Suriye'ye Destek Eylemlerine Bartın'da Katıldı
Bartın'da, 2 yıldır halkına karşı zalimane politikalar icra eden Suriye rejimi protesto edildi.
Haksöz-Haber
Bartın Özgürder Temsilciliği, İHH Bartın Temsilciliği ve diğer İslami kuruluşların katılımlarıyla yapılan Suriyeli Kardeşlerimizle Dayanışma ve Zalim Baas Rejimini Tel’in başlıklı basın açıklaması Arap Camii önünde gerçekleştirildi.
Şuayb Mekeç’in giriş konuşmasından sonra Aydın Kuloğlu tarafından basın açıklaması okundu. “Sessiz Kalmak Zulme Ortak Olmaktır! Baas Vahşetine Karşı Susma, Haykır!” pankartı taşındı. “Yaşasın Suriye Direnişimiz!”, “Suriye Cihadı Onurumuzdur!”, “Esed Diktası Yenilecek!”, “Suriye Halkı Kazanacak!”, “Direnişe Bin Selam ,Zafer Yakındır!”, “Kahrolsun Baas Diktatörlüğü!”, “Şehitlere Selam, Direnişe Devam!”, “Ümmetin Kalbi Suriye’de Atıyor!”, “Müslümanlar Kardeştir, Baasçılar Kalleştir!”, “Lebbeyk! Lebbeyk!Lebbeyk! Ya Allah!” sloganları ve dövizlerle desteklenen basın açıklaması ardından zalimleri tel’in, direnişçileri destekleme amaçlı dua ile program sona erdi.
SURİYE İSLAMİ DİRENİŞİYLE DAYANIŞMAMIZI YÜKSELTELİM!
Yarım asra yakındır Baas zulmü ve kuşatması altında olan Suriye halkı, 2011 Mart’ından bu yana ise topyekün bir katliam politikası ile yüz yüze. Zulme karşı ayağa kalkan insanlara karşı tam iki yıldır akıl almaz zulümler icra eden Esed diktatörlüğü işlediği insanlık suçlarına her gün bir yenisini ekliyor. Şehirleri Scud füzeleriyle vurmak Baas diktatörlüğünün en son icraatı olarak tarihe geçmiş bulunuyor.
Suriye’de ikinci yılını dolduran İslami direniş büyük zorluklara, imkansızlıklara karşın kararlı ve istikrarlı bir tarzda sürerken, ne yazık ki hala Müslüman halklarca yeterli bir sahiplenmeyi sağlayabilmiş sayılmaz. Bir vücudun azaları gibi olmaları gereken Müslümanların birçoğu Suriyeli kardeşlerinin feryatlarını duyma, acılarını paylaşma hususunda zaaf içinde. Kabul etmek gerekir ki, Baas vahşetinin olanca acımasızlığıyla ve kesintisizce devam ettiği bu iki yıllık süre zarfında anlamsız tartışmalar, temelsiz komplo tezleri ve kardeşlik hukukunu ayaklar altına alan tutumlarla zihinler bir hayli karıştırıldı, kirletildi. Ve oluşturulan bu kirli havanın etkisiyle dayanışma çabaları hak ettiği boyutlara ulaştırılamadı.
Elbette bugüne kadar, başta farklı beldelerden Suriye’ye giderek fiilen cephede yer alan ve şehit düşen kardeşlerimiz olmak üzere, elden geldiğince Suriye İslami direnişine omuz verme gayretlerinden geri kalmayan; çeşitli faaliyetlerle kardeşlerine destek olma sorumluluğunu üstlenen Müslümanların çabaları Ümmet kimliğinin bir tezahürü olarak tarihe kaydedilmiştir. Rabbimiz Ümmet bilinciyle kardeşlik sorumluluğunu yerine getirmek için sarfedilen küçük büyük her ameli aziz kılsın, bereketlendirsin, katında kabul buyursun!
Hiç şüphesiz hepimiz Allah rızası için ortaya koyduğumuz çabaları daha fazla güçlendirmek, yaygınlaştırmak, kardeşlerimizin kanlarıyla yücelttikleri direniş bayrağını daha yukarılara taşımak için çabalarımızı yoğunlaştırmak gerektiğinin farkındayız. On binlerce şehit ve yüz binlerce tutsağa, milyonlarca muhacire rağmen direniş azminden taviz vermeyen Suriye halkıyla dayanışmamızı daha güçlü bir tarzda haykırmak durumundayız.
Önümüzdeki günlerde dayanışmamızı güçlü bir biçimde ifade etmek için Suriye İslami Direnişinin 3. yılına girecek olması bir fırsat olarak görülmeli, bugüne dek dualarımızla, yardımlarımızla yanlarında olduğumuz kardeşlerimize yine yanlarında olduğumuzu, sonuna kadar yanlarında olacağımızı çok daha güçlü bir sesle duyurmak için vesile kabul edilmeli.