Antalya'da İman, Amel ve Şahitlik Konulu Seminer Yapıldı
Özgür-Der Antalya Temsilciliği bu haftaki dersinde İlyas Çetinkaya “İman, Amel ve Şahitlik” kavramları konulu sunumunu yaptı.
Çetinkaya “iman amel ve şahitlik” kavramlarını ayetler bağlamında ele alarak sunumunu gerçekleştirdi. Çetinkaya sunumunda “Kişiler için imanın ispatlanması gereken bir iddia olduğunu ifade ederek; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, nebilere iman iddiasında bulunanların, denenmeye tabi tutulacağını, sadıkların yalancılardan, temizlerin habislerden, sağlamların çürüklerden ayıklanacağını, bu nedenle insanların tümünün denendiği gibi Mü’min olma iddiasında bulunanların da mutlaka deneneceğini vurguladı.
İmanın her konuda Allah’a ve Resulüne itaat etmek olduğunu, bu noktada hükmün ancak Allah’a ait olduğu bilinci ile Allah’ın hükümleri ile hükmetmek gerektiği, Allah’ın bu hükümlerine kalbinde hiçbir sıkıntı duymadan mutlak bir teslimiyet gösterilmesi gerektiğini,
İman ile amelin aynı kavramlar olmadığını, imanın kalpte gerçekleşen bir olay olduğunu ve imanın statik bir konumda olmayıp kişinin durumuna göre artıp azalan bir yapısının olduğu,
Canlıların bir maksatla, bilinçli bir şekilde yaptıkları işe amel dendiğini, yapılan işte bir gaye ve maksat yoksa buna fiil deneceği, amel denilmeyeceğini, amelin niyete, iradeye bağlı olarak yapılan bilinçli bir iş olduğunu söyleyerek, fiilde bilincin her zaman söz konusu olmadığı belirtildi.
Allah’ın insanları yeryüzüne, nasıl davranışlar göstereceğini, iyi ve kötü amellerden hangisini yapacağını denemek için yarattığını söyleyerek amelin önemi hakkında konuşuldu.
İmanı kuvvetlendirenin, sağlamlaştıranın, onu çepeçevre sararak koruyanın sâlih amel olduğu, iman olmadan güzel davranışların hiçbir öneminin olmadığı gibi, sâlih amel olmadan da kuru bir imanın tadının olmayacağını, iman ve salih amel arasındaki ilişkinin öneminden bahsedildi.
Şahitliğin, insanlarda İslami bir kimlik oluşturma ve ameli olarak gösterme işlevi olduğu, şahit olanın dinini hayat biçimi olduğunu kavrayacağını buna da, yaşayarak tanıklık edeceği vurgulandı.
“İnsanın şâhit olan bir varlık olduğu, zira kendi kendinin farkında olduğunu ve kendi kendini gözetleyebildiğini, kendi üzerine düşünebildiğini, soru sorabilip ve cevap verebilen bir varlık olduğu, bunun da insanın şâhit olarak yaratılışından kaynaklandığı hatırlatıldı.
Çetinkaya, insanoğlunun yaradılışının farkına varıp bu misyon üzeri hareket eder ise şahitliğini yerine getirmiş olacağını, zira insanın şahitliğinin geçici bir süreliğine olduğunu söyledi. Eğer bu süre zarfında şahitliğini yerine getirmemiş ise bunun sonucuna katlanmak zorunda kalacağını söyleyerek sunumunu tamamladı.
Daha sonra dinleyicilerin soruları cevaplandırıldı ve ekleme yapmak isteyen arkadaşlar söz alarak konuştu.