Münafıklık Alametleri ve Namazda Tembellik
Akhisar Özgür-Der temsilciliğinde bu hafta "Münafıklık alametleri ve namazda tembellik" başlıklı bir seminer verildi.
Akhisar Özgür-Der Temsilciliğinin bayanlara yönelik düzenlemiş olduğu aylık seminerler programının bu ayki konusu "Münafıklık alametleri ve namazda tembellik" idi. Semineri Akhisar Özgür-Der'den Zeycan Karaboğa sundu.
Sözlerine münafıklığın kısa bir tanımını yaparak başlayan Karaboğa, daha sonra özetle şunları söyledi:
"Münafıklığı Hz. Peygamber şöyle özetliyor: 'Dört özellik kimde bulunursa tam katışıksız münafıktır. Kendisine emanet verildiği zaman ihanet eder, konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, birine düşman olduğunda ilkesiz davranır.'
Kur'an'da ise münafıklarla ilgili şu ifadeler yer alır:
Münafık kötülüğü emreder ve iyiliğe engel olur.(Tevbe,67)
Münafık, insanların namuslarını lekelemekten uzak durmaz.(Nur,11)
Münafık, kötü söz yayar. Zann ile hükmeder ve boş zannın-sözün peşinden koşar. (Hucurat,6)
Münafık, ikiyüzlüdür. İki dillidir. İki kalplidir. (Bakara,14)
Münafık, yalan söyler. Yalancılığı meslek haline getirir. Yalan yeminlerde bulunur. (Münafıkun,1)
Münafık, Allah'ın adını anarak yemin eder. Yüce rabbin adını istismar aracı yapar. (Mücadele,14,Tevbe,74)
Münafık, ahdi bozar. Sözünde durmaz. Kendince tuzak kurar ama kurduğu tuzağa kendi düşer.(Tevbe,75)
Münafık, namaz kıldığında gösteriş yapar. Allah'ı çok az zikreder. İbadetinde gösterişten uzak durmaz. (Nisa,142)
Münafık, kibir sahibidir. Bağışlanma dilemekten bile uzak durur. (Münafikun,5)
Münafık, kalbinde olanı diliyle söyler. dilinde olanı ise, kalbine yerleştirmez. (Fetih,11)
Münafık, düşmanlık yaptığında zalimce davranır. İlkesizce davranır. Aşırıya gider, insafı terkeder. (Bakara,178,194,
Münafık, Şeytanın oyununa gelir ve Allah'ın bağışlayacağı ile kendini avundurur. Daha zamanım var diye kendini kandırır. (Hadid,13) Münafık, yapmadığı şeylerle övünür. Önce kendini sonra çevresindekileri kandırır. (Ali İmran,188) Münafıklar, hidayete karşılık dalaleti satın alanlar, imanlarını küfürle değiştirenlerdir. Kalpleri küfürden yanadır ama müminmiş gibi davranarak, müslümanların haklarından yararlanmak isterler. Zannedilenin aksine, kimlikleri toplumda bilinmeyen insanlar değillerdir. Resulallahın şahsında, Yüce Allah onlara karşı cihad etmeyi, sert davranmayı, dünya hayatında değer vermemeyi ve son olarak da cenaze namazlarını kılmamayı emretmiştir. Bütün bu uygulamalar, ancak onların kimlikleriyle tanınıp bilinmesine bağlıdır. Kur'an mesellerinde, münafıkların karakteri çeşitli benzetmelerle deşifre edilmiş, müminler münafıklara karşı bilgilendirilerek bilinçlendirilmiştir. Namazda tembellik hususunu ise; Maun suresi ve Nisa suresi 142.ayet bağlamında ele alırsak: İbadetleri yerine getirmede tembellik etmenin, günlük işlerimizde gösterilen tembellikten daha vahim sonuçları olan, bir tür manevi hastalık olduğu açıktır. Zira burada, alemlerin yaratıcısına karşı görevlerde bir üşengeçlik, insanın ebedi ahiret hayatına yönelik bir tehdit söz konusudur. Tembellik, insanı yapması gereken sorumluluk ve işlerden ya bütünüyle alıkoymakta, veya başka bir zamana ertelemesine, geciktirmesine yol açmaktadır. Ayrıca yapılan işlerde nitelik ve kalitenin düşmesine yol açmaktadır. Zira üşenerek, istemeye istemeye yapılan işin, o iş için belirlenen standartlarda olmayacağı açıktır. Bunun ibadet hayatındaki adı ise münafıklıktır ki, Allah onları, bu tutumlarını da açığa vurarak şöyle yermektedir: 'Şüphesiz münafıklar, Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar; halbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar, namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler.' (Nisa,142)" Seminer programı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.