Başakşehir Özgür-Der’de Adalet Konuşuldu
Başakşehir Özgür-Der’de “Ayetler Işığında Hayat” başlıklı aylık programda Kenan Levent Adalet konusunu değerlendirdi.
Başakşehir Özgür-Der'de 2017-2018 faaliyet programında farklı başlıklarda süreli seminerler düzenleniyor. Ayetler Işığında Hayat başlıklı program her ayın ikinci Perşembe akşamı düzenleniyor. Programın 30 Aralık 2017 Cumartesi günkü bölümünde Adalet konusu Kenan Levent'in sunumu ile işlendi.
Adalet konusu programda üç ana başlık altında incelendi;
Öncelikle kavramsal olarak, sosyal adalet konusu çerçevesinde ve son olarak da Kur'an'da ilgili ayetler çerçevesinde adalet kavramı incelendi.
Adalet toplumlara, tarihe, coğrafyaya bağlı olarak farklı şekillerde algılanabiliyor. Toplumların arka planlarına göre farklı tarifler olabiliyor. Adaleti anlatmak için Adl ve Kıst kelimeleri çokça kullanılmaktadır.
Kavramları anlamanın önemli bir metodu da zıddını incelemektir. Adalet kavramının zıddı zulüm ve tuğyandır. Adl; düzeltmek, doğru yola geçmek, dengelemek, tartmak, hak, itidalden ayrılmamak anlamlarını taşımaktadır.
Kavramsal olarak kesin doğruluk ve bir şeyi ait olduğu yere koymak demektir.
Adalet kavramlarının farklı tasnifleri söz konusudur. Adalet genel kabul gören değerlendirmelere göre dini referansları olan, din duygusu ile ilintili bir kavramdır. Adalet konusunda teolojik tasnif ve tartışmalar söz konusudur. Bu teolojik tartışmalardan biri de Mu'tezilenin adalet düşüncesidir.
Mu'tezile adaleti ilahi ve beşeri olmak üzere iki farklı bağlamda değerlendiriyor.
İlahi bağlama göre adalet, Allah hakkında geçerli olan bir sıfattır. Zulmü Allah'tan gayrı kabul etmektir. Allah ancak hayırlı olan şeyleri yaratır. Allah çirkin şeyleri yaratmaz, kullarına kötülük ve zulüm murad etmez.
Mu'tezilenin beşeri adalet anlayışı da üç madde de tanımlanabilir. Adaleti tayin eden belirleyen şey akıldır, İnsan iradesi ile fiillerini gerçekleştirir ve İnsan yapıp ettiklerinden sorumludur, yaptığı işler karşılığında mükafat veya ceza alacaktır.
Beşeri boyutta adalet muhatabının yararına veya zararına olan iyi işlerdir. Adil kişi ise büyük günah işlemeyen ve küçük günahlardan da sakınan kişidir.
Adalet tarih boyunca farklı alanlarda tartışılmış ve değerlendirilmiştir. Kısaca bu tartışmalar şu başlıklar altında tasnif edilebilir.
Felsefi adalet; Düşünürlerin vahyi esas almadan tespit ettikleri adalettir.
Siyasi adalet; Devlet otoritesinin, hükumetlerin iradesi ile tecelli eden adalettir.
Yasal / Hukuki adalet; Geçerli kanunlara göre düzenlenen adalet. Bu durumda yasallık ve adalet tartışılan bir konudur.
İktisadi adalet; Toplum içerisindeki gelir dağılımdaki adalettir.
Ahlaki adalet; İnsan davranışlarının en iyisini ortaya koymayı hedefleyen adalettir.
Sosyal adalet; toplumun hakları, temsil hakkı gibi konuları tespit eden adalettir. Sosyal adalet İslami düşünce tarihinde de incelenmiş bir konudur. Sosyal adalete göre adaletin yerine gelebilmesi için önemli bazı unsurlar vardır. Hak etmek ve eşitlik bu unsurlardan bazılarıdır. Tüm bireyler sosyal imkanlara erişebilmek imkanına ve hakkına sahip olmalıdır. Ve bireyler bu imkanlara erişimde eşit fırsatlara sahip olmalıdır. Sosyal adalet anlayışının hedefi bireyin özgürlükleri değil toplumun özgürlük ve haklarıdır. Cevap aradığı soru "adil bir toplum, yaşam nasıl oluşturulur?" dur.
Sadece gelir eşitliği değil, kamusal alanda da adalet arayışı söz konusudur. Bu sosyal adaleti sağlamak için devletin gücü önemlidir.
Seyyid Kutub'a göre İslam'ın uluhiyet ve hayata dair bakış açısı kavrandıktan sonra sosyal adalet anlaşılabilir. Adalet üç unsur üzerine kuruludur; mutlak özgürlük, mükemmel insani eşitlik ve dayanışma ortamı.
Vicdan özgürlüğü ilkesine göre İslam insanı kula kul olmaktan kurtarır. Yaratılışta insanlar eşittir.
Adaletin tüm sosyal ve psikolojik tartışmalara göre dini temelleri vardır. Kur'an ayetlerindeki kullanımlara göre adalet tasnifleri şu şekilde yapılabilir.
İtikatte adalet; Şirk en büyük zulümdür. Şirki ve küfrün her türlüsünden uzak durulmalıdır. Adaletin üç boyutu vardır. İnsan-Allah, insan-tabiat ve insan-insan ilişkilerinde adalet söz konusudur.
Fıtratta adalet; Yaratılışın aslı bir denge ve adalettir. Fıtri olanı ön plana çıkartmak ve ona uygun davranmak fıtri adalettir.
Hakkaniyet; insanlar arasındaki davranışlarda adalet gözetilmelidir.
Sözde ve konuşmada adalet; İnsan doğruları ifade etmeli, özü ve sözü bir olmalı. Boş ve faydasız sözlerden uzak durmalıdır.
Hükümde adalet; İster inanç konusunda olsun isterse başka bir konuda olsun verilecek hükümlerde adil olmak gerekir. Adaletin tesisi amacında azami çaba gösterilmelidir. Hukukun uygulanması yasalara ve icracı hakimlere göre değişebilir. Bu yüzden yasalar farklı sonuçlara sebep olabilecek muğlaklıkta olmamalıdır.
Şahitlikte adalet; Kur'an ayetlerinde aile içi ilişkilerde ve vasiyet işlemlerinde yapılan şahitlikte adil olunması emredilmektedir.
Adalet şu üç unsurun üzerinde gerçekleştirilebilir; Kitap, Mizan ve Demir.
Kitap adaleti tanımlayan referanstır,
Mizan doğru uygulama ve adalet ölçüsüdür
Demir ilse adaleti yerine getirme gücü, siyasi, askeri otorite demektir.
Adaleti sürdürmeye mani olan faktörler de şu şekilde zikredilebilir;
Kin ve öfke
Heva ve hevese uyma
Otoriter yönetim anlayışları
Program bu konuların anlatımı ile tamamladı. Ardından soru cevap ve dinleyicilerin katkıları ile sonlandı.
Programın bitiminde Başakşehir Özgürder'de gerçekleştirilen faaliyetlerin tanıtımı yapıldı.
Başakşehir Özgürder şubesinde 2017-2018 faaliyet takviminde Ayetler Işığında Hayat, Siyer-i Nebi Sohbetleri, Dergi Okuma ve Gündem Değerlendirme, Sabah Namazı Sohbetleri, Nüzul Sırasına Göre Kur'an Tefsiri başlıklı programlar ortaokul, lise ve üniversite gençleri ile eğitim programları ve etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Haber: Mehmet Suyuti Dindar
Foto: Hamit Geçer