Özgür-Der Bağcılar Seminerleri Başladı
Özgür-Der Bağcılar Temsilciliği bu ayki seminerinde Ortadoğu’daki rejimlerin meşruiyet kaynaklarını ve bu rejimlerin İsrail algılarını gündeme getirdi.
Ortadoğu tarihin her döneminde dünyanın en hareketli yerlerinden biri olagelmiştir.2011 yılı başlarında Tunus’ta başlayan ve bölgenin tamamında yankılanan intifada olgusu Ortadoğu yönetimlerini sarsıntıya uğratmış bulunuyor. Bu baskıcı yönetimlere karşı mücadele eden Müslüman halklar, kendi geleceklerini belirlemek istiyorlar. Fakat bu statükocu güçler, sadece Suriye’de değil, Tunus’ta da ve Mısır’da da iktidarı bırakmak istemiyor ve İslami hareketlere karşı politikalar geliştirip bunları icra ediyorlar.
Özgür-Der Bağcılar Temsilciliği bu ayki seminerinde Ortadoğu’daki rejimlerin meşruiyet kaynaklarını ve bu rejimlerin İsrail algılarını gündeme getirdi. 5 Ekim Cumartesi gecesi gerçekleştirilen seminerin konuşmacısı Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya idi.
Ordu Ortadoğu yönetimlerinin En Temel Kurumudur
Rıdvan Kaya, 20.Yüzyılda Ortadoğu’da en belirgin siyasi gelişmenin merkezi devlet yapısının büyümesi ve güçlenmesi olduğunu belirterek, Ordu kurumumun kurulan yeni devletlerde en temel kurum haline geldiğini ifade etti. Kaya, Türkiye’de ordunun yeni rejimi benimserken, İran’daki ordunun hanedanı, Mısır’daki ordunun ise devletin öne çıkaran bir nitelik arz ettiğini vurguladı. Kaya, iktidarı oluşturan siyasi elit açısından konuya yaklaşıldığında Arabistan ve Ürdün gibi ülkelerde soy ayrıcalığına dayanan aşiret kökenli zümreler söz konusuyken, Mısır ve İran’da şehirlerde yaşayan büyük toprak sahipleri öne çıkmakta, Türkiye’de ise batıda kırsal eşrafın, doğuda ise aşiret beylerinin desteğini alan asker-sivil bürokrasi iktidarı elinde tutmuştur. Rıdvan Kaya, 50’li 60’lı yıllara gelindiğinde ise tüm bölgede orta sınıf bürokratların ve subayların yeni bir yönetici sınıf olarak öne çıktıklarını ve aynı süreçte seküler karakterli elitlerin ağırlık kazandığını ifade etti. Kaya, bu dönemlerde bölge ülkelerinin sosyal ve ekonomik açılardan çok gerilediklerini altını çizdi.
İsrail Ortadoğu Yönetimlerimin Pazarlık Kartıdır
Rıdvan Kaya, Ortadoğu yönetimlerinin İsrail’e bakışları ve onunla ilgili yaklaşımları konusunda şu görüşleri gündeme getirdi. Bölge yönetimleri, İsrail’e karşı gerçek anlamda bir mücadele yapmamışlardır. 1948 yılında İsrail’e karşı savaşmak için Mısır, Suriye, Ürdün ve Irak 21000 kişilik bir ordu oluştururken, İsrail ise 65000 kişilik bir orduyla savaşmıştır. Ürdün ve Mısır gibi ülkeler İsrail’e karşı gerçek bir savaş yapmak yerine daha çok Filistinli katletmişlerdir. 1980’li yıllarda Filistinli direniş gruplarına ev sahipliği yapan Suriye bu durumu batıya karşı bir koz, bir pazarlık olarak elinde tutmuştur.
Haber: Murat Yürükoğulları