‘Kapitalizm: Eklemlenme mi? Alternatif Üretmek mi?’
Antalya Özgür-Der aylık olarak düzenlediği seminerlerde bu ay Hülya Şekerci tarafından ‘Kapitalizm: Eklemlenme mi? Alternatif Üretmek mi?’ konusu işlendi.
Şekerci sunumunda kapitalist sistemin sadece ekonomik bir yapı olarak ele alınmaması gerektiğini çünkü bunun ahlaki boyutunun ve dini boyutunun olduğunu ve bunların çok fazla görünmediğini söyledi. İslam'ın alternatif olma özelliğini hala sürdürmekte olduğunu, bu yüzden de Kapitalizmin karşısında duran en önemli tehlike ve tehdit olarak İslam'ın olduğunu belirtti.
Şekerci sunumunun devamında Kapitalizmi konuştuğumuz vakit karşımıza 'ihtiyaç' kavramının çıktığını. Kur'an-ı Kerim'de ihtiyaç kavramına vurgu yapan birçok ayet olduğunu, burada ise ihtiyaçlarınızdan arta kalanını infak ediniz hususunun önem arz etmekte olduğunu söyledi. İhtiyaçlarımızdan arta kalan bir şeyin olup olmadığı noktasında sıkıntılar yaşandığını söyleyen Şekerci ihtiyaçlarımızın çok fazla farklılaştığını ve nelerin 'ihtiyaç' olmadığının bireyler tarafından bilinemediğini söyledi.
Felsefe ve sosyolojinin de "insanı" tanımlarken, insanın ihtiyaçları sonsuz olan bir varlık olduğunu, bunun yanında dünyayın ise, kaynakları kıt ve sınırlı, olanakları kendisinde barındıran bir yapı olarak tanımlandığını söyleyen Şekerci, bu tanımlamaların Kapitalizmin o vahşi yüzünü ortaya koymakta olduğunu ve bu sistemde kim en çok alırsa ya da kim daha önce davranarak serveti ve malı biriktirirse mülk ve tasarruf hakkını elinde bulundurarak istediği tahakkümü kurmasına meşruiyet kazandırıldığını söyledi.
Şekerci, Kapitalist sistem karşısında İslam dünyasının duramamasının başında İslam ümmetinin Kur'an'dan ve peygamberi örneklikten uzaklaşma sürecinin etkili olduğunu söyledi. Yeni dönemde kapitalist sistem karşısında Müslümanların bir içselleştirme ve kabullenme sürecine girdiğini belirtti. Bu hususun oluşmasında birçok nedenin olduğunu ama en önemli nedeni olarak belki de Müslümanların iktidara gelme süreci ve ekonomik açıdan büyümesi gibi nedenlere bağlayabileceğimizi söyledi.
Bu sistemde alışkanlıklarımızın bile değişmeye başladığını söyleyen Şekerci; Müslüman birine hobilerin ne diye sorduğumuz vakit yanıt olarak 'alışveriş yapmak' gibi bir cevap alabiliyoruz. Ya da 'sıkıldığım vakit alışveriş merkezlerine gidip gezerek deşarj oluyorum' gibi yanıtları duymanın neredeyse normalleşmeye başladığını söyledi. Aynı zamanda kapitalist sistemin ciddi manada insanlarda tatminsizlik durumu oluşturduğunu, bu sistemin sürekli sıkılan, depresyonda olan ve dünyevileşme temayüllü bireyleri ürettiğini vurguladı.
Şekerci bizlere genelde sorulan bir soru var oda: 'İslam'ın ekonomik bir sistemi veya projesi var mı?' diye. Bizim bu noktada ilkelerimiz var, Kur'an'ın çizmiş olduğu ana hatlar var. Proje oluşturmak zor bir durum değil ama bizim önceliğimiz bu sistem karşısında duracak bireylere, insan kaynağına ihtiyacımızın olduğunu söyledi. Bizler adanmış mümin erkekler ve mümin kadınlar oluşturmadıkça bu sistem karşısında durmamızın çok zor olacağını söyledi.
Birinci önceliğimizin Allah merkezli bir yaşam olması gerektiği söyleyen Şekerci; bunun çalışma, kazanma demek olmadığını fakat önceliğin önemli olduğunu çünkü hiyerarşinin başına Allah'ı ve onun istediği yaşam merkezini yerleştirmediğimizde sapıttığımızı ve yanlış yollara meylettiğimizi söyledi.
Sunumunu bitirmeden önce Şekerci 'Unutulmaması gereken bir hususun olduğunu bunun ise bizlerin uzun soluklu bir mücadelenin müdavimleri olduğu gerçeği.' diyerek sunumunu sonlandırdı. Daha sonra ise soru cevap kısmına geçilerek program sonlandırıldı.