Bağcılar'da "Müslüman Kardeşler" Semineri
Özgür-Der Bağcılar temsilciliğinde İhvan-ı Müslimin semineri Bahadır Kurbanoğlu tarafından sunuldu.
İhvan-ı Müslimin ismi Ortadoğu intifadaları ile birlikte yeniden gündeme gelmiş bulunuyor.1928 yılında şehit Hasan el Benna tarafından Mısırda kurulan bu yapı uzun yıllar boyu süren mücadeleler sonucu iki yıl önce Hüsnü Mübarek’i devirerek ülkede seçimlerin yapılmasına olanak sağladı ve İhvan’ın partisi Özgürlük ve Adalet seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Önümüzdeki yıllarda adını sık sık duyacağımız bu yapının bugüne kadar olan sürecini Özgür-Der Bağcılar Temsilciliği 2 Şubat Cumartesi gecesi düzenlediği programla gündemine aldı. Program’ın konuşmacısı Haksöz dergisi yazarlarından Bahadır Kurbanoğlu idi. Anlatımını Ekin yayınlarından çıkan Brynjar Lia’nın Müslüman Kardeşlerin Doğuşu ve İbrahim el-Beyyumi Ganim’in Hasan el-Benna’nın Siyasi Düşüncesi isimli kitaplar üzerine kuran Kurbanoğlu, konuşmasının başlangıcında şu anda yaşanan Ortadoğu İntifadalarının, 1990’lı yıllarda oryantalistler tarafından ortaya atılan İslam’ın ve siyasal İslam’ın iflas ettiğine yönelik iddialarının ve temennilerinin geçersizliğini ortaya koyduğunu söyledi. Kurbanoğlu, konuşmasının devamında özetle şu görüşleri dile getirdi: Hasan el Benna, 1906 yılında Mısır’da doğmuştur, Ezher ve ulema kökenli olmayan ancak ancak dini çabalar ve çalışmalar içerisinde bulunan bir aileden gelmiştir. 1928 yılında altı arkadaşıyla birlikte ihvanı kurmuşlar ve herkesi kapsayıcı bir isim olarak Müslüman Kardeşler ismini almışlardır ve bu kapsayıcılık hareketin daha sonraki süreçteki perspektifine de yansımıştır. Diğer İslami kesimlerle ittifak ettikleri konularda birlikte hareket etme ve ihtilaf ettikleri konularda birbirlerini mazur görme anlayışını benimsemişlerdir. İhvan’ın o dönem ki mensupları yaşları 16-20 arasındaki gençlerdir ve cemiyet gençlerin siyasete aktif katılımını sağlamıştır. İhvanın kurulduğu tarihlerde hem İngilizlerin etkisiyle oluşan modernleşmiş elit bir kesim hem de geleneksel İslami kesimler mevcuttur ve İhvan bu iki kesimin arasında yer almıştır. İhvan’ın merkezini 1932 yılında Kahire’ye taşıdığını ifade eden konuşmacı bu değişikliğin harekete ivme kazandırdığını ve Benna’nın şehadetinde şube sayısının 2000 yakın olduğunu söyledi. Kurbanoğlu, İhvan’ın Mısır toplumunu ıslah edici bir sorumluluk yüklendiğini ve bunu sağlamak için sistemin her alanında var olmaya çalıştığını ifade etti. Kurbanoğlu, İhvan’ın sendikalar ve meslek odaları kurduğunu, Mısır sathında okullar açtığını, gazete çıkardığını, fabrikalar kurduklarını ve bir alternatif ve deneme olarak çalışanlarını bu fabrikalara ortak ettiklerini, siyasi bir parti olmamalarına rağmen bir partinin ilgileneceği her konuyla ilgilendiklerini belirtti. Kurbanoğlu, Hasan el Benna’nın o dönemdeki siyasi görüşleriyle ilgili şu sözleri sarfetti; Benna, partileşmeye karşı çıkıyor, Benna’nın partileşmeye karşı çıkışının gerekçeleri özgür seçim ortamının olmaması, ve partileşmenin toplumda tefrikaya yol açacağı endişesi. Benna, o dönemlerde İslam’ın siyaset düşüncesinde yönetimin gücünü Allahtan değil halktan aldığını ve halkın yönetimin kaynağı ve sahibi olduğunu söylüyor. Benna, bu sözleri o dönem diktatörler tarafından yönetilen batıya karşı dile getiriyor ve İslam’ın gücünü ve özgüveninin yansıtıyor. Kurbanoğlu, Filistin meselesinin İhvan’ın Mısır dışına açılım yapmasında önemli bir rol oynadığını ve İslam dünyasında ilk anti-siyonist fikirlerin İhvan sayesinde oluştuğunu ifade etti. İhvan’ın sürekli rejim tarafından baskı altında tutulduğunu ve mensuplarının öldürüldüğünü ve hapse atıldığını belirten Kurbanoğlu ayrıca zaman içerisinde İhvan’ın içerisinde de ayrışmalar ve ayrılmalar olduğunu belirtti. Bahadır Kurbanoğlu, hareketin 2000’li yıllarda açılım yaptığını Irak ve Filistin’deki emperyalist işgale karşı eylemlikler yapmaya ve gösteriler düzenlemeye başladığını ve dolayısıyla 2 yıl önceki intifadanın sürpriz olmadığını ifade etti. Program dinleyicilerin soru ve katkılarıyla sona erdi
Haber: Murat Yörükoğulları