Hayat-İdeal İlişkisi ve Sorumluluklarımız

Hayat-İdeal İlişkisi ve Sorumluluklarımız

Özgür-Der Antalya Temsilciliği, aylık konferanslarına Şefik Sevim’in sunduğu “Hayat-İdeal İlişkisi ve Sorumluluklarımız” konusuyla devam etti.

Antalya'da Özgür-Der Temsilciliği'nde "Hayat-İdeal İlişkisi ve Sorumluluklarımız" başlıklı bir konferans veren Şefik Sevim, "İdeallerimizin tarihi süreci", "Son 10 yılda idelerimizin zayıflamasının arka planında yatan gerçekler", "28 Şubat ve sonuçları", "modernleşme ve bireycilik hastalıkları", "kurumsallaşma handikapları", "hayat-ideal ilişkisi bağlamında değişkenlerimiz ve sabitelerimiz" gibi birçok konuya değindi.

"İdealler, olanı değil, olması gerekeni işaret etmekte ve göstermektedir" diyen Sevim, "Bir Müslüman için gerek kavramsal gerek ilkesel anlamda ideal olanı vahiy bildirimler verir. Vahyi değerler hayata egemen olmadığından ona teslim olmuş olanlar için "olan", olması gereken olamaz. Böylece olanın olması gerekene tebdil etmek için yoğun, ciddi ve planlı bir çaba kaçınılmaz olmaktadır" dedi.

Sevim, "Hayat-ideal kopukluğumuzda tespit etmemiz gereken başlangıç noktamız veya merkezde tutmamız gereken temel gündem hayatı algılama biçimimiz ve iman etme sorunumuzdur" diyerek "Ey iman edenler! İman ediniz" ayetini okudu. "İnsanın en büyük çürüme noktasının idealsizlik halini benimsemesi ve bunu hayatın gayesi haline getirmesidir" diyen Sevim, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İdealler hayata tutunmamızı sağlayan güçlü kollardır. Bir zamanlar ideal ve inançları için canını verme pahasına mücadele veren "eski tüfeklerin", şimdilerde çürümüş yapılara ya da önceden mücadele ettikleri kişi ve kurumlara akıl hocalığı yapmaları çürümüşlüğün, hedefsizliğin, umutsuzluğun, insanları nerelere götüreceğinin ibretlik vesikalarıdır" dedi.

Şefik Sevim'in sunumundan alıntılar:

"İdeallerimizin aşınmasıyla, inanç hayatımızda, düşünce hayatımızda i pratik hayatımızda ölçüsüz ve sınırsız bir esnekliğin yaygınlaştığını görüyoruz. Bu tür bir esneklik büyük bir kişilik ve karakter erozyonuna / bozulmasına neden oluyor. Ölçüsüz ve sınırsız esneklik bağlılarını uzun vadeli erdemlerden uzaklaştırarak anlık, günlük inançlara ve ilişkilere mecbur bırakıyor. Hayatımızda sahip olabileceğiniz en büyük, en anlamlı, en kalıcı değer/ erdem, kişiliğimiz ve karakterimizdir. Dünyevi amaçlar uğruna kişilik ve karakter aşınmasına uğrayanlar düşüncelerini, kimliklerini ve hayatlarını yönetemezler."

"Kuran-ı Kerim'de müslümanın hayata bakışının ne olması gerektiği En'am suresinin 162.ayeti kelimesinde gayet açık ve özlü bir biçimde hatırlatılmaktadır.."Deki: Benim namazım, ibadetlerim,hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi  ALLAH içindir."

"Hayat boşluk kabul etmiyor. İlahi olanla, vahye müstenit olanla dolduramadığımız her şey, her mekân ve zaman şeytanın ve dostlarının bize karşı açtığı savaşta kazandığı, ele geçirdiği mevzilerdir."

"Hayatımız imanımızı değil imanımız hayatımızı yönlendirmelidir."

