Mustafa Şahin'in sunumunun özeti:
Özgür-Der Beykoz şubesinde gerçekleştirilen eğitim seminerlerinde bu hafta “Peygambere İtaat ve Peygamber Tasavvuru” başlıklı sunumu Mustafa Şahin gerçekleştirdi.
"Cahiliye toplumun cahiliye de zirveye çıkmasıyla Allah peygamberlerini ard arda göndererek tevhidi yaşam biçiminin örnekliğini insanlara sunmuştur.
Peygamber resul sıfatıyla Allahın elçisi olarak Allahtan aldığı mesajı insanlara iletme ve yaşayarak örnek olmuştur.
Gerek yaşadığımız toplumda gerekse peygamber dönemindeki cahiliye toplumun da tevhitten uzak anlayışların peygamber algısı ne yazıktır ki Din algısının bozulmasında en büyük etken olmuştur.
Dinin Yalnızca Allaha has kılınması gerekirken yanlış peygamber tasavvuru ile dinin insan endeksli dinin oluşmasına kapı aralamıştır.
Bu yüzden dinin Allaha has kılınması için peygamber tasavvurunun önemi çok büyüktür. Gerçek peygamber tasavvurunda kuranın peygamber tanımının en güvenilir kaynak olduğunu ve bu konuda yeterli olduğunu düşünüyorum.
Kur'an'da peygamber tanımını başlıklar haline sunup önemli bulduğum başlıkları aktaracağım.
Kur'an'ın Tanıttığı Peygamber
Nitelik açısından, beşer peygamber (insan), resul (elçi) peygamber, ahlak sahibi, örnek peygamber görevler ve sorumlulukları, hitap ile ilgili görevleri, mesajı alma, mesajı eksiksiz iletme, mesajı açıklama, muhatap ile ilgili görevleri, insana ilahi mesajı taşıma, insana ilahi mesajı yaşayarak öğretme, insanı bilinç, duygu ve eylemde arındırma (tezkir), kendisiyle ilişkisine ait talimatlar, oku, düşün, gözlem yap, temizlen, dost doğru ol, tabi ol örnek al, diren, Allah ile ilişkisine ait talimatlar, onu vekil edin, ona kulluk et onu yücelt, onu tesbih et, Allah'a sığın uykuyu ibadet için böl, günahına af dile, Allah'a karşı sorumluluğun bilincinde ol, çevresiyle ilişkisine ait talimatlar; marufu emret, ailene namazı emret, bağışla, danış, müminleri yüreklendir, hatırlat, onları bırak, onlarla en güzel biçimde tartış, sert ol, cihat et
Peygambere İtaat
Allah yarattığı kullarının Ona nasıl itaat ve kulluk edeceklerini yani hükümlerinin yeryüzünde nasıl tatbik edileceğini iletmek ve bu hükümlerinin yaşanılır bir örnekliğinin olması açısından yeryüzündeki insanlardan bir Resul (elçi) tayin ederek Allahın hükümlerini hem insanlara iletmek öncelikle de bu hükümlerin yaşanırlığına örneklik sunulması sağlanır.
Senden önce hiç bir elçi göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: "Benden başka ilah yoktur, öyleyse bana ibadet edin." Enbiya (25)
Beşer Peygamber
Ey Muhammed! De ki: "Ben sadece sizin gibi bir insanım, ancak bana ilâhınızın bir tek ilâh olduğu vahyediliyor. Artık hep O'na yönelin ve O'ndan bağışlanma dileyin. Vay O'na ortak koşanların haline. Fusulet 6
Peygamberin Sorumlulukları
Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik. FURKAN (56)
Fakat onlar yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir. NAHL (82)
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahit, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. AHZAP (45)
De ki: "Ben sizi yalnızca vahy ile uyarıp-korkutuyorum. Ancak sağır olanlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler." ENBİYA (45
Örnek Peygamber
And olsun, sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resûlünde güzel bir örnek vardır. AHZAP (21)
Peygamber Ve Gayp İlişkisi
De ki: "Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Ve size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?"ENAM 50
Peygamber Ve Mucize
Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi gücün yetiyorsa yerin içine (inebileceğin) bir delik, ya da göğe (çıkabileceğin) bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplardı. O halde cahillerden olma! ENAM 35
Peygamberin Düşündürdükleri
Peygamberin kırk yaşına kadar olan yaşamını düşündüğümüzde böyle bir hayat ki Allaha inanan, namaz kılan, oruç tutan, hac eden, yetimi, yoksulu, miskini gözetip doyuran, yalanı olmayan, verdiği sözü tutan, emin, güvenilir, vs bu özellikleri bu gün hangi Müslüman da görebiliyoruz. Böylesi bir yaşamı süren peygambere Allahın; Sen Kitap Nedir İman Nedir; bilmezdin diye hitap etmesi oldukça düşündürücü olsa gerek.
Peygamberin kırk yaşına kadar yaşadığı o toplumda sevilen, sayılan, güvenilen, emin, adil, bir insan olan yaşadığı o toplumun saygı gösterdiği sorunlarının çözümün de ona tanıştığı ve onun verdiği kararları olumlu gören, mallarını yakınlarına değil ona güvenip teslim eden bir toplum ne oldu ki Peygambere elçilik görevi verildikten hemen sonra o Peygamberi en büyük düşman ilan ettiler bununda düşündürücü olduğuna inanıyorum.
Bu gün yaşadığımız bu toplumun olsun, coğrafyasının olsun din önderleri ve liderlerinin yaşadığı hayatlarının konforları, rahatları ve her şeyden önemlisi sistem tarafından düşman ilan edilmemesinin, peygamberin yaşadığı hayata benzerliği noktasında düşündürücü değimli?
Biz Müslümanlar olarak yaşadığımız hayattaki yaşama dahil sorunlarımızı, amellerimizi,
Son olarak gerek Kur'an'dan gerekse önemli gördüğüm siyer kitaplarından tanıdığım peygambere itaat ve onun alemlere rahmet olduğuna şahadet ediyorum.
Hatta diyorum ki bu Hz Muhammed peygamber olmasa da böyle bir kutlu davanın sahibinin neferi olup onunla her türlü mücadele içinde olurdum olurum ben onun peygamberliğinden çok onun yaşadığı hayatın ve de verdiği mücadelenin aşığıyım da ondan.