Antalya Özgür-Der'de “İnsan Fıtratı” Konusu İşlendi
Antalya Özgür-Der’de bu hafta gerçekleştirilen seminerin konusu “İnsan Fıtratı” idi. Sunum dernek binasında Bülent Koçoğlu tarafından yapıldı.
Bülent Koçoğlu "İnsan Fıtratı" başlıklı sunumuna "fıtrat" kelimesinin sözlük ve terim anlamları üzerinde durarak başladı:
"Terim olarak fıtrat, varlıkların yapısını oluşturan, geliştiren ve değiştiren kanunlar bütünüdür. İnsanların, hayvanların, bitkilerin, yerin, göğün, kurumların, kavramların hâsılı her şeyin yapısı ve işleyişi fıtrata göredir. 'Fatır' Allah'ın güzel isimlerinden biridir. Anlamı yerleri ve gökleri yaratan demektir. Fatır sıfatı ile halık sıfatı arasında ince bir fark vardır. Fatır sıfatı halık sıfatının içindedir. Ve ilk defa yaratmaya başlayan demektir.".
Koçoğlu, "yaratma" ile ilgili ayetleri okuyarak tefsirini yaptı:
"'Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkansız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)' Diyecekler ki: 'Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?' De ki: 'Sizi ilk defa yaratan.'. Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve 'Ne zamanmış o?' diyecekler. De ki: 'Yakın olsa gerek!' (İsra 51)
"İnkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?" (Enbiya 3)
"Ben ancak O, beni yaratana taparım. Şüphesiz O beni doğru yola iletecektir." (Zuhruf 24)
Koçoğlu, sunumunun devamında dünyadaki her yeni doğan çocuğun, tertemiz, sâf, her şeyi alma kabiliyeti ile donatılmış yapısını konuşma çağına kadar sürdürdüğünü, bundan sonra ona 'lailaheillallah' öğretilmez ve fıtratın anlamıyla eğitilmezse ailesinin onu Yahudi, Hristiyan, Mecusi, vb. şeklinde eğittiğini ve buna göre onda bir kişilik yapısı geliştiğini, fıtrat üzere doğan çocuğun vahiyle eğitilmesi gerektiğini, fıtratın korunmasının ancak eğitim ile mümkün olacağını, ailenin ve bilinçli çevrenin bunu en güzel şekilde yapması gerektiğini söyledi ve Rum Suresi'nin 30. ayeti üzerinde durdu.
"Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler." (Rum 30)
"Din, akıl sahiplerini, peygamberler vasıtasıyla gönderilen kitap ve hükümlerle bildirilen gerçekleri benimsemeye ve uygulamaya çağıran ilahi kanundur. İnsanların yaratıcılarıyla, birbirleriyle ve diğer varlıklarla olan ilişkilerinin belirleyicisidir.
Fıtrat, insanda hakkı, doğruyu, gerçeği kabul etme yeteneğinin potansiyel olarak varlığıdır. Bu anlamda İslam dini ile fıtrat arasında yakın ilişki vardır.
Bu bakımdan İslam fıtrat dinidir. Hayatına İslam'ın hakim olmadığı kimseler şeytanın saptırmasıyla bu kabiliyetlerini ters yönde kullanırlar.
İslam'a göre inanmanın iki kaynağı vardır. Birincisi fıtrattır.
İkincisi insanın kendi çabasıyla ve iradesiyle inanması İslam'ı hayat nizamı olarak seçmesi ya da kendi arzusuyla ibadet ederek sevap kazanmasıdır.
İnsanlar, güzel, doğru, Hakk'a uygun, adaletli, isabetli iş yapıyorlarsa, merhametli, şefkatli ve iyiliksever iseler, hatalarından dolayı pişman oluyorlarsa, insanları, hayvanları, tabiatı, çocuklarını, düşkünleri seviyorlarsa, ana babalarına ve başkalarına iyilikte bulunuyorlarsa; fıtratlarının gereğini yapıyorlar demektir.
Kötü, çirkin, yanlış iş yapanlar, zalim ve merhametsiz olanlar, günaha düşenler ve isyan edenler, inançsız olanlar veya yalancı ilahlara ibadet edenler temiz fıtratlarından uzaklaşanlardır.
Genel mânâda bütün insanların doğuştan sahip olduğu maddî ve mânevî bir kısım hususiyetler üzere yaratılması, fıtrat kelimesiyle ifade edildiği gibi; her bir insanın diğerlerinden farklı olarak kendine has bir karakteri, mizacı ve tabiatının bulunması da o kişinin fıtratı yani yaratılıştan getirdiği özellikleri olarak kabul edilir.".
Sunumunun devamında Koçoğlu, insanın doğru bir fıtrat üzerine yaşamını sürdürmesi gerektiğini söyleyerek, şu konu başlıkları üzerinde durdu: Ahlak, adalet, zulüm, hukuk.
İnsanoğlunun fıtratını değiştirmeye çalıştığını, bunun ise İslam'da -sağlık sorunları hariç- yasak olduğunu söyledi.
Sunum sonunda dinleyiciler de konuyla ilgili katkıda bulundular ve sunum sona erdi.