Cumhuriyet meydanında kısa bir açılış konuşması ve sloganlarla başlayan miting; Cumhuriyet Meydanı, Kemerköprü, Yukarı Çarşı istikametine uzanan yürüyüşle devam etti.

Yürüyüş esnasında tekbirler getirildi ve İsrail aleyhine sloganlar atıldı.

Gazze halkının direnişi sabrı ve Hamas'ın işgalciye karşı verdiği mücadeleyi selamlayan sloganlar atıldı.

Zalim İsrail'i lanetlemek ve Gazze halkını desteklemek için bir araya gelen kalabalık, yürüyüşünü Arap Cami önünde sonlandırdı.

Arap cami önünde basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklaması Bartın Sivil İrade Platformu adına dönem sözcüsü Kamil Kaya tarafından gerçekleştirildi.

Miting ve yürüyüş, yapılan dualarla sonlandırıldı.

Eylemde okunan basın bildirisi:

“Kardeşlerim;

Yıllardır nefessiz bırakılan Gazze’de 7 Ekim’den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısı otuz bine yaklaştı. Çocuk, yaşlı, kadın denmeden; Hastane okul, pazaryeri, ibadethane ve sığınma kampı ayrılmadan; güvenli bölge tanımlarına aldırış edilmeden vuruldular. İsrail’in Filistinli sivillere yönelik devlet politikası olarak yürüttüğü bu sistematik soykırım apaçık savaş suçu oluşturmaktadır. Bu noktada uluslararası kurum ve kuruluşların insanlık onurunu ve insan haklarını muhafaza etmelerini beklerken ABD başta olmak üzere birkaç batılı ülkenin tüm insanlığın vicdanını rehin aldığını ve ateşkes talebini defalarca veto ederek soykırımı tamamlaması için İsrail’e zaman kazandırdıklarını gördük. Gazze soykırımıyla beraber uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler gibi çifte standartlı mekanizmaların da son nefeslerini verdiklerine şahitlik ediyoruz. 

               Gazzeliler şimdi de güvenli bölge denerek sürüldükleri Refah sınır kentinde topyekûn imha ile yüz yüzeler. Ne yazık ki gecelerimiz çok karardı… Ancak kararan gecelerin sabahları pek yakın olur. Tüm bu zülüm ve çöküntünün ardında kutlu bir zafer olduğuna inanıyoruz. Çünkü Gazze insanlık için bir turnusol kâğıdı oldu, Gazze karanlıkta iş görenlerin yüzlerine ışık tuttu. Ve Gazze pek çok süslü maskeyi kaldırıp ardındaki vahşi canavarları gösterdi. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikâr... Siyonist sisteme ayak direyen vicdanlardan dalga dalga sesler yayılıyor. Medya yalanlarına rağmen Güney Afrika’dan İsveç’e;  İspanya’dan İrlanda sokaklarına, insanlar ayağa kalktılar ve kalkıyorlar.  İnsanlığın vicdanı,  Gargat dallarının arkasına saklanan Siyonizm’in iğrenç yüzünü sobeledi. Artık boykot boykot artarak yükseliyor bu eylemler. Bundan sonra ne eski tekerlemeleri söylemek ne de Batı’nın çifte standartlı değerlerini yüceltmek mümkün. Şehadet yolunun ufkundaki yiğitlere selam olsun ki ümidimize beşik oldular.  Allah’ın nurunu tamamlayacağı bir uyanışın şafağındayız artık.

Öyle bir uyanış ki ümmetin başından aşağıya buz gibi döküldü. Öyle bir uyanış ki ak ile karayı ayırdı. Öyle bir uyanış ki dostun ve düşmanın kim olduğunu hatırlattı. Öyle bir uyanış ki Kur’an’ın sesini yüceltip binlerce insanı imana getirdi. Öyle bir uyanış ki insaflı yürekleri medeni rüyalardan sıçrattı. Ve öyle bir uyanış ki yatmamacasına bir daha, gözlerimizi ardına kadar açtı!

Kardeşlerim, Gazze için tekrar sesimizi yükseltmek, boykotları kesintisiz sürdürmek, aynı eylemleri ve yürüyüşleri yeniden yeniye düzenlemek asla kendini tekrar olarak görülmemeli. Bilakis yaptığımız, tuğlaları üst üstü koymak gibi bir bilinç inşa etmektir.  Yılmadan,  gevşemeden ve tekrardan usanmadan yüksek bir şuur ve yıkılmaz bilinç inşa edeceğiz. Kimseden bir şey beklemeden, Sağa sola bakmadan dünyada tek Âdemoğlu ve tek iman sahibi biz kalmışız gibi üzerimize düşeni yapacağız. Şimdi sefer de seferberlik de budur.  Neticeyi yaratmak, vakti geldiğinde tohumları çatlatmak Mevla’mızın işidir.

Kardeşlerim, nasıl ki vakti çıkmadan ve vazife bitmeden ibadet terk edilmez, aynen o şuurla;  zulmün vakti çıkana kadar yani Filistin halkı ve Kudüs özgür olana kadar boykotun ve eylemlerin devam etmesi boynumuzun borcudur. Biz Bartın Sivil İrade Platformu olarak Siyonist zalimlerin eylemlerini lanetliyor sonuna kadar Filistin davasının yanında olduğumuzu tekrar ilan ediyoruz.”