'Hz. Peygamberi Doğru Anlamak' Semineri
Akhisar Özgür-der Temsilciliğinde düzenlenen alternatif eğitim seminerlerinin bu haftaki konuğu İbrahim Sarmış oldu.
'Hz. Peygamberi Doğru Anlamak' başlıklı konuyu işleyen İbrahim Sarmış özetle şunları anlattı:
''Kur'an, Hz. Muhammed aracılığıyla tebliğ edilen ve Yaratıcımız katından bildirilen evrensel son mesajdır. Son mesajı, vahyin yönlendirmesi ve Rabbimizin lütfuyla en iyi anlayan ve yaşamında örneklendiren, Kur'an'ın yaşamlaştırılmasında en ideal modeli ve model davranışları sergileyen Hz. Muhammed'dir.
Hz. Muhammed hem Allah'tan vahiy alan bir rasul/nebi, hem de aldığı vahyi tebliğ eden ve uygulayan bir insandı. O rasullük görevi yanında bir kuldu ve kulluk görevini de yerine getirmekle mükellefti. Bütün insanlar yaratıcılarına kulluk yapmak için yaratılmışlardı. Kulluk ölçülerini bildiren Allah'ın vahyi idi ve o, aldığı Kur'an vahyini bir kul olarak hayatında en doğru bir şekilde uygulayan tüm Müslümanlar için örnek bir insan oldu.
Kur'ani mesajın ilk örnek uygulayıcısı olarak Allah'ın elçisi olan Hz. Muhammed'in rolünü ve örnekliğini doğru algılamak, Kur'ani mesajın doğru kavranması ve günümüz şartlarında örneklendirilmesi için vazgeçilmez sorumluluktur. Okuduğumuz Kur'an'da, onun vahye tanıklık konusunda Müslümanlar için ilk şahit, vahyin yaşanması konusunda usvetun hasene [en güzel örnek] olduğunu görüyoruz.
Kur'an'ın pratiği anlamında Sünnet bize mütevatir şekilde ulaşmıştır. Rasulün bu uygulamaları dinde bağlayıcıdır. Ancak bizi bu sünnete ulaştırmada araç olan rivayetleri/ hadisleri ise şöyle değerlendirebiliriz:
1)Kur'an'ı destekleyen hadisler
2) Öğüt/tavsiye, nafile veya mendup konuları işleyen hadisler
3) Öteki din ve inanç gruplarına muhalefeti ifade eden hadisler
4) Hz. Peygamber dönemindeki adetleri, kültürü anlatan hadisler
Bunlardan ilki dinde bağlayıcı iken, ikincisi yapılsa iyi/sevap olan yapılmazsa da kötü/günah olmayan amelleri öğretir. Üçüncü grup bizi İslam dışı toplumların yaşayış ve uygulamaları hakkında uyarırken, dördüncü gruptakiler ise dinde bağlayıcı değildir.
Kur'an dini konularda şifa veren içeni ferahlatan tertemiz bir su kaynağı gibidir. Dini kültürümüz ise çıkış anından sonra geçtiği yerlerdeki yağmur suları ve şehirlerde bulunan kirlilikler sonucu hastalıklı bir çay haline gelmiş durumdadır. İçenler şifa bulmak yerine hastalanmaktadır. Oysa kaynağa Kur'an'a dönersek o bizim tüm sorunlarımıza şifa olacaktır. İslam ümmeti bu zaaflar yüzünden çözülmüş elindeki imkanları yitirmiştir. Tekrar izzeti ise ancak Kur'an'a dönerek onu anlayarak yaşayarak kazanabilir.''
Konuşmasında bir çok zaaf taşıyan hadis örneği veren Sarmış sorulan sorulara cevap verdikten sonra program son buldu.