Gaybi Konularda Ölçü ve Muhammed (A.S)’in Gayb Bilgisi
Özgür-Der Başakşehir Temsilciliği Cumartesi gecesi dernek salonunda aylık din usulü derslerinin bir yenisini daha gerçekleştirdi.
Murat Yürükoğulları / Haksöz Haber
Prof.Dr. Yaşar Düzenli'nin anlatımıyla gaybi konularda ölçü ve Muhammed (as)'ın gayb bilgisi konusu işlendi.
Prof.Dr Yaşar Düzenli konuşmasına 15 Temmuz darbe girişimiyle, gayb konusunu ilişkilendirerek başladı.15 Temmuz'da yediğimiz yağlı kurşunların beslendiği en önemli alanlardan birisinin istismar edilen gayb meselesi olduğunu belirten Düzenli, anlatılan, menkibeleştirilen, rüya, keşif, ilka, mana alemi, gelenler gidenler ve daha başka kavramlarla bu gayb meselesinin gündeme geldiğini ifade etti. Bu istismar edilen gayb anlayışına göre Peygamber ya kendisi geliyor ya da haberi geliyor. Bu tarz anlayışlarla bir sonuca varılıyor, birtakım işler yapılıyor. Dolayısıyla bu gayb alanı sanıldığının ötesinde önemli bir durum arz ediyor.
Anlatımının devamında Resulullah'ın yaşantısından örnekler veren Düzenli, Resulullah'ın vahiy almaya başladığı 40 yaşına kadar o toplumun bir bireyi olarak yaşadığını, kitap ve iman nedir diye bir meselesi olmadığını ancak hanif bir anlayış içinde olduğunu ve insan olarak bir takım algı ve hassasiyetlere sahip olduğunu belirtti. Yaşar Düzenli, konuşmasının geri kalanında şu görüşleri dile getirdi. Mekke toplumunda yaşayan insanlar peygamberlik meselesini ilk kez duymamışlardı, buna aşinaydılar. Ancak, Resulullah, ben peygamberim dediğinde o toplumun arka planı harekete geçti. Resulullah, gaybi bir mesele olan vahyi aldığını söylüyor ancak geleceği bilme anlamında gaybi bilmediğini söylüyordu. Mekke toplumu, gaybe dair bilgiyi cinlere veriyorlar, onlarında bazı insanlarla ilişkiye geçerek, söz gelimi kahinlerle bu gaybı bildiklerine inanıyorlardı. Bundan dolayı peygambere cinlenmiş diyorlardı. Ayrıca kendi düşüncelerini, muhayyilelerini peygambere boca ederek ve onun gaybı bilmesini ve mucize göstermesini istiyorlardı. Onların bu istekleri Allah tarafından olumlu karşılanmadı. Burada unutmamamız gereken husus orayı yaratan Allah ile bizi yaratan aynı Allah'tı. Bugünü dizayn eden, yöneten o günde yönetendi. Ayağımızı basmamız gereken en önemli nokta budur. Bizim 5 duyu ve akli istidlaller ile elde ettiğimiz bilgileri, haberler yoluyla elde ettiğimiz bilgilerle karşılaştırdığımızda, haberler yoluyla elde edilen bilginin daha fazla olduğunu görürüz. Gayb meselesinin oturduğu alan burasıdır. Allah için gayb söz konusu değildir. Gayb bizim insani oluş, tutuş ve varoluşumuz ile ilgili bir durumdur. Gayb bizimle ilgili bir mesele, bizim sınırlı bir mahluk olarak yaratılmamızla ilgili bir durum. Sınırlı olduğumuzu unutursak azgınlığımız başlar. Kendi sınırımızın ötesine nüfuz etmeye, hayatı kontrol etmeye çalışır insan. ta kontrol etmek. Allah, bunun ötesine geçmeyi gaybi taşlamak olarak tanımlar. Resulullah'ı sınırlılık ötesine geçirmeye çalışan ve peygamber sınırlı olmamalıdır zihniyet aslında kendisini sınırsızlaştırmak ister.
Peygamberimiz Kur'anın ilk muhatabı ve müminidir.Kur'an ,ilk olarak peygamberin zihnini süreç halinde inşa etmiştir.Zihnin inşası bedenin değişmesi değildir. Zihnin inşası demek, Allahın yarattığı düzende her şeyin kendine ait olan yerde görülmesi, kendine ait değerinde takdir edilmesi ile alakalıdır. Allah neyi nerede yaratmışsa onu orada görmek ve aynı zamanda hangi şeye ne oranda değer vermişse onun değerini Allahın takdir ettiği kadar vermektir.
Bu kelamın Allah kelamı olduğunu gerçekçi bir şekilde ortaya koyabilirsek ,bunun bilgisini fikrini,hayatı, insanı, evreni, toplumu okuma biçimini ortaya koyabilirsek hem kendimiz hem insanlık adına önderlik yapacak, rahmet olabilecek bir noktaya ulaşabiliriz.