''Ebu Hanife Dönemi''
Akhisar Özgür-Der temsilciliğinde düzenlenen '' İlk dönem İslam Tarihi ve Ekoller'' üst başlıklı seminer programlarında bu hafta ''Ebu Hanife Dönemi'' başlıklı konu Akhisar Özgür-Der'den Ahmet Düzgün tarafından işlendi.
Ahmet Düzgün İslam tarihinde Ebu Hanife dönemine kadar olan temel olayları kısaca özetledi. Konunun daha iyi anlaşılması açısından düşünsel olarak Ebu Hanife'nin yetişmesine katkısı açısından Rey Ekolü'nü ve yaşadığı yer olan Küfe şehri hakkında bilgi verdikten sonra konu hakkında özetle şunları anlattı:
''Ebu Hanife Kufe'de doğmuş, aslı İranlıdır. Hayatının 52 senesi Emeviler döneminde, 18 senesi de Abbasiler döneminde geçmiştir. Ebu Hanife babası gibi ticaretle uğraşmıştır. Bunun yanı sıra Kuran'ı Kerim, Kıraat, Hadis, Kelam dersleri de almıştır. Daha sonra Fıkıha yönelerek Hammad Bin Ebu Süleyman'ın derslerine katılmış ve hocası öldükten sonra da yerine geçmiştir. Onsekiz yıl öğrencilik yaptıktan sonra, otuz yılda hocalık yapmış ve birçok öğrenci yetiştirmiştir.
İlme yöneldikten sonra ticaretini vekâlet yolu ile yürütmüştür. Kufe'de ilim sahibi, güvenilir, ince meselelere derin vukufu bulunan, âlim ve tüccar şahsiyeti ile tanınmıştır. Helal ve temiz olmak şartıyla yaşantısına özen göstermiştir.
Maddi bağımsızlığı onu, dönemin yöneticileri karşısında daima güçlü kılmıştır. Görüşlerinin mutlak doğru olduğunu iddia etmemiş, daha doğru ve güzel görüşler ortaya atılırsa onun doğrulanması gerektiğini belirtmiştir.
İlke defa Emevilerin Irak valisi, ona kadılık teklif etmiştir. Çok geniş yetkiler vermesine rağmen Ebu Hanife bu teklifi kabul etmemiştir. Bunun üzerine hapse atılmış ve kırbaçlanmıştır. Daha sonra Kufe kadılığı teklif edilmiş onu da kabul etmemiş ve yine cezalandırılmıştır. Meşru bulmadığı iktidarın kendi üzerinden meşruiyet kazanma çabasını boşa çıkarmıştır.
Emevilerin saltanı yıkılıp, Abbasi ihtilalı olduğunda her kez gibi Ebu Hanife'de sevinmiş, ancak çok geçmeden hayal kırıklığına uğramıştır. İlk Abbasi halifesi Ebu Abbas hilafete geçinde verdiği sözleri unutup, zulme başlamış ve birçok kişinin kanını dökmüştür.
Ebu Hanife muhalif akımları desteklemiş İmam Zeyd'e desteği sadece sözde kalmamış aynı zamanda kıyamında maddi yardımda da bulunmuştur. İmam Zeyd Kufe'de birçok kişinin biat edeceği sözü ile kıyam eder, ancak Kufe'liler Hz.Hüseyin'e yaptıkları gibi İmam Zeyd'i de terk ettiler. Etrafında binlerce kişi bekleyen İmam Zeyd çevresinde kalan az sayıda insanla birlikte şehit edildi.
Kıyamlara fiilen katılmasa da Ebu Hanife bu kıyamları sürekli desteklemiştir. Abbasiler döneminde ise Muhammed İbn-i Abdullah H.145'de Medine'de, kardeşi İbrahim ise Basra'da yönetime karşı kıyam ettiler. Bu kıyamlarda İmam Muhammed, İbrahim ve yüzlerce insanın şahadeti ile sonuçlanmıştır. Ebu Hanife her iki kıyamı da desteklemiştir.
Abbasi sultanı Mansur Ebu Hanife'ye kadılık teklif etmiş ancak, Ebu Hanife yine red etmiş ve zindanlarda kırbaçlanmıştır. Bir rivayete göre kırbaçlanarak, bir rivayete göre zehirlenerek zindandan çıktıktan kısa bir zaman sonra ölmüştür.
Günümüze yönelik Ebu Hanife'nin siyasi tavrından şu dersleri çıkarabiliriz:
1.İslam alimleri ekonomik açıdan halka yada devlete bağımlı olmamalıdır. Bu bağımlılıklar verdikleri kararlarda menfi yönde etkili olabilmektedir.
2.Asıl olan iktidar değil vahyi değerler olan Şura ve iyiliği yayma, kötülüğü engelleme çabasıdır.
3.Zulme karşı mücadele müslümanlar açısından imkanlar oranında yapılması gereken ertelenemez bir görevdir. Seminer programa yapılan katkılar ve konuşmacının sorulan soruları cevaplamasından sonra sona erdi.