Darbecilerin Katliamları Bartın'da Protesto Edildi
Mısır Darbecilerinin Yaptığı Katliam Bartın’da Protesto Edildi.
Bartın Özgür-Der Temsilciliği, Mısır’da darbecilerin yapmış oldukları katliamı lanetlemek için kitlesel basın açıklaması düzenledi. Arap Camii önünde ikindi namazı çıkışı gerçekleşen eylemde, Mısırlı Müslümanların barışçıl tarzda devam eden protesto eylemlilikleri selamlanırken, darbecilerin ve yandaşlarının katliamlarına sessiz kalınmaması çağrısında bulunuldu. Çevredekilerin alkışlarla destek oldukları basın açıklamasında “Uyan, Diren, Özgürleş!”, “Dik Dur, Eğilme, Müslümanlar Seninle!”, “Mursi Üzülme, Allah Seninle!”, “Darbeye, Zulme Karşı Çık!” “Müslümanlar Kardeştir, Darbeciler Kalleştir!”, “Bartın’dan Mursi’ye, Direnişe Bin Selam!”, “Defol Sisi, Seninleyiz Mursi!”sloganları atıldı, dövizler taşındı. Basın açıklaması, temenni ve dualarla son buldu.
Basın Açıklamasının Tam metni:
Allah’ın ve bütün Lanet Edicilerin Laneti Darbecilerin Üzerine Olsun!
Bu gün mübarek Ramazan günlerinde İslam dünyasında çok acı şeyler oluyor. Yanı başımızda Suriye’de yüz bini aşkın kardeşimiz çoluk çocuk yaşlı ihtiyar katlediliyorlar. Milyonlarca kardeşimiz evsiz barksız bırakıldılar, kardeşlerimiz zalim bir çete tarafından yok edilmeye çalışılıyor ve bütün özgürlükleri, insani hakları ve değerleri yok sayılmaya çalışılıyor. Rabbimiz biz Müslümanları birbirimize kardeş yapmıştır. Bizler yeryüzünde hayatımızı sürdürürken Rabbimize karşı sorumluluklarımıza uygun davranmak zorundayız yani Müslümanlar olarak birbirimizle kardeşçe dayanışma içinde olmak durumundayız. Oruç sadece aç kalmak değildir. Kardeşlerimizin yaşadıkları acıları idrak etmek ve onların dertleriyle dertlenmektir, onlar için bir şeyler yapmaktır. Oruç bu anlamıyla hayırların, dayanışmanın, paylaşmanın, kardeşliğin ve Kur’an günlerinin bereketlendiği bir aydır. Bugün yanı başımızda acılara sıkıntılara ve ölümlere düçar kılınmak istenen yerlerden biri de Mısır’dır. Mısır yüzyıllarca İslam ümmetinin çocukları olarak aynı tarihi, aynı ortak tecrübeleri birlikte yaşadığımız İslam beldelerindendir.
İşgalci güçler yani batılılar bundan yüz sene önce bizim beraberliklerimizin arasında sınırlar çizdiler. Bizlere türlü hileleri, vehimleri süslü göstererek bizleri birbirimize düşman etmek istediler. Rabbimizin bizden istediği hayat düsturları yerine kendilerinin öngördüğü, bize ait olmayan, değerlerimizden tamamıyla uzak hayat tarzlarını bizlere benimsetmek istediler. Bunları uygulatmak adına halkına acımayan, merhametsiz diktatörleri desteklediler. Onlara silahlar verip kendi halkını öldürmelerine göz yumdular. Batı çifte standartçıdır! İkiyüzlüdür! Yalancıdır! Kendi menfaatleri için katillerle işbirliği yapan suç ortağıdır. Bunu geçmişte çok yapmıştır. Bu yolla kardeşleri birbirine kırdırmış büyük katliamlar yapmıştır. Coğrafyamızın fakir zavallı insanlarını topraklarını işgal ederek, mallarına el koyarak köleleştirmek istemiş ve yüz binlercesini öldürmüştür. Batının yani ABD’nin, BM’nin eli kanlıdır. Aynı katil topluluk bugün Müslüman halklara sözde demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri propaganda ediyor ama iktidara adil, dürüst, halkına haksızlık yapmayan ve İslami kimlikli insanlar seçildiğinde onları iktidardan al aşağı etmek için işbirlikçi yandaşlarına darbeler yaptırıyor. Mısır halkı bundan kısa süre önce Mübarek adındaki diktatörü devirerek seçimlere gitti, yüzde ellinin üzerinde oy alan Muhammed Mursi isimli bir lideri cumhurbaşkanı yaptı. Mısır’da ki bu yönetim değişikliği üzerinden çok kısa bir süre geçtikten sonra Mısır ekonomisinin düzelmediği, bir takım imkansızlıkların giderilemediği gerekçeleriyle halkı kışkırtıp kaos oluşturmak istediler. Oysa daha önce 30 yılı aşkın diktatörlükle yönetilen bir ülkenin sorunlarını bir senede giderebilmek mümkün değildi. Bu bahanelerle aynı batılı güçler ve onların garpzede suç ortakları, halkın içerisindeki fakir, cahil ve İslam karşıtı çevreleri de kışkırtarak ve darbecilere cesaret vererek Mısır’da darbe yaptırdılar. Mısır halkı liderlerini darbe yoluyla baştan alınmasını protesto etmek için meydanlara çıkmıştır. Bu kardeşlerimiz yaklaşık bir aydır meydanlardalar. Haklarını istiyorlar. Herhangi bir saldırganlık, taşkınlık ve ahlaksızlık tavırlarına girmeden kazandıkları hakkı geri istiyorlar. Darbeciler ise onlardan gasp ettikleri bu haklarını onlara vermemek için silahsız, meydanlarda dualar okuyarak iftarlarını açan, birlikte namazlar kılan bu mazlum halkı silahlarıyla katletmeye başladılar. Katil, cani suç çeteleriyle halkın üzerine saldırıyorlar. İki yüze yakın kardeşimiz suçsuz yere öldürülmüştür. Bizler bu haksızlığa karşı sesimizi yükseltiyoruz ve diyoruz ki ‘’ Zulme Rıza zulümdür! Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır!” ve buradan dünyaya şu mesajı vermek istiyoruz. Adalet, Hak ve İslami özgürlüklerini kazanabilmek için mücadele veren, bedel ödeyen kardeşlerimiz Mısır’da, Suriye’de, Arakan’da, Kafkasya’da ağır bedeller ödemelerine rağmen bir gün elbette kazanacaklardır. Zulüm ile abad olunmaz. Zulüm ile saadet olmaz.
Mısır halkının haklı çağrısına ses verelim. Kardeşlerimizi zalim çeteler karşısında yalnız bırakmayalım. Bu mağduriyeti ve mazlumiyeti yaşayan kardeşlerimize sahip çıkalım.Bize oruç tutmak bu ibadet bilincini emrediyor. Şunu bilelim “En büyük mücadele ve cihat; bir zalime onun zulmünü haykırabilmek ve onun zulmünü dünyaya ilan edilebilmektir”.
Bartın Özgür-Der