“Osmanlıdan Cumhuriyete Süreklilikler ve Kopuşlar”
Bartın Özgür-Der’de bu hafta ‘’Osmanlıdan Cumhuriyete Süreklilikler ve Kopuşlar’’ konusu anlatıldı.
Rıdvan Şimşek'in konuşmacı olduğu seminerde özetle şu vurgular öne çıktı;
''Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri medeniyet perspektifinden hareketle süreklilik ve kopuş bağlamında ele alındı. Medeniyet kavramından hareketle Batı medeniyetinin sosyo-kültürel temelleri ele alındı.
Coğrafi keşiflerle başlayan Rönesans, Reformlar ve Aydınlanma çağı ile gelişen, Sanayi İnkılabı ile iktisadi düzenini ve Fransız İhtilali ile siyasal sistemini inşa eden Batı medeniyetinin kökenleri ve temel değerleri üzerinde duruldu. Osmanlı'nın, Batı'nın yeni dünya düzeni ile karşısına çıkmaya başladığı andan itibaren geliştirdiği siyasi ve sosyo-kültürel refleksler ve geliştirdiği yaklaşımlar değerlendirildi. Genel olarak Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük ve Batıcılık şeklinde tanımlanan siyasal kurtuluş ideolojilerinin şekillenmesinde Batı medeniyetiyle karşılaşmanın etkileri tespit edilmeye çalışıldı.
Cumhuriyetin Batı karşısında aldığı konumun Osmanlıdan tevarüs ettiği, Osmanlıdaki ikircikli, ikili yaklaşımların terkedilmesiyle şekillendiği üzerinde duruldu. Cumhuriyet kendini her ne kadar keskin bir kopuş teorisi içerinde sunmaya çalışsa da Osmanlıdan Cumhuriyete iddia edilen kopuştan ziyade, önemli düzeyde bir süreklilik yaşandığı ifade edildi. Özelikle zihinsel düzlemde önemli bir süreklilik olduğuna işaret edildi. Cumhuriyetin temellerinde de Türklük, İslamlık vurgusunu da belli tonda sürdüren bir Batılılaşma olduğu üzerinde duruldu.
Siyasal düzeyde tercihin netleşmesine rağmen sosyo-kültürel alanda ikili, ikircikli zihin yapısının var olmaya devam ettiği belirtildi. "Akıl, bilim, pozitivizm", "ilerleme, evrim, sosyal darvinizm", "insan, hümanizm, özgürlük, mutluluk", "insan doğasının birliği, evrensellik, batı merkezlilik", "laiklik ve sekülerlik" bağlamlarında Osmanlıdan Cumhuriyete tüm siyasal, sosyal kesimlere sirayet eden ve süreklilik arz eden bir zihinsel yapının ortaya çıktığı tezi temellendirilmeye çalışıldı. Siyasal ve sosyo-kültürel alanda yaşanan bu süreklilik ve kopuşları dikkate almayan okuma biçimlerinin önemli bir eksiklik taşıyacağına işaret edildi.''
Sunum sonrası yapılan tartışmalı değerlendirmenin ardından etkinlik sona erdi.