"Geçmişteki metot ve usule dair sorunlara yönelik eleştiri ve değerlendirmelerin arkasına sığınarak, "yaşadığı gibi inanma" isteği iyi niyetle karşılanacak bir durum değildir. Bu değerlendirmelerde bulunan çoğu müslümanın pratik hayatında da müslümanca ideallerinden vazgeçtiği gerçeği görülmelidir. Öz/eleştiri maliyet gerektirmeyen bir tarz olmasından dolayı hikmet çerçevesinin ihlali çok kolay gerçekleşebilmektedir. Yaşanmış, yaşanacak veya yaşanması muhtemel hiçbir sorun Rabbimiz ile ilişkilerimize, O'nun rızasına ve fıtri sorumluluklarımıza uygun amellerden kaçınmanın /erteletmenin mazereti olamaz"

"Bütün geleneksel ve modern hurafelere, atalar kültürüne, dini temsiliyet atfedilen mekanizmalara, toplumun taklitçi anlayışına karşı tevhid ve adalet söylemlerimizde kısmen yeni gerçekçi, sarsıcı dini algılamayla tanışmanın samimiyeti ve heyecanı, kısmen muhalif olmanın refleksleri, kısmen de mesajı gündemleştirmede hikmet, basiret ve denge gibi konularda sıkıntılı bir sürecin başlaması, mesajın toplumsallaşmasının önünde set oluşturmuştur. Bütün özgünlüğüne rağmen tevhidi söylem ve çabalar hikmetsiz usuli yanlışların bedeli olarak toplumdan, heyecan verici,motivasyonu güçlendirici,duygu ve idealleri zenginleştirici desteği göremeyince sabit sermayesiyle yetinme durumunda kalınmıştır."

"Dünyevileşme sınavında dökülen etrafımızdaki çok sayıda insan bize hal dilleriyle          nasıl bir vahametle karşı karşıya olduğumuzu haykırıyor."

"Dünyevileşmenin bir yansıması olan bireyselcilik fitnesinin ideallerimize yansıyan en büyük zararı, müminler arasında olması gereken "uyarıcılar olma" geleneğini öldürmesidir"

"Son on yılın önemli bir gelişmesi de 28 Şubat ile beraber olumsuz bir süreci yaşayan İslami çevrelerin kendi bünyelerindeki küçümsenemeyecek idealist bir potansiyeli kuşatamayıp bu potansiyelin İslam dünyasındaki sıcak İslami direnişlerde yer alması olayıdır. Bu potansiyelin Türkiye sınırlarının dışına çıkması İslami çevrelerin ideal ve ruh dünyasını olumsuz yönde etkilemiştir"

"Bir filozof : "Gerçekçi olan ve imkânsızı gerçekleştiren dünya tarihinde imkânsız zannedilen ama gayretli insanlar tarafından gerçekleştirilen pek çok olay vardır."

"Gerçekçi olmak, adalete sahip çıkmaktır. Adil olmaktır bir anlamda. Kendi gerçeklerimizi ve şatlarımızı samimi bir şekilde okuyabilme  / görebilme basiretidir gerçeklik"

"Tevhidi mücadelede samimi çabalarıyla, emek ve bedelleriyle müslüman kamuoyunda saygınlıkları kabullenilmiş şahsiyetlere sahip çıkılması ve onlarla sağlıklı iletişim damarlarının güçlendirilmesi üzerinde önemle durulması gerekir"

"İdeal-hayat ilişkisi veya kopukluğu açısından sıkıntılı alanlarımızdan birisi de tüketim konusudur. Bu sorunun üstesinden gelebilmenin ilk şartı mütevazı yaşam ve bireysellik zindanının aşılmasıdır"

"Bütün geleneksel ve modern hurafelere, atalar kültürüne, dini temsiliyet atfedilen mekanizmalara, toplumun taklitçi anlayışına karşı tevhid ve adalet söylemlerimizde kısmen yeni gerçekçi, sarsıcı dini algılamayla tanışmanın samimiyeti ve heyecanı, kısmen muhalif olmanın refleksleri, kısmen de mesajı gündemleştirmede hikmet, basiret ve denge gibi konularda sıkıntılı bir sürecin başlaması, mesajın toplumsallaşmasının önünde set oluşturmuştur."

İrfan SİNCAR / HAKSÖZ-HABER

Önceki ve Sonraki Haberler