Antalya'da Filistin’le Dayanışma Gecesi
Özgür-Der Antalya Temsilciliği'nin Düzenlediği "Filistin'le Dayanışma Gecesi'nde" İsrail Terör Devleti'nin yapmış olduğu katliamlar lanetlendi. Konuşmacı olarak Kenan Alpay'ında katıldığı geceye yoğun bir ilgi vardı. Yeni Mahalle Semt Evi’nde yapılan gece
Filistin'le Dayanışma Gecesi, Abidin Doğmuş'un Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. A.Doğmuş Hoca'nın yaptığı dua ile sürdü. Doğmuş okumuş olduğu duada:
"Ey yüce Rabbimiz!
Bugün dünyanın birçok bölgesinde fiili olarak zalimlerin her çeşit zulüm ve işkencelerine maruz kalan müslüman kardeşlerimize yardım eyle. Emperyalizme, siyonizme ve işbirlikçilerine karşı Müslüman ve Müslümanların onuru için destansı mücadeleler veren tüm İslami Direniş erlerini muzaffer eyle.
Ey yüce Rabbimiz!
İsrail'in bu vahşi katliamında bizler servetimizin sadakasını vermekte zorlanırken, Filistin'li mücahidler sana bedenlerinin zekatını verdiler. Kimisi kolunu, kimisi bacağını, kimisi vücüdünün yarısını, kimisi tüm organlarını, kimisi oğlunu, kimisi kardeşini, kimisi bebeğini ve kimisi şehadetiyle sana verdiği sözü yerine getirdi ve kimisi de heyecanla şehadeti beklemektedir.
Allah'ım bizlere de bu şuur, teslimiyet, bilinç, asalet ve cesareti ver.
Ey Yüce Rabbimiz!
Bebek katili, siyonist terör devletinin bu zulmune sessiz kalarak dünyalık koltuklarına mıhlanarak saplanmış aşşağılık Arap liderlerini kahhar gazabınla kahreyle.
Ey yüce Rabbimiz
Suskun, başlarını önlerine eğerek Hamas Mücahidlerinin bu kutlu direnişini görmezden gelerek Siyonist Katil Terör çetesi İsrail'in korkusundan feleğini şaşırmış, Müslüman Halkların liderlik koltuğunda oturan onursuz lider paçavralarını kahrınla kahreyle.
Kudüs'ün kurtulacağı, özgür bir Filistin'in inşa edileceği, siyonist çetelerinin Müslüman Filistin'lilerin kutlu direnişleriyle kahrolacağı o günleri bizlere göstermeyi nasib eyle.
Ey Yüce Rabbimiz!
Dualarımızı Gazze sokaklarındaki Mücahidlerin yüreğine cesaret eyle.
Siyonist, Katil İsrail yahudilerinin yüreğine korku eyle.
Sana şükreden sana hamd eden musibetlere karşı hamd ve şükrün idrakinde olan Filistin'li kardeşlerimize bahşetmiş olduğun o şuur ve direnişi bizlere de bahşeyle.
Gazze'nin bu kutlu direnişi kesintisiz bir uykuya dalan binlerce Müslümanın irkilmesine, aslına dönmesine, yaratılışına uygun bir hal almasına vesile eyle.
Zalimleri, fasıkları, kafirleri üzerimize musallat ederek bizi onlarla imtihan etme. Vahyine, Kutlu elçine ve değişmeyen Kitabına karşı amansız bir savaş ve mücadele yolu seçenlere karşı bizleri Kur'an-i bir anlayış ve Kur'an-i bir bilince büründür ki direnme ve dik durma konumumuzu kaybetmeyelim."
Daha sonra İsrail'in yaptığı vahşi katliamlar slayt gösterisi ile ekranlara yansıtıldı.
Özgür-Der Antalya Temsilcisi Ahmet Balta'nın açılış konuşmasından sonra, İHH adına Mehmet Yıldırım ve ADAP Platformu adına da Alpaslan Arslan birer konuşma yaptılar.
Gece, Filistin ile ilgili yazılmış şiir dinletileri ile devam etti. Çok sayıda genç ve çocuk özellikle kendi yazdıkları şiir ve kompozisyonlarla Filistin İslami Direnişi üzerine sunum yaptığı program salonu dolduran duyarlı insanları memnun etti.
Dayanışma Gecesi'nin ikinci bölümünde ise Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Alpay konuşma yaptı. Kenan Alpay, konuşmasına İsrail'in yapmış olduğu insanlık dışı soykırımları anlatarak başladı. İsrail'in terör devleti olduğunu vurgulayan Alpay, "İsrail öncelikle ve temelde bir Yahudi devleti değildir. Nazizimden de beter olan bir ırkçı-ayrımcı siyonist devlettir. İkinci Dünya Savaşı sonrası Emperyalist devletler tarafından Ortadoğu coğrafyasının kalbine saplanmış zehirli bir hançerdir. Siyonizm, emperyalizmin ileri bir karakolu, İslam dünyasına karşı kullandığı bir tetikçidir. Siyonizmin temelinde işgal ve katliam politikaları yatmaktadır.Kuruluşu da bekası da cinayete bağlıdır." dedi.
Alpay, "Resmi ideoloji, hem ders kitaplarında hem de bağımlı gazeteci-aydınlar aracılığıyla yıllar yılı Arapların bizleri arkadan vurduğunu, ihanet ettiğini propaganda etti bu güne kadar. Bu büyük bir yalan ve iftiradır. Bu ırkçı ve siyonizme hizmet eden yalanı her yerde anlatmalı ve afişe etmeliyiz. Şerif Hüseyin, Hüsnü Mübarek gibi hainler vardır, ancak bunlar Arap Halkını temsil etmezler. Siyonist İsrail'le veya emperyalist ABD ile işbirliği yapan halka rağmen iktidarda bulunan bu gibi yöneticiler oldukça yaygındır." diyerek Türkiye'nin de İsrail'le stratejik ortaklık yapan dünyanın, ABD'den sonra ikinci ülkesi olduğunu hatırlattı.
"Gazze'de kardeşlerimizi katleden, bebekleri bombalayan katil İsrail'in uçakları, bizim ülkemizde, Konya'da 1996 senesinden bu yana eğitim uçuşları yapıyorlar. 28 Şubat darbe sürecinin mimarlarından, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Çevik Bir Hükümeti ve TBMM'yi by-pass ederk Siyonizmle Stratejik İş Birliği Anlaşması imzaladı. Başörtüsüne, İHL'ye, Kur'an Kursu'na veya İslamın her hangi bir sembolüne karşı olan bu Ulusalcı-Kemalist cuntacılar aynı zamanda Siyonist İsrail ve ABD'nin ülkemizdeki işbirlikçileridir, uzantılarıdır.İsrail Terör Devleti'nin finansmanı, TSK tarafından çeşitli usülsüzlüklerle İsrailli firmalara verilen milyon dolarlık askeri ihalelerle sağlanıyor. Bizim bir yılda İsrail'le yaptığımız boykotları, işbirlikçi yöneticilerimiz bir ihale ile boşa çıkartıyor." diyerek hükümete, eylemlerimizle baskı oluşturmamız gerektiğini söyledi.
Alpay konuşmasının devamında, "27 Aralık tarihinde başlayan son Gazze katliamı ile ilgili Başbakan Erdoğan'ın ve Hükümet'in İsrail saldırılarını kınayan, şiddetle telin eden açıklamalrını biliyoruz, dinliyoruz. Başbakan Erdoğan'ın bu türden açıklamaları, kamuoyunda giderek yükselen İsrail saldırganlığına dönük tepkileri sahiplenen ve belli noktalarda onlara resmi cihetten tercüme olan sözlerdi. Bunlar güzel. Ancak Başbakan Erdoğan bu güne kadar İsrail ile ilişkilerde herhangi bir yaptırımı ne ifade edebildi ne de icra edebildi. Somut bir adım atılamadı. Tabiri caiz ise çok gürledi ama damla olsun yağmadı." ifade etti. Dolayısı ile pratikte bir işe yaramadığını ve İsrail'e geri adım attırmadığını aktardı. Türkiye Hükümeti'nin Venezüella, Bolivya veya Moritanya kadar bile cesur ve adaletli olamadığını söyleyen Alpay, sunumunun sonunda Türkiye'nin birçok yerinde yapılan eylemlere değinerek, bu eylemlere destek vermemizi, herkesin organize olarak sokaklara çıkıp zulümü lanetlemesi gerektiğini ve bunun da bir ibadet olduğunu söyledi.
Sık sık sloganların atıldığı salon "tekbir" ve "kahrolsun İsrail" sesleri ile inledi. Salonun girişinde, geliri Filistin'e gönderilmek üzere kitap, Filistin bayrağı, poşu, atkı satılarak bağış yapıldı.