Bartın’da Mısır ve Suriye Katliamları Lanetlendi
Bartın'ta Mısır ve Suriye'de yaşanan katliamlar tel'in edildi.
Bartın’da Arap Camii önünde Cuma Namazı sonrasında Suriye ve Mısır’daki katliamları lanetleyen basın açıklaması yapıldı ve ardından kardeşlerimizi destekleyen duaya amin denildi. İslam coğrafyasındaki katliamları lanetleyen açıklamaların ardından tüm bu olanları destekleyen işbirlikçiler ve suskunluklarını devam ettiren sessiz yığınlara Bartın Özgür-Der , IHH, AGD, Bartın Yet. Day. Derneği ve Saadet Gençlik Kolları adına açıklamalar yapılarak İslam Dünyasına tepkilerini ortaya koyma ve ümmete sahip çıkma çağrıları yapıldı.
Yapılan açıklama da halkın seçimiyle meşru yollardan başa gelen Mursi’yi deviren darbeci işbirlikçi yönetim ve Suriye’de 3 yılı aşkın zulümlerine devam eden ve en son Şam’da kimyasal silah kullanılarak yapılan Baas katliamları lanetlendi. Basın açıklaması Bartın Özgür-Der Başkanı Şuayb Mekeç tarafından yapılan dua ile sona erdi.İHH ve AGD temsilcisi Enes Mekeç’in ‘’Bartınlı Müslümanlar’’ adına okuduğu basın metni aşağıda yer almaktadır.
MISIR VE SURİYE’DEKİ KATLİAMLARI LANETLİYORUZ !
Kardeşler!
Bugün Müslümanlar olarak acı günler yaşamaktayız. Mısır’da, alçak darbeciler, mülhid, batıcı, İsrail dostları, münafık- zalim işbirlikçiler binlerce kardeşimizi hiç acımadan katlettiler. Bu kardeşlerimiz meşru yollardan halkın oyuyla iktidara gelen yöneticilerine sahip çıktıkları için acımasızca öldürüldüler. Bölgede Müslümanların servetleri üzerine konumlanmış asalak, kan emici, zalim, batı işbirlikçisi petrol şeyhleri, katil baasçılar, alçak dinsizler kardeşlerimizin katliamını sevinerek izlediler. Batı, demokrasi ve meşru seçim yalanlarının altında kaldı. Bütün dünya bu katliamları sadece izlemekle yetindi. Birkaç vicdanlı Müslüman çevreler, kardeşlik ve insanca değerlerini yitirmemiş Türkiye gibi bir kaç ülke haricinde bu katliamlara karşı çıkan olmadı.
Kardeşler!
Bugün ümmet olarak yaralıyız. İslam ümmeti yüz elli senedir muhasara altında. Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Afganistan’da, Çeçenya’da, Filistin’de, Suriye’de, Mısır’da ümmete diz çöktürdüler. Bu tutsaklıktan kurtulmaya çalışan, insanca hakkımız olan insani değerlerimizi özgürce yaşayabildiğimiz ,bütün prangalardan kurtulup ümmet olarak özgürce “ biz de varız”, “biz de insanız” “bizim de vesayetsiz yaşama hakkımız vardır” diyen kardeşlerimiz, işgalci caniler ve onların yandaşları tarafından zalimce, çoluk çocuk ölümlerle cezalandırılıyorlar. Bugün Suriye’de katil Esed rejimi on binlerce kardeşimizi katletmiş durumda. Dünya sessiz ve sadece seyrediyor. Önceki gün bin beşyüz çocuğumuz anneleriyle birlikte en merhametsiz gazlarla, kimyasal silahlarla yok edildiler. Dünya sessiz ve sadece seyrediyor. Neden? Çünkü katledilenler Müslüman. O mazlum insanlar zalim, acımasız bir diktatöre, karşı çıkan bir halkın çocukları olduğu için, cani eller tarafından telef edildiler. Ey Dünya! Ey İnsan hakları savunucuları! Ey modern değerler üreten bilim ülkeleri! Ey Uygarlık ülkeleri! Nerede sizlerin değerleriniz! Bugün yeryüzünde insanlık katlediliyor ,neredesiniz ey Birleşmiş milletler! Neredesiniz çevreciler? Neredesiniz özgürlükçüler! Görmedim, duymadım diyerek kimi kandıracaksınız? Sizler gelecek nesillerinizin yüzüne nasıl bakacaksınız? Yalanlarınızı nereye kadar savunacaksınız? Mazlum insanların ahı bir gün sizi, bizi ,hepimizi yakacak. Çocuklarımızın çığlıkları hepimize lanet yağdıracak! Ey Dünya! Adaleti ,insanlığı, merhameti,gerçek özgürlüğü, mazlumlara sahip çıkmayı öğrenmenizin vakti gelip çatmadı mı ? Bir gün hesap vereceksiniz. Rabbimiz din gününde; hiçbir kaçışın, hiçbir kurtuluşun, hiçbir hilenin geçerli olmadığı, insanların sadece kendi yapıp ettiklerinin hesabını verdikleri o gün, bütün yaptıklarınızdan hepinizi hesaba çekecek. Allah, zalimlere meyletmeyi yasaklıyor. Allah, zalimlere karşı çıkmayı emrediyor. Tüm zalimlere, hilekarlara, darbecilere, hırsızlara, insanların haklarını gasp edenlere karşı çıkmamızı emrediyor. Şunu bilelim,insanca, barış içinde yaşamanın yolu, yüce Yaradanın adalet kurallarını yeryüzünde tanıklaştırmaktan geçiyor. Kahrolsun zalimler! Kahrolsun zalim Esed! Kahrolsun Mısır darbecileri! Kahrolsun Firavunlar! Nemrutlar! Ve onların çağdaş uygulayıcıları Beşşar Esedler! Darbeci Sisi’ler ! Ey yeryüzünün şeytanları ! Ey müstağni Amerika! Rusya! İsrail ve onların yandaşları! Ey dini mugalatalarla, türbe yalanlarıyla zalim Esed’i savunan ve elini kana bulayan zavallı İran! Sana yazıklar olsun! Senin yapıp ettiklerin bugün İslam dünyasını utandırdı. Sizler hepiniz bütün bu yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz. Hiç biriniz Allah’ın hesabından kaçamayacaksınız, bizler inanıyoruz ki Allah, tüm zalimleri ve onların destekçilerini dünyada ve ahirette elbette cezalandıracaktır.
“ Size ne oluyor da ; ‘Rabbimiz! Bizi, yöneticileri ve destekçileri zalimler olan bu şehirden kurtar. Bize tarafından bir sahip, bir yardımcı yolla diyen zavallı kadınlar, erkekler ve çocuklar için mücadele etmiyorsunuz ?’’ (Nisa Suresi)