını katleden Baas çetesine yardım eden başta Müslüman İran olmak üzere Rusya’nın, Çin’in, ABD’nin, AB’nin ve Birleşmiş Milletler’in zulme ve katliama ortak olduklarının bilinmesini istiyoruz.

BM başta olmak üzere Avrupa ülkeleri Suriye’ye seyirci kalmayı tercih ediyorlar. Gözlemci ve barış görüşmeleri gibi girişimler “dostlar alışverişte görülsün” kabilinden girişimlerdir.

Bu vesileyle bir kez daha hatırlatma gereği duymaktayız ki bizler; Ortadoğu’da yaşanan sorunlara emperyalist odakların müdahil olmalarını asla doğru ve haklı bulmuyoruz. Ancak; katledilen bir halkın da kendisini savunması için desteklenmesi gerektiğini belirtmek isteriz.

Bizler Baas zulmü karşısında direnen Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız.

Ve Bu haklı mücadelelerinde muzaffer olabilmeleri için izzet sahibi tüm Müslümanları, bu onurlu direnişin yanında saf tutmaya, Suriye intifadasını omuzlamaya davet ediyoruz.

Bu kadar aleni ve pervasızca işlenen zulüm ve katliamlara rağmen; ABD işgalini, NATO müdahalesini ve Esed sonrası durumun belirsizliğini bahane ederek bu direnişi karalamaya çalışan ve mezhep taassubundan kurtulamamış bazı kesimlerin maalesef varlığını görüyoruz.

Zulme ve diktatörlüğe karşı destansı bir mücadele ortaya koyan, binlerce şehit veren Suriye halkının haklı direnişini karalamak, bu onurlu mücadeleyi komplocu yaklaşımlarla tahfif etmeye çalışmak, en hafif ifadeyle Suriyeli Müslümanlara ihanet etmek anlamına gelir.

Ve Şii ya da Sünni olmalarına bakmaksızın, Müslüman halkların iradelerinin oligarşik yönetimler eliyle gasp edilmesini reddediyoruz.

Tüm Müslümanları adaletli olmaya, tutarlı olmaya, kendimiz için talep ettiğimiz her şeyi kardeşlerimiz için de istemeye çağırıyoruz!

Ve bu anlamda Suriye'deki Müslüman kardeşlerimizle ilgili diğer dernek ve vakıflarla istişareler ederek dayanışma eylemlerine, kermeslere ve programlara katılmalı ve desteklemeliyiz.

IHH ve diğer insani yardım kuruluşları eliyle imkânlarımızı paylaşabilir ve bu yıl ki kurbanlarımızı Suriye halkına bağışlayabiliriz.

Suriye konusunda bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı üreten Baas-Esad lobilerine karşı, sağlıklı haber kanallarından bilgi edinip manipülasyonlara izin vermemeliyiz.

Hükümetin Suriyeli kardeşlerimizi sahiplenme ve İslam düşmanı Bass-Esed çetesine karşı daha fazla baskı yapmasını ve onlara acil yardım ve ilaç başta olmak üzere ihtiyaç duydukları malzemeleri ulaştırmalarını talep ediyoruz.

Bizler buradan vicdanı körelmemiş insanlara sesleniyoruz.

Biz buradan Türkiye’nin Müslüman halkına sesleniyoruz. Çorum’un duyarlı merhametli insanlarına sesleniyoruz.

Biz Suriye’de katledilen on binlerin çığlığı olabilmek için buradayız. Rabbimiz katından bir yardımcı gönder diye haykıran zavallı kadın çocuk yaşlı ve erkeklerin seslerini duyurabilmek için buradayız.

Bugün burada bizler yanı başımızda yaşanan vahşeti kanıksamadığımızı, zalimi lanetlemekten vazgeçmediğimizi, kardeşlerimizin acısını hissettiğimizi ilan etmek için toplandık.

İnsanlığımızı yitirmediğimizi; gördüklerimiz, duyduklarımız, şahit olduklarımız karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranma ayıbına, onursuzluğuna razı olmadığımızı haykırmak için buradayız.

Bizler Rabbimizin rızasını kazanmak için buradayız.

Sadece zalim Beşşar Esed çetesinden değil, içerde ve dışarıdaki destekçilerinden, işbirlikçilerinden, gazeteci kılıklı ajanlarından, akademisyen maskeli görevlilerinden ve fetvacılarından beri olduğumuz ilan ediyoruz.

Aynı zamanda mustazaflığı bir zillet, bir teslimiyet bahanesi olarak görmeyen ve dişiyle, tırnağıyla direnen kahraman Suriye halkının mücadelesini selamlıyoruz.

Şu meydanda toplananlar olarak; seslerimizin Suriye’de ki kardeşlerimize ulaşması için Rabbimize dua ediyor ve bütün mazlum halklara uğradıkları zulümden en kısa zamanda kurtaracak zaferler nasip etmesini diliyoruz.

ÖZGÜR-DER ÇORUM ŞB.- İLKE-DER - MEMUR-SEN-İHSAN-DER - ENSAR VAKFI - ÇORUM İHH - AKINCILAR DERNEĞİ ÇORUM ŞB